John ile sandal keyfi

20 3 0
                                    

  Uyandıgımda vucudumda hic hissetmedigim bir rahatlık vardı. Kalkar kalkmaz aklıma yine Calvin le dans ettigim gelmisti. Ama isin kotu tarafı bugun de John la bulusacagıma soz vermistim. Aslında ona uzuldugum icindi. Bugun onunla cok acıkca konusacak ve ona iliskimiz hakkında bir sey olmayacagını soylecektim.

  Saat yaklastıkca tedirginligim artmaya baslıyordu. Nedenini bilmiyordum ama sanki biri bizi yakalayakmış gibi bir his vardı. Umarım her sey guzel gider. Basit islerimi halletmistim (kahvaltı yapmak hazırlanmak gibi). Bulusacagımız vakit geldiginde markete dogru yurumeye basladım. John beni marketin oradan alacaktı. Evimin onunden almasından iyidir en azından. Marketin onune yaklastıgımda orada park halinde bir arac vardı. Bembeyaz ve tertemiz parlıyordu. İcinden John gulumseyerek inip bana yaklasınca sasırmıstım dogrusu. Kendimi bu kadar lüx bir araca yakıştıramamıştım. Hemde John un bu arabanın sahibi olduğuna. Bana kapıyı actı ve kibarca arabaya yerlestim. Gercekten icerisi cok şıktı. 'Asley cok sasıracaksın' dedi sadece. Bense etkilenecegimi dusunmuyordum..

  Cok kısa suren araba yolculugundan sonra sahilde durmustuk. Arabadan indigimde gercekten yolculugun kısalığına üzülmüştüm. John beni elimden tuttugu gibi cekistirmeye basladı. Yapma etme desemde kolumu kurtaramadım ve beni kısa yolda koşarak sandala yaklaşmak zorunda bıraktı. Sandal kucuk ve gayet sirindi. İki kisilik kendiliginden cıkma oturak gibi yer ve ortada kucucuk masası vardı. Masanın ustunede pasta ve kuruyemis doldurmuş. Ayrıca iki tane kadeh vardı. Sandala yalpalayarak yerlestigimde Calvin in hic boyle jesti olmadıgını dusundum ve kırıldım. Demek ki insan seviyorsa ya da deger veriyorsa John gibi olabilir bunu anladım. Masa gayet şık gorunuyordu. John ne kadar istemesem de şarapları ısrarla doldurdu ve karsılıklı kurulup denize acıldık.

  Gercekten manzara cok hostu. Sarap ilk kez iciyordum dogrusu ama sarhos etmeyecegini biliyordum. John la konuya bir anda açılıp çok fazla ve rahat konuşmuştuk. İstemsiz kaç defa kahkaha attıgımı bilmiyorum bilee. İş ciddileşip sustugumuz zaman anladım ki tavırlarınızdaki en buyuk rolü karsı tarafın rahatlıgı etkiliyor. Ben hic bir insanla boyle konusamadım Jess dısında. Hele ki erkek. Calvin le uzun suredir arkadasız ve merhaba merhabadan baska konusamadık. Cok az romantik vakit gecirdik. John a söyle dikkatli baktıgımda aslında icinde neler gizledigini ama yine de cok dik durabildigini gordum. Bana benziyordu. Ama bu Calvin e haksızlık oluyordu. Baya vakit gecmisti. Artık konuya girmem gerekiyordu.

- Öhöm. John..

dememe kalmadı telefonu calmaya basladı. Konusması bittiginde konu dagılmıstı ve bir isi cıkmıstı zaten bizde gunu bitirmek uzereydik. Arayıp soyleyebilecegimi dusunmustum.

  Elimi tutarak sandaldan cıkmama yardım etti ve yine o guzel arabaya binmistik. Yine marketin onune geldigimizde bırakmıstı. Gorusuruz deyip ona veda ettim. Aslında evimi biliyordu ama anlayısla karsılıyordu. Calvin i biliyordu. Bu arada John un gozundeki sislik yuzunden Calvin e hem kızgınım hemde mutluyum. Ayırt edemiyorum. İlgincime giden Calvin i ispikler gibi soylememesiydi. Aksine pek konusmak istemiyor gibi gecistirmisti. Bir de ne soyleyecegim konusunda ısrar etmemisti. Eve kendimi attıgmda Calvin in evinin onunden gectigimi bile fark etmemistim.

Bir şeyler GörüyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin