Kaan Bahadır 19

121 2 0
                                    

" Bir bardak daha ister misin ? " dedi Serap boş olan bardağıma bakarak. Duymamıştım , birkaç saniye sonra omzuma vurmasıyla irkildim ve " Çay diyorum ? ister misin ? " dedi." Evet , evet olur. " dedim. Mutfağa gitti ve bir kaç dakika sonra geri döndü." iyi misin sen ? " diye sordu. Kendimden geçmiştim , saçlarımı kaşıyarak " Evet , iyiyim. " dedim." istersen daha sonra devam edebilir ? " dedi." Yok , hayır , iyiyim. Devam et lütfen. " dedim. Serap bardağında ki kaşığı çıkararak bir yudum aldı ve Kaan Bahadır'ın ağzından anlatmaya devam etti :

Annem ve babam geldi. Gördükleri karşısında şok oldular , annem ağlamaya başladı.Ben yerde uzanıyordum yavaş yavaş hareket edebiliyordum zaten kendime geldiğimde de hıçkıra hıçkıra ağladım. Hocanın eşi geldi odaya , kocasını görür görmez ağlamaya başladı ve bana bakarak " Katil! " dedi.Çevredekilere bağırdı. Komşularına " Kocamı öldürdü bu kafirler , yardım edin nolur! " diye çığlık atarak ağlamaya devam ediyordu. Babam derhal beni yerden alıp acele ettirerek dışarı çıkardı. Hocanın eşi arkamızdan bağırıyordu " Kaçmayın kafirler , katiller! " diye. Babam sürekli acele edin , koşun diyordu. Daha olayın şokunu bile atlatamadan kaçmaya başladık. Kapıdan çıktığımızda köylü halk ellerinde sopalarla , tırpanlarla , keserlerle önümüzdeydi. Babam kapıyı açınca üstümüze doğru gelmeye başladılar. Babam bizi arkasına alarak köylülere " Biz bişey yapmadık , durun! " diyordu. Hocanın karısı yukardan " Bunlar kocamı öldürdü , katil bunlar , şerliler! " diye bağırıyordu. Annem ve babam sürekli biz  birşey yapmadık deselerde dinlemiyorlardı. Babam kaçmamı söyledi , peşimden gelmeye çalıştı köylüler ama annem ve babam onları tutuyordu. Evin penceresinden atlayarak koşmaya başladım. Evin arkası 2 dağın arasında ki nehire uzanıyordu.Bir kaç dakika ağlayarak hiç durmadan koştum , annem sürekli arkamdan bağırıyordu " Kaç! " diye. Arkamı döndüğümde ikisinide köylüler bir ağacın dibine götürdüler.Ben nehirin ilerisinde bir taşın arkasında çökmüş , hıçkıra hıçkıra ağlayarak izliyordum. Ellerindeki aletlerle dövmeye başladılar anne ve babamı. Sonra birisi 2 tane ip getirdi. Evin arkasında ki uzunca ağaçtan geçirdiler ve anne, babamı astılar.

" Öldürdüler mi ? " dedim gözlerimi büyüterek." Anlatılana göre , evet. " dedi ve " Jandarmaya haber verilmiş , geldiğinde kimse böyle bir olayın olmadığını , aylardır köylerine buradaki halktan başka kimsenin gelmediğini söylemiş. " dedi." Peki Kaan ? O ne yaptı ? " dedim." Bir çoban bulmuş onu. Jandarmaya götürecekmiş fakat bir kaç gün işi varmış köyde. Kaan bir kaç gün onunla kalmış ardından Jandarmaya teslim etmiş. " dedi." Jandarma ile konuştun mu ? " dedim." Evet , geldikten bir kaç hafta sonra , bunu anlattıktan sonra gittim.Çoban onu getirdiğinde 3 gün hiç konuşmamış , birşey yememiş. Sürekli gece kabuslar görerek çığlık atıp dışarıya koştuğunu söylüyordu. " dedi." Bunları o yaşta ki bir çocuk nasıl yaşayıpta böyle güçlü kalabiliyor ? " diye sordum. Serap Hanım alaycı bir şekilde güldü ve " ilk zamanlar bende böyle düşündüm , çok sordum kendime fakat...  Fakat o Kaan değil , yani ben öyle düşünüyorum , her kim bilmiyorum ama sadece bedeni Kaan , içindekinin , ruhunun temiz olduğunu düşünmüyorum. " dedi." Sende mi ? Yoksa cin mi diyorsun ? " dedim. Serap sinirli bir şekilde bana baktı ve " O kelimeyi besmelesiz bir daha sakın kullanma , hatta besmele ile bile kullanma. " dedi." Ne yani inanıyor musun bu saçmalıklara ? Hocalara ? " dedim.Çünkü ben inanmazdım , cinlere değil , hocalara." Bir psikolog için bunu söylemek ne kadar doğru bilmiyorum fakat inanıyorum çünkü bu bilim değil Ramazan Bey , bunu bilim açıklayamaz.Bu ilimdir. " dedi.

Kaan BahadırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin