-2

118 7 0
                                    


Artık yeni bir hayata adım atmıştık. Ne geri dönüşü vardı ne de zamanı geri alabilme şansı...Bir kaç sene daha o evde yaşadık çünkü bütçemize uygun bir ev  bulmak cidden zordu. Ama bulduk.

   Anneme eşyaları kolilere doldurma konusunda yardım ediyordum. Lydia da eşyalarının olduğu koliyi taşımak için kaldırdı ama tabi ki taşıyamadı ve kaldırdığı gibi koliyle birlikte yere düştü. Kafası koliye girdi ve o an annemde bende kahkahayı patlattık.

   Lydia da kafasını çıkarmaya çalışırken yatağa düştü. O sırada da taşımacının yakışıklı oğlu kolileri almak için geldi ve Lydia görüp yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirdi. Arkadan taşımacı amca bağırdı

-John hadii

Ah adı John muydu? Bunu öğrendiğim iyi oldu. Ben bunları düşünürken fark etmeden gülümsemişim ve gerçek dünyaya döndüğümde John'u bana bakarken buldum. Ben Betty Mircla ve eminim ki bu çocuk da ilginç olan bir şeyler var.

  Tüm koliler taşındıktan sonra ön koltuğa Lydia'nın yanına oturdum. Yeni evimize geldiğimde burayı ilk defa gördüğümden dolayı süzdüm.Burası bir siteydi. Anneme dönüp :

-kaçıncı katta oturuyoruz?

- 8

dedi ve gülümsedi.O sırada John'u ağzı açık olarak siteye bakarken buldum.Neden?!

   Kolileri taşıyarak sekizinci kata yerleştik. Hemen odaları gezdim ve Lydia'yla aynı odada kalmaya karar verdik çünkü salondan sonra en büyük oda olan odayı seçtik ve hemen kağıt kalem kapıp odayı nasıl düzenleyeceğimizi çizmeye başladık. Lydia'yla birlikte çizim yapmayı seviyordum. Bu onu eğlendiriyordu ve ben onu mutlu etmek için her şeyi yapardım.

  Bazaları karşılıklı duvarlara yerleştirdikten sonra dolapları aynı duvara yan yana koyduk ve çalışma masasını odanın geri kalan boş bölümüne yanına da Lydia'nın oyuncak sepetini yerleştirdik. Pembe ve mor tonlarındaki çiçek desenli halımızı da yere serdik ve artık oda daha yaşanılabilir görünüyordu.

  Ben yazmayı ve okumayı seven bir kızdım onun için hemen kitaplarımı kolisinden çıkardım ve çalışma masasının üzerindeki raflara yerleştirdim.Twilight kitabımı alıp geniş terasımıza çıktım ve okumaya başladım. Tam Bella'yla Edward yakınlaşıyordu ki gözüm dışarıdaki karartıya takıldı hemen ayıracımı kitabımın arasına koyup kalktım ve karartıyı gördüm.

Perdenin arkasından dışarıyı izliyordu.Tam karşımdaydı sonra bir anda perdeyi açtı. 'B-bu Jhon' kekeleyerek fısıldadım. Şaşkındım çünkü o karşı sitenin penceresinde üstsüz bir şekilde eğilmiş havuzu seyrediyordu ve bakışları beni buldu...

Şimdi neden ağzı açık bir şekilde siteyi süzdüğünü anladım.

Bu bölüm kısa oldu üzgünüm. Çünkü tabletten yazıyorum ama bir daha ki bölüme telafi edeceğim.

Arkadaşlar yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum :S 

Betty'nin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin