3.Bölüm

193 34 16
                                    

Verebilecek sevgim var sadece bunu kime vereceğimi bilmiyorum.

(Manolya)

Conall odaya girdiğinde Diana da Heaven'da kahkahalarla gülüyordu.Diana öksürerek sustu.Yemek salonundaki sesler birden kesildi.Heaven kafasını kaldırdı ve çevresine bakındı.Conall kapı eşiğinde beyaz bol gömleği ve siyah dar binici pantolonuyla dikiliyordu.Kaşları çatıktı gözleri yemek masasının çevresinde geziniyordu.

''Ah,benim gitmem lazım Mabelle uzun zamandır ortalarda görünmüyor umarım yine bir şeyler karıştırmıyordur."

Sesliği bozan Diana olmuştu.Eteklerini toparlarladı,yan gözle Conall'a baktı ve kafasıyla ikisine de selam vererek odadan çıktı.

Conall ise Heaven'a hafifçe gülümseyerek Diana'nın yerini aldı.

Kafasını iki yana sallayarak ''En iyi yaptığı şey konuşmak Neil'a acıyorum.'' dedi.

Heaven kafasını hafifçe yana eğdi.

"Başkalarının arkasından konuşmak kötüdür."

Conall gülümsedi ve imalı bir şekilde ''Kesinlikle ''dedi.

Heaven'ın tabağında ki zeytini aldı ve ağzına baktı.

"Ama ben arkasından konuşmam yüzüne söylemekte de bir mahsur görmem"

"Ve başkalarının tabaklarından yemekte pek görgü kurallarına uymaz"

Conall'ın kahkahası büyük salonda yankılandı.

"Görgü kuralları mı?Çok umursuyorsum güzelim"

"Öyle yetiştirildim lordum"

Conall bir sırıtışla cevap verdi

"Benim kalemde bir hanımefendi gibi davranmaz gerekmez"

Heaven suratının ısınmaya basladığını hissetti bir ürpertiye konuyu değiştirdi.

Sırıtarak "Kaledeki küçük bir kızla uğraşmak savaşçıları eğitmekten daha zor sanırım senin için."

Birbirlerine baktılar ve sırıttılar

"Ona kızmamalısın giysilerin fazla sıradan biraz renk katmanın bir zararı olmamıştır."

Kıyafetleri fazla mı sıradandı?Tanrım bu adamın bütün pantolonları aynı darlıkta mıydı?

Neden sürekli dönüp dolaşıp aynı konuya denk geliyorum bana ne adamın kıyafetlerinden ya da kaslı bacaklarından,geniş göğsünden ya da o güzel yüzünden?

Heaven sıkıntıyla saçını geriye attı

"Ya,evet ne demezsin bütün sert duruşumu bozuyor"

''Çocukları sever misiniz lordum?"

Conall tek kaşını kaldırarak baktı ''Neden sordun?''

Daha da kızardığımı hissettim "Şey,yani Mabelle e gösterdiğiniz sabır beni etkiledi her erkek bu ilgiyi göstermez."

''Evet,ne kadar yaramazlık yaparsa yapsın kimse ona kızıp büyük bir cezaya tabii tutamıyor."

Yeterince kısık olmayan bir sesle ''Çok şanslı'' dedi.

Heaven söylediğinin duyulup duyulmadığından emin olmak için Conall'a baktı.

''Neden öyle dedin?''

Şimdi Conall'ın ilgisi daha çok kabarmıştı.

Heaven gülümseyerek Conall'a baktı ve soru sorarcasına kafasını yana çevirerek "Nasıl?" dedi.

Genç adam tek kaşını kaldırdı gayetten sesler duymadığına emindi.

"Az önce Mabelle için çok şanslı dediniz.Sizin çocukluğunuz nasıl geçti?"

Heaven rahatsız olarak gülümsedi ve dalga geçerek "Bunu yaşınıza mı vermeliyim lordum?Öyle bir şey demedi.Ayrıca çocukluğum güzeldi lordum kardeşlerimle büyüdüm mutlu bir çocukluk geçirdim"

Conall sırıttı "Yaşım hakkında sıkıntınız olmasın leydim gayet sağlıklıyım."

Sonra ekledi "Her konuda."

* CONALL*

Mavi gözlerinde öfke ve acı saklıydı.Ona her yaklaştığımda benden 1 adım geriye kaçıyordu.

Onu dikkatli bir şekilde inceleyerek ''Arka bahçeyi gezdin mi?''diye sordum.

''Diana bahsetmişti ama hayır gezmedim."

''O zaman gezmenin tam zamanı."

Heaven dudağını ısırdı ve bir süre düşündü sonra olur dercesine başını salladı.

Arka kapıdan bahçeye çıktık.Heaven'ın çiçekleri görünce gözleri parladı ama o direkt olarak kardelenlerin yanına gitti.

İstemsiz olarak onun bu neşesini görünce gülümsedim.Yavaşça onun yanına gidip oturdum.

''Kardelenin hikayesini bilir misin?''diye sordum.

Heaven ilgiyle kafasını iki yana salladı.

''Günümüzden yıllar önce birbirini çok seven iki çiçek varmış.

Bunlardan erkek olan,sevgilisini o kadar çok seviyormuşki, baharda açtıklarında onu diğer çiçeklerden kıskanıyormuş.

Buna daha fazla dayanamayan erkek çiçek, baharda herkezin içinde açmak ve kalabalıgın içinde kaybolmak yerine kışın dondurucu soğugunda açarak, canından çok sevdiği sevgilisini daha çok görmeyi hayal etmiş.

Yine bahar gelmiş.Tüm çiçekler açmış ve toprağı yedi renge boyamış.

Erkek çiçek kışın kurduğu hayallerini anlatmış sevgilisine.

Dişi çiçekte sevgilisinin bu fikrini cok beğenmiş ve bir daha ki sefere hiç kimsenin açmaya cesaret edemediği dondurucu soğukta açmaya söz vermişler.Bahar bitmiş yaz geçmiş ve kış gelmiş. Sevgilisine kavuşma hayalleri ile yerinde duramayan erkek çiçek, karın bir yorgan gibi kapladığı toprağı delerek yeryüzüne çıkmış.

Bembeyaz karlar içende o renkleriyle göz kamaştıran sevgilisini aramış, aramış ama bulamamış.Ümidini yitiren çiçek bir süre sonra boynunu eğmiş ve soğuğun şiddetine daha fazla dayanamayarak hayatını kaybetmiş.

İşte o günden sonra aşkı için kışın dondurucu soğuğuna bile aldırmadan karların içinde açan çiçeğe KARDELEN ona sadık kalmayıp aldatan sevgiliyede HERCAİ denmiş...''

Heaven bir süre sessiz kaldı.Sonra gülmeye başladı.Tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

''Bu hikayenin hüzünlü olduğunu sanırdım."

''Ona gülmüyorum senin çiçeklere bu kadar ilgili olmana şaşırıp gülüyorum."

''Öyle deme anlattığım bütün kadınlarda işe yaradı."

''Öyle mi bende işe yaramadı o zaman başarısız oldun MacCal."

''Emin misin?''

Ona biraz daha yaklaştım.Dudaklarımla dudaklarını kapatmak için büyük bir istek duyuyordum.

Ama...

''Conall MacCall!''

diye gürledi birisi.

Not-Hikayeleri en heyecenlı kısmında kesmeye ba-yı-lı-yo-rumm :D

Yeni kişilerin hikayeye dahil olmasıyla asıl olay belli oluyor.

Aslında yarın yayımlayacaktım ama size kıyak geçip bugün yazdım.Yetiştirmek için biraz aceleye geldi hatalarım varsa affola.

Bu bölüme resim koydum bazı bölümlerde de gifler olur.

Yorumlarımızı ve oylarınızı esirgemeyin okuyunca çok seviniyorum yazdıklarınızı ☺️☺️☺️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 09, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin