Oradan oraya koşuşturmacalı geçen günün ardından eve geldiğimde rahat nefes alabilmiştim.Daha yeni koltuğuma oturmuşken gözüme çarpan telefonuma oflayarak baktım.Çok zorluklarla doğrularak telefonu aldım.13 arama ve 15 mesaj.Hmm.Her iddiasına girerim ki hepsi Svetlana'dandı.Tahminim doğru çıktığında onu aradım.Muhtemelen bana çok kızmıştı.
Svetlana'yla olan bol azarlamalı konuşmam sona erdiğinde saat çoktan 12 olmuştu.Yine de erken kapatmıştık.Midemin sesini kesmek için atıştırdığım şeylerden sonra telefonumu da alıp odama gittim.Çok yorgun olduğumdan yamuk bir şekilde yürüyordum.Dışardan gören biri sarhoş olduğumu düşünebilirdi.Kendimi çok sevdiğim yatağıma attığımda son kez bakmak için telefonumu elime aldım.2 mesaj.
İyi geceler Belleeeeeee.Rüyanda beni gör :P
İyi uykular Belle.Her şey için teşekkür ederim. -Obsession
Bu 'obsession' da kim? Svetlana'nın mesajını cevaplayıp 'obsession' a döndüm.Bir değişiklik olması için ve sanırım bugün iyi günümdeyim onun mesajını da cevapladım.
Teşekkürler ve sanada iyi uykular.Kim olduğunu bilmesem de :P
5 dakika bekledikten sonra mesaj gelmeyince telefonu bırakıp yattım.Hiç umrumda değildi.
Bir hafta sonra...
Alarmımın sesini duyamayıp geç kalkan oradan oraya koşuşturan hızla bir şeyler atıştırıp evden çıkan ben artık şirketteki şefin ben olduğunu kapıyı kapatınca hatırlamıştı.Sıkıntıyla oflayarak kapıyı açmak için cebimdeki anahtarı-Anahtar nerede!?!Klasik bir kapıda kalma olayıyla karşı karşıya kaldığımda dediğim ilk şey 'klişe'ydi.Hani belki Svetlana'ya olduğu gibi banyodayken anahtar kırılıp içerde kalabilirdim.Ama bu klişe.Üzgünüm klişe olaylara antipatim var.
Oflayarak şirket binasından içeri girerken asansörün yanında durdum.
''Hey bir şey mi oldu efendim?Yüzünüz iyi görünmüyor.''Yanıma gelen Matt'e karşı yalancı bir gülüş fırlattım.Ondan çok haz etmiyordum.
''Anahtarlarımı evde unuttum.Güne iyi bir başlangıç yapmadım yani.''Anlayışla başını sallarken beraber asansöre bindik bzimle birlikte 3 kişi -dedikoducu kız Kriss de bunun içinde- daha vardı.
''İsterseniz sizin için çilingir çağırabilirim efendim.Bende bu gibi durumlarla karşılaşıyorum.''Matt'e yandan bir bakış attığımda onun stajyer olduğunu yaka kartından fark etmiştim.Kaşlarım istemsizce alayla kalktı.Matt bana baktığında hızla yüz ifademi düzelttim.
''Ama ben eve gidemem.Burada işlerim var.Sen gidebilirsin ama değil mi?''Şaşkınlıkla bana baktığında sevimlice gülümsedim.Başını sallamaya çalışınca çantamdan çıkarttığım not defterine adresimi yazıp ona uzattım.Asansörden çıkarken ekledim.
''2,5 saatin var.''Gücü seviyorum.
NIALL HORAN
''Hadi Niall,bir şey yok.Sadece kızın evine gideceksin.''Sıkıntıyla ofladım.Bu işler gerçekten çok zordu.Sahnede gitarımı çalmak bile daha kolaydı.
''Ama ne diyeceğim ki?Teşekkür etme olayını geçtik zaten.Nasıl sonuçlandığını görmüştünüz.''Suratımı astım.Gidemeyeceğimi anladığımda koltuğa oturdum.Çocuklar ailelerinin yanına gidecekti.Ama benim sorunumla uğraşıyorlardı.Bekarlık daha kolaydı.Zayn yanıma gelip oturduğunda yayıldığım koltukta doğruldum.
''Dün sana Nandos getirmişti değil mi?Onu bahane ederek gidebilirsin mesela?''Zayn'e teşekkürlerimi iletirken önemi yok dercesine başını salladı.Diğer çocuklara da teşekkür edip-bunu yaparken bir sürü temasa maruz kalmıştım.Örneğin ''Bizim Niall'ımız büyümüşte bir kızdan mı hoşlanmış.Büyüdüğüne inanamıyorum.''gibi şeyler söyleyerek sahte ağlama töreni yapmışlardı.Kendimi Harry ve Louis'den kurtardığımda arabamda Anabelle'nin abisinden alarak neredeyse ezberlediğim evine gidiyordum.Eh abisinden almak biraz zor olmuştu.Bir sebep bulmadan aradığımdan ortada kalmıştım.Neyseki saatimi orada unuttuğumu söylediğimde adresi vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♣Obsession n.h.
Fanfiction'Cursed' serisinin ilk kitabıdır. @MnchstrUnited Kapak için @MinHosbear 'a teşekkürlerimi sunuyorum. ^^ ©Tüm hakları saklıdır.