20

839 100 409
                                    

Medya : Etham Basden - Leaving The Lights On

| Anne, duyuyor musun? Abim ağlıyor. Çok ağlıyor. Anne görüyor musun? Gök seriliyor yere. Parça parça seriliyor.|

~~~

Gözleri saatler önce göğsünden kopan nefesle açılmış, usanmadan yorulmadan yanında uyuyan yüze asılı kalmıştı. Gün doğumuna yakın uykuya yenik düşen SeokJin, huysuzca boğazına kadar çektiği yorganı elleriyle itiyor daha sonra tekrardan burnuna kadar çekerek olduğu yerde büzülüyordu. Çatılan kaşları, büzülen dudakları ve arada kaçan mırıltılar Taehyung için bir nevi nimetti. Gözlerini ondan ayıramıyor, uykunun yaptığı baskıya rağmen onu izlemeyi kesemiyordu.

SeokJin olduğu yerde dönüp başını sıcak bir göğse çarptığında gözlerini araladı. Göğsünü gıdıklayan saçlara eşlik eden kirpikler kalbinde ki atımı hızlandırırken boşta olan elini, göğsüne tekrardan düşen adamın üzerine bırakmıştı ki, uykusuzluktan sızlayan hafif şiş gözleri siyah göz bebekleriyle buluşmuştu. Gülümsedi Taehyung. Her sabah uyandığında yatağının hemen yanında pencerenin arkasında ki manzaradan daha güzeldi bu. Daha sıcak, daha temiz, daha yumuşaktı. Uyku mahmuru gözleriyle kendisine bakıp hafifçe gülümseyen SeokJin gördüğü her şeyden daha güzeldi.

"Günaydın."

Hafif pürüzlü çıkan ses odaya yayıldığında Taehyung, yüzüne yasladığı elini çekip hafifçe suratını buruşturdu. Uyuşmuş kolunu düz bir şekilde uzatarak başını yastığa koyup SeokJin ile aynı hizaya geldikten sonra gülümseyerek cevap vermişti.

"Günaydın," yorganın üzerinde duran eli hareket ederek adamın yanağına kavuştuğunda baş parmağı hafifçe okşamaya başlamıştı yüzünü. " iyi misin?"

SeokJin başıyla onaylayıp yorganı biraz aşağı iteleyerek boynunun ve omuzlarının açılmasını sağladığında Taehyung bıraktığı izlere gülümsedi. Beyaz tenine kırmızı gül tomurları yayılmıştı. Yaklaşıp dudaklarını sıcacık boyna bastırdığında ufak bir kıkırtı ilişti kulaklarına, saçlarına kemikli eller tutununca son kez çenesinin altından öpüp geri çekildi.

"Saat kaç?"

SeokJin' in sorusuyla kaşları çatılmış, elleri ileri doğru uzanan kolu yakalayarak üzerine doğru çekmişti. Komidinin üzerinde duran telefona kısa ve düşmanca da bir bakış atmıştı. Dün gece bir kaç kez ötmüş, en sonunda Taehyung' un fırlatmasıyla sessizliğe gömülmüştü. Tabi telefon SeokJin' e ait olduğundan yakaladığı bakışlarla hızlıca kalkarak yerden almayı da ihmal etmemişti.

"Zamanla işin ne?"

Adamın sağ omzundaki kurşun izine avcunu yaslayıp hafifçe ovalarken huysuzca konuşmuştu.

"Bırak kovalasınlar birbirlerini." Elini yorganın içine sokup sıcak bele koyarak kendisine çektikten sonra göz kapaklarını öpmüştü. "Ona inat kal yanımda."

SeokJin gülümseyerek adama biraz daha sokulup burnunu boynuna çıkarıp derin bir nefes almıştı. Dövmeyle kaplı kola yüzünü yasladığında elini Taehyung' un omzuna çıkararak işaret parmağıyla daireler çizmeye başlamıştı.

"Anlamı ne, yani bu dövmeler öylesine çizimler mi?"

Sesi kısık çıkan adama karşı kapanmak üzere olan gözleriyle gülümsedi.

"Evi görüyor musun? O abim."

SeokJin başını kaldırıp, adamın dövmeli kolunu ikisinin arasına çekerek parmaklarını evi saran ağaçta gezdirince Taehyung devam etmişti.

Cherish Me | TaeJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin