-19- Final

33 4 0
                                    

Alain'i geride bırakıp koşmaya başladım. Elena'yı bulmalı ve büyüyü sonlandırmalıydım. Bu saçmalıktı. Bunca yıl Elena'nın içinde büyüyen intikam hırsının yoğunluğu beni şaşırtmıştı.

Lucian'ın yıllar boyu cadıları avlayıp genç olanlarını ise kendine köle yapması yüzünden belki de dünya üzerindeki suçsuz vampirlerin ölmesi gerekmiyordu. Ayrıca artık böyle bir sorunumuz olduğunu da sanmıyordum. Saftım. Fazlasıyla. Lucian ise bundan yararlanmıştı. Gerçek gücümün farkına varmamı engellemişti.

Ama şimdi farklıydı. Güçlüydüm. Hem de çok. Ayrıca Lucian'ın bundan sonra böyle bir şey yapacağını sanmıyordum. Tabi kurtulabilirse...

Yer bir kez daha kuvvetle sarılınca dengemi kaybedip düştüm. Hızla ayağa kalkıp koşmaya devam ettim. Büyüyü yapan cadılar görüş alanıma girmişti.

Sinsi yaratıklar. Sert adımlarla onlara yaklaşırken fark edemediğim enerjiyle sertçe geriye savruldum.
"Buna izin vermeyeceğim kardeşim!"

"Elena? Çekil yolumdan."

Ellerinde oluşturduğu mavi enerjiyle hazır bekliyordu.
"Neden beni engelliyorsun Elisa? Bırak yok olsunlar. Beraber geçiremediğimiz yılları telafi edebileceğiz."

"Bu cadılar seni kör etmiş! Aptal! Büyünüz beni de etkileyecek! Ben de öleceğim!"

"H-hayır. Bunu engelleyecekler. Sen istisnasın."

"Kandırılıyorsun. Böyle bir şey olmayacak."
Açıkcası, büyü hakkındaki bilgim sınırlıydı. Emin olduğum tek şeyse bu sinsi cadıların Elena'yı kullandıklarıydı. Resmen beynini yıkamışlardı.

"Elena, bana güvenmiyor musun? Çekil önümden. Durduralım şunu."

Tereddüte düşmüştü. Devam ettim.
"Vampirler artık bize zarar veremez kardeşim. İstemezsek yanımıza bile yaklaşamazlar. İnan bana."

"Yaklaşamazlar mı?" Sesi güçsüzdü. Zavallı kardeşimi ne hale getirmişti cadılar. Kendi ırkıma bu kadar nefret besleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.

"Hadi, birlikte şu büyüyü daha fazla ilerlemeden durduralım."

Hızla yanıma gelip bana sarıldı. Ağlamaklı sesiyle konuştu.
"Her şey için özür dilerim Elisa. Affet beni kardeşim."

Gülümsedim.
"İnan bana. Önemi yok. Sen iyisin ya, bu bana yeter."

Elini tuttum. Birbirimizden güç alıyorduk. Sert adımlarla cadılara ilerledik. Aynı anda göndersiğimiz ateş birleşip cadıların üzerine yöneldi. O an zihnimin içinde bir kahkaha sesi duydum.

"Geç kaldınız Melez. Durdurmanın tek yolu kaldı. Onu da yapabileceğini hiç sanmıyorum."

"Hayır!"

"Elisa, yapmıyorsun. Tamam mı? Kendini feda etmiyorsun."

Elimi, Elena'nın elinden kurtarmaya çalışıyordum.
"İki türlü de öleceğim kardeşim. Bırak beni. Lütfen bırak."

O an elimin üzerinde bir el daha hissettim. Elena'yı benden ayıran elin sahibine döndüm.

" Alain? " Son derece güçsüz ve bitkin görünüyordu. Ölüyordu...

"Boş yere ölemezsin Melez. Git ve kurtar bizi."

Elena bağırmaya başladı.
"Hayır! Nasıl böyle bir şey dersin!"

"Sakin ol Elena. Alain haklı. Gitmeliyim."

Kardeşime son kez sarıldım. Sıkı sıkıya. Elena'da ise umutsuz bir kabulleniş vardı. Çoktan ağlamaya başlamıştı.

Bir Melez'in Hikayesi:Elisa WocietHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin