Aralarındaki yaş farkı hiç bir şeye engel olamayacaktı.
"Anlamayanlara ve anlamak istemeyenlere dip not ; bu bir yaş farkı hikayesidir. Yaş farkı günümüzde olan 6-7 yaş gibi sıradan bir fark değildir. İdrak edecek olgunluğa erişmemiş okuyucular lütf...
Selam sevgili okurlarım ! Güzel bulacağınızı düşündüğüm bir bölümle daha karşınızdayım. İki aşığımızınbuzlarınıerittiğim bu bölümde Atahanbeyimizin evini yakından göreceğiz ! Fazlasıyla aralarda fotoğraf bulunan bir bölüm oldu şimdiden söyleyeyim. Ben burada kitap okurken görsel görmeyi sevdiğimden koydum. Eğer hoşlanmıyorsanızbelirtmeniz güzel olur.
Neyse sizi bölümle baş başa bırakıyorum. İyi okumalar ❤
-"Benimde canımı sıkıyor artık bu uzak durmalar. Beni de kendine benzettin çocuk gibi oldum. Ama sen anlat bende anlatayım çözelim sorunlarımızı. İki yetişkin gibi."
Televizyon odasına inerken Hülya ablaya rahatsız etmemelerini söylemiş üstüne üstlük kapıyı da kilitlemişti. Koltuğun köşesine oturduğunda ise hala ne yapacağımı bilmez vaziyette ayaktaydım. Eliyle koltuğu gösterince ona konumlanmış olarak oturdum.
Düz uzattığım bacaklarımın üstüne kenetlediğim ellerimi koyup gözlerimi yere diktim.
-"Asu dediğin kadınla gözümün önünde kalktın gittin." dedim büzdüğüm dudaklarımla.
-"Birincisi bu sanırım. Evet gittim ama sen bana sormadın bile ne konuştun diye. Ergenler gibi trip attın , hadi zaten ergen olduğunu varsayarak bunu da göz ardı ediyorum. "
Bir hışımla başımı ona çevirip kaşlarımı çattım. -"Daha olgun biriyle birlikte ol öyleyse !" Kalkmaya yeltenmemle çelik kadar güçlü eliyle sabitlenmem bir oldu. Tutması yetmezmiş gibi bir de kucağına çekti. Ata binercesine kumaş pantolonunun üzerine yerleştim. Serbest bıraktığı ellerim sert karnına düştü.
-"Bırakır mısın ? Şurda oturarak konuşabilirim." dedim özellikle ona bakmadan. Bakarsam yüzüm kızarıcaktı.
-"Sen bir baksana bana güzel gözlüm. Görmüyor musun seni istediğimi ? O dediğin olgun birilerini bulmam zor olur mu ? Olmaz , çünkü kendimi övmek gibi olmasın kadınlar deli oluyor bir bakışıma." Kızacakken alay dolu sesiyle gülüp acıtmak amaçlı sakalını çektim. Parmaklarımı ısırınca kıkırdamaya devam ederek başımı omzuna yasladım.
-"Demek istemem o ki şuan kucağımda bana küçücük gelen bedenine bayılıyorum ben. Kızmak da haklısın öyle gidince farklı düşündün. Bir kere daha uyarıyorum önce bana sor." Ensemden sırtıma getirdiği eli tenimi okşayarak ilerledikçe kalbimin ritminde bir hayli değişim oluyordu.
-"Sorarım." dedim dudaklarımı kıpırdatıp. Nutkum tutulmuş , dilim lal olmuştu uzun zamandır soluyamadığım kokusunu alınca. Sigaray kokusuyla harmanlanmış kaliteli beyaz gömleğine burnumu sürttüm.
-"Başka sorun ?" diyince düşündüm.
-"Senin davranışların." dedim cesaret kazanıp.
Büyük elini belime sarıp boynumu öptü. Başım omzunda onun başı bana yaslı tadından geçilmez bir pozisyonda gülümsedim.
Elimi gözünün önünde kaldırıp işaret parmağımı gösterdim. -"İlk olarak benimle konuşmadın."
Yanına orta parmağımı ekledim. -"İkincisi beni hiç arayıp sormadın , gittin."
Yüzük parmağımı ekleyip üçüncüyü diyecekken iki parmağıma dişlerini geçirmesiyle söyleyemedim.
Önerilen hikayeler
Bunları da beğenebilirsiniz
-"Çünkü sana sinirliydim. O çocukla ilgili bir konuşma yaptığımız halde evine soktun ! Ayrıca kendi kafanda kurduklarınla bana duvar örünce bende kendimi geri çektim. Bak nasıl da anladın hatanı." dedi elimle oynamaya devam ederken.
Göğsüne hafif sayılacak vuruş yapıp sonra başımı kaldırdım. Kollarımı boynuna dolayınca yüzü çenemden daha aşağı hızaya geldi. Kısaca göğüslerime.
Yüzüm durgunlaşırken parmaklarımı ensesinde gezdirdim. -"Ben , bitti sandım." diye korkarak itiraf ettim. Dile getirmek zorken yaşamayı asla istemem.
-"Seni kendime aldım ben. Bırakır mıyım hiç? Bu güzel bebek kokundan nasıl mahrum kalabilirim ?"
İki eliyle sırtımdan bastırıp yüzünü göğsüme koyunca nefesim içimden çıkamaz oldu. Saçları çeneme değdikçe gıdıklanan içim yüzünden kıpırdandım.
-"Şimdi ben seni burda kucağıma alıp en yakındaki yatağa götürmeden işlerimin başına gideyim." İkimizide kaldırıp sonrasında üstünü düzeltti. Kapının kilidini açarken kolunu tuttum.
-"Hemen gitmesen ?" dedim.
Hiç bir şey demesen yanaklarımı avuç içlerine alıp dudaklarımı uzun uzun öptü. Karşılık vermeye kalmadan geri çekilince nefes nefese aralık dudaklarımı kapattım.
-"Serhan beni bekliyor evde. Şimdi iç mimarlarla tartışıyordur gidip el atmazsam evim bir türlü bitmeyecek." dedi kapıdan çıkarken. Umutsuzlukla asılan yüzümün beraberinde onu takip ederken üste çıktığımızda durdu.
-"Sende gel. Bütün gün evde olmam ama gidene kadar yanımda durursun. Bahçede sigaram bitene kadar vaktin var."
O arkasını dönünce bende koşarak odama çıktım. Üzerimdekileri tamamen çıkarırken düzleştiriciyi fişe takmıştım. İç çamaşırlarımı çıkarıp yerine göğüs bölümüde dahil olmak üzere tamamen dantel olan ince askılı bir bodysuit giydim ve saçlarımı sıkıca at kuyruğu yaptım. Isınan düzleştiriciyle uçları düzleştirdikten sonra ne kadar vaktim kaldı diyecekken arkamda Atahan'ı görmemle çığlık atmam bir oldu.
Yüzüne yayılan anlamı hiç de iyi gelmeyen gülümsemesiyle omzunu duvara yasladı.
-"Geciktiğin için beni bekletme cezası kendi kendime ödül verdim. Hadi oyalanma." Kollarını göğsünde birleştirmiş koyulaşan gözleriyle beni süzüyordu. Dolaptan rastgele uzun kollu siyah bir elbise alıp üstüme geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-"Kısa o çıkar evde bir sürü adam var." dedi ciddiyete bürünüp.
-"Kısa değil ki." Elbise giymeye yeni alıştığım için daha çok hoşuma gitmeye başlamıştı.
Makyaj malzemelerimin olduğu çekmeceyi açıp yüzüme çok az fondötenle rimel sürdüm. Çok donuk olunca hafif allıkla bitirdim.
-"Daha uzun bir zamanda kıyafet anlaşmamızı yeniden konuşuruz."