-"Ben den mi hoşlanıyorsun?"
Boran duyduğu soruyla afallamış ama artık tam sırası olduğunu düşünmüş söylemişti ağzındaki baklayı
-"Bizimkiler sana yenge demek istiyor desinlermi?" Dedi adam olabildiğince şirince.
Bu sefer afallama sırası kendisindeydi.
Miray ne diyeceğini bilememis yerinde köşeye sıkışmış bir kedi gibi titriyordu.
Genç adam cevab beklerken kız çantasını ve çellosunu alıp hızlıca uzaklaştı adamın yanından. Boran giden kızın arkasından kalakalmıştı.
Mirayın oturduğu boş sandalyeye baktı uzun uzun.
Yaklaşık on dakika daha oturduktan sonra kalktı yerinden.
○
Genç adam bitiremediği tabloyu bırakmış yeni bir tabloya başlamıştı.
Zeyneb adamın yanına yaklaşıp elindeki çayı uzattı.
-"Kafanda birşeyler var herhalde"
-"Var... ne yapacağımı bilmiyorum ama"
-"Anlatmak istersen ben buradayım" dedi kız kendine pastel boya çıkarırken.
"Miraya çıkma teklifi ettim ama cevab alamadım" diyiverdi adam bir çırpıda. Zeyneb duyduğuyla kısa süreli bir şok yaşadı.
-"Ya sen ne ara aşık oldun kıza"
-"Birara olmuşum ışte Zeyneb ama aramızda ha"
Zeyneb başı ve gözleriyle adamı onaylamış işine dönmüştü. Boranda biraz daha oturduktan sonra kalktı.
○
Miray kızlarla beraber bir kafeye oturmuş konuşulurken konu kendilerine gelmişti
-"Boran böyle söyleyince bende kalakaldım tabi. Cevab veremedik kalktım gittim"
-"Ne yaptın sen! " diyerek öfkelendi Esma
-"Kızım seni Allah bildiği gibi yapsın emi" dedi Nehir bir yandan.
-"Ne yapayım cevabını kendimbile bilmezken ona ne cevab verecektim"
-"Ona bunu da de. Git aynısını söyle eger seni bekler ve iyi karşılarsa senindir ama giderseeee...."
-"Hiç senin olmamıştır" diyerek Esmanın sözünü tamamladı Çiğdem.
Nehir Mirayın çantasından telefonunu çıkardı ve kıza uzattı.
-"Hemen Borana mesaj at buluş ve aynısını söyle"
-"Ama Nehir...."
-"Ama yok Miray Nehir haklı"
Miray telefonu aradı adamı . 'Hangi hakla artık' diyerek kızdı kendine.
Telefon uzun uzun çaldı önce sonra açıldı ses gelmeyince Miray konuştu
-"Boran birşey konuşmak istiyorum seninle"
-"Tamam nerede?"
-"Konferans salonunda"
-"10 dakikaya orada olacağım"
Miray ve Boran telefonları kapatınca hazırlanıp konferans salonuna çıktılar.
Ikiside kapıya aynı anda ulaşmış ve içeri girmişti.
Once Boran söze başladı
-"Dinliyorum"
-"Önce otursak"
Koltukların birine kendisi birine Boran oturdu.
-"Boran bak seni öylece bıraktığım için çok özür dilerim lütfen affet beni. Ben gittim çünkü bilmiyorum....yani sana karşı birşey hissediyorum evet ama daha ilerisine gidebilirmiyim bende bilmiyorum. Senden hoşlanıyorum ama aşık oldummu emin degilim "
Boran duyduklarıyla bir nebze olsun mutlu olmuştu. Duydukları rahatlattı adamı çünkü kendisi bu durumu çok farklı yerlere çekmişti.
-"Peki o zaman. Başlamaya cesaretin var mı?"
Boranın ellerine uzanıp kendi ellerinin arasına koydu
-"Başlayalım"
○
Boran ve Miray atölyeye el ele girdiklerinde su içmeye çalışan Mehtab bogulunca Kamil bir taraftan çifte bakarken bir taraftan Mehtabın arkasına vuruyordu.
Miray biraz ürkek ve çokça korkarak oturdu boş sandalyelerden birine.
-"Boran? Hayırlı olsun" diyerek sarıldı Zeyneb.
Mehtab Miraya doğru ilerledi.
Kızın gerginliğini fark edince rahatlatmak için sarıldı kıza
-"Rahat ol Miray. Hayırlı olsun , bol bol mutluluklar "
Miray biraz daha rahatlamıştı.
-"Ee ne zaman karar verdiniz"
-"Birkaç dakika önce. Hatta geldiğimiz ilk yer burası"
-"Yaaa canım arkadaşım benim ya" diyerek sarıldı mehtab Borana.
Çift biraz daha oturduktan sonra kalkıp derse ara veren kızların yanına indi.
Esma telefonla uğraşırken Çiğdem ve Nehir dedikodu yapıyorlardı.
-"Bu soğukta dışarıda ne yapıyorsunuz?"
-"Hava biraz ısınmıştı bizde inelim dedik "
Çiftin ellerini gören Esma mutluluğunu gizleyemedi
-"Aa! Siz olmuşsunuz hemde çok güzel olmuşsunuz"
Nehir ce Çiğdem de ayaga kalkınca birbirlerine sarıldılar.
-"Hayırlı olsun Enişte! Ee benimki nerelerde?"
-"Bilmiyorum"
○
6 Kasım 2016
Miray ve Boran bu haftasonunu birbirlerine ayırmışlardı.
Genc kız bu hafta yine kursa gitmemişti ve bu yüzden kendine kızıyordu. Boran onu gitgide değişiyordu.
Çift kahvaltılarını ettikten sonra Boran Mirayı evine davet etmişti.
Adam ayakkabılarını çıkarıp içeri girince arkasından gelen genç kızı bekledi.
Mirayda ayakkabılarından kurtulunca salona geçtiler.
Evde ikisinden başkasının olmaması rahatlattı kızı.
Boran iki kahve yapıp içeri girdi.
-"Söyledin mi Merte"
-"Hayır daha söylemedim bu akşam söyleyeceğim"
Çift kahvelerini bitince çalışmak için textinglerini aldılar ellerine. Provaya tam başlayacakları sırada Nehir ve Atakan eve gelince ikisininde yüzü düşmüştü ve bu evde rahat edemeyeceklerini anlamışlardı.
-"Boran? Sende mi eve kız atmaya başladın"
Miray utanmış kafasını eğince Nehir girdi söze
-"Rahatsız etmedik değilmi? Kuzum keske deseydin ben Boranlara gideceğim diye gelmezdik hiç"
-"Yok Nehir yok" dedi Boran
-"Biz benim odaya gidiyoruz madem..."
Boran iyi olur anlamında kafasını sallayınca Nehir ve Atakan odaya geçtiler.
Boran neler olacağını bildiğinden kızı dışarı çıkarmış beraber sahile inmişlerdi.
-"Ee anlat bakalım hayatını bana sevgilim nedir ne değildir bilmek istiyorum "
-"Sıradan bir insanım ışte Miray."
-"Biraz kendinden bahset bana! Eskiden sevgilin oldu mu? Kaç tane oldu? Yada tiyatro okumaya karar verdin ya daa..."
-"Tamam Miray hepsini cevablayacağim tamam! Sevgilim oldu tabiki uzun oldh hepsi bu yüzden iki tane oldu onlarda en az iki senelik. Tiyatro okumaya ailemin beni küçük yaşta tiyatroya ve sanata itmesiyle karar verdim. Dört senedir okuyorum ışte bir sene kaldım tabi"
Bankalardan birine oturunca Miray durgunlaşmıştı.
-"Birazda sen bahset bana kendinden"
-"Ne duymak ister benim sevgilim"
-"Bilmem anlat birşeyler"
-"Annem vefat ettikten sonra kurtuldum ışte babamdan. Babannem baktı bana bir yıl kadar sonra Istanbula geldim ben. Ve biliyormusun" adamın yüzünü elleri arasına aldı.
-"Sen benim ilkimsin"
Ne özel birşeydi bir kızın ilki olmak. Boran Mirayın dizlerine koydu kafasını.
Miray daha da durgunlaşınca Boran kızı mutlu etmek için pamuk şeker almış ve lunaparka götürmüştü.
Miray eve gitmek istesede Boran izin vermemiş hava kararana kadar beraber gezmişlerdi.
