Sonunda havaalanına varmıştık . Annemle kalkacak olan uçağı bekliyorduk. Tabi annem bana bu sırada bir sürü nasihat ta bulunuyordu.
Annem: Ada bak orada babanın babaannenin sözünden çıkmak yok. Kuzenlerinle iyi geçin. Kimseyle kavga etme.
Ada: Anne ben çocuk muyum ? Bana kimse bulaşmassa ben de kimseye bulaşmam. Merak Etme babam olacak o adamla annesi olacak o kârının sözünden çıkmam.
Annem: Çok ayıp lütfen doğru konuş Ada.
Ben tam ağzımı açıp anneme laf edeceken "Adana uçağımız kalkmak üzere lütfen yolcularımız uçağımıza binsinler. "
Annem: Uçağın kalkıyor hadi bakalım
Ada: Evet yolculuk başlıyor benim için.
Annemle sarılıp öpüştükten sonra ben uçağa doğru yol almaya başladım. Anneme dönüp baktığım da annem ağlıyordu. Onun ağladığını görünce ben de ağlamaya başladım. En sonunda havaalanının kapısından çıkıp uçağa doğru yol aldım. Uçağa bindim. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım.
ERTESİ SABAH ADANA HAVAALANI
Ben sonunda uçaktan inmiştim. Ama buralara yabancı olduğum için nereye gideceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Lanet olası babamın da telefonu ben de yoktu. Arayıp sorayım neredesin nereye geleyim diye . En son yüzümü döndüğümde de esmer bir çocuğun bana yaklaştığını gördüm.
X: Sen ada olmalısın
Ada: Evet ama siz kimsiniz acaba ?
X: Ben Meriç . Babanın ortağının oğluyum. Baban seni almamı bana söyledi.
Ada: Iyi. Gitmeyi planlıyor musun ?
Meriç: Evet araba burada buyurun hanımefendi.
Ada: Ukalalaşma .
Meriç: Ukala olan sensin . Geldiğinden beri bir havalardasın .
Ada: Ben mi asıl sen
Meriç: Neyse arabaya binde artık eve gidelim istersen ?
Ada: Peki tamam.
Meriç bana arabanın arka kapısını açmıştı . Ben de binip kapıyı sert bir şekilde kapattım. Meriç de bana sinirli bir şekilde bana baktı. Bana bakması bitince o da arabaya bindi. Arabanın dikiz aynasından bana sürekli bakıyordu. Dayanamayarak ona
Ada: Ne var neden sürekli bana bakıyorsun ?
Meriç: Güzele bakmak sevapmış. Sen hiç duymadın mı ?
Ada: Ben ciddiyim . Senle dalga geçer gibi bir halim mi var ?
Meriç: Ben de ciddiyim güzelim.
Ada: Güzelim deme hakkını sana kim veriyor ?
Meriç: Kendim kendime veriyorum Küçükhanım
Ada: Allah allah . Bana bak benle uğraşma
Meriç: Uğraşırsam ne olur bebeğim
Ada: Pişman olursun canım.
Meriç: Olmam. Eğer olursam da en güzel pişmalığım böyle olsun.
diyerek pis pis sırıttı. Sapık birisine babam nasıl güvenenilmişti şaşırmıştım. Acaba babam beni sınamak felan mı istemişti . Eğer öyle bişeyse umarım pişman olurdu. Çünkü Meriç e bir kere bile yavşamamıştım. Acaba ağzını mı arasaydım. Evet bence ağzını aramalıydım. Ama nasıl ? Sabahtan beri terslemiştim. Aman neyse ne . Ben konuya başlamalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR AŞK
RomanceMerhaba ben Ada. 17 yaşında şarışın mavi gözlü 1.75 cm boyunda zayıf bir kızım. Size bu sene başımdan geçmiş olan bir anımı anlatmak istiyorum . Ben bu sene yaz tatilin de Adana'ya babaannemin yanına tatile gidecektim. Ben hiç gitmek istemiyordum. Ç...