DÜŞ ZAMANI 24. Bölüm

9.9K 601 62
                                    

Ben geldim canlar. Yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim. Kafamı dağıtırım umuduyla oturdum başına. Umarım seversiniz. Bu bölüm her daim destek olan yanımda olan sizlere özel.

Dipnot1: Bazen bu Henry'e fazla yükleniyorum sanırım :)))

Dipnot2: Ya Henry bey bölümü okudu tepkisi aha bu :)) O kaşına gubban :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dipnot2: Ya Henry bey bölümü okudu tepkisi aha bu :)) O kaşına gubban :)

Dipnot2: Ya Henry bey bölümü okudu tepkisi aha bu :)) O kaşına gubban :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


DİP NOT'UN EFENDİSİ: +18 sahneler içermektedir. Sevmiyorsanız okumamanızı tavsiye ederim.


~~~

Sappho çığlığı duyduğunda donup kalmıştı. Kafasını çevirdiğinde elinde hançerle üzerine gelen Ghopbe'yi gördü. Hareket edemiyordu. Gözlerini kapatıp ölümü bekledi. Ama hiçbir şey olmadı. Gözlerini açtığında Melpomene'nin gülümseyen yüzüyle karşılaştı. Melpomene "Sözümü tuttum." diyip yere düştü. Ghopbe hançeri Melpomene'nin iki kanadının arasına saplamıştı. Hançeri çekip Sappho'ya saldıracağı sırada "Durun!" diye bir ses yankılandı.

~~~



Henry ile konuşmuyorum 2 gündür. Koskocaman iki gün. İki gün boyunca et yemeden durabilirim. Ya da kola içmeden. Korse giyerek yaşamak konusunu denerim ama sonuç nefessiz kalıp ölmem olur sanırım. Ama tanrı aşkına yeni farkına vardığım dünyevi zevklerden 2 gün uzaklaşmak çok zor. Bende bu zorluğu aşmak için uğraşıyorum.

Mesela şu anda bir ağaca çıkmış erik yiyorum. Erikleri yeşilken severim. Hani yediğinizde dişleriniz kamaşır ama yinede vazgeçmeyip mideniz bozulana kadar devam edersiniz. Yüce mide bozan. İshal kralı. Selam olsun sana ey ulu ve yeşil nimet.

Tabi bu ağacı seçme nedenim teyze hanım ve evlatlarının odasının altındaki dalı sebebiyle değil. Onları dinlemiyorum. Ben sadece erik yerken kulaklarımı kapatamayacağım şeyler duyuyorum. İkisi farklı şeyler ama.

"Henry iki gündür bir şeyler oluyor. Seni küvette yatarken yakaladım. Ve Monica sana bakmıyor. Sense annesinden tekme yemiş yavru köpek gibi peşinde dolanıyorsun. Ne olduğunu söyler misin?"

Bunları da beğenebilirsiniz

          

"Biraz karmaşık bir mesele anne."

"Söylemezsen çözüleceği de yok."

"Lily sen hamilesin. Stres bebeğine zarar verebilir. O yüzden bu konudan uzak dur."

"Hadi ama abi. Hemen neler olduğunu açıkla. Hedef şaşırtarak kurtulamazsın."

"Tamam. Sizin elinizden kurtulamayacağım anlaşılan. Şöyle ki ben Eliza'yı biraz üzdüm."

"Monica diyoruz abi. Eliza kim?"

"Ben Monica'ya Eliza diyorum. Yani daha çok hoşuma gidiyor."

"Monica adının nesi var?"

"Bir şeyi yok. Ama bence o tam bir Eliza."

"Bir Eliza nasıl olur ki?"

"Onun gibi işte. Doğal, içindekileri olduğu gibi dışarı çıkaran, çıkarsız ilişkiler peşinde, Johnny'sini bile sevdiğim Eliza."

"Johnny kim?"

Henry sakın Johnny meselesini açayım deme. Şu ana kadar sorun yoktu ama Johnny'i aile dedikodusuna meze yaparsan akşam yemeğinde kuşkonmazlı Henry yerim.

"O aramızdaki bir mesele. Özel."

"Tamam oğlum. Onu sevdiğin belli. Peki sorun nedir?"

"Ben...ben ona güvenmedim. Yani onun sözüne güvenmek yerine başka kanıtlara güvendim. Ve bu onu kırdı."

"Bende tüm bu küslüğü haketmişsin."

"Hadi ama anne. Bu inanmadığım şey öyle beyazla siyah gibi değil. Yani kanıt olmadan en akılalmaz şeye inanmakla alakalı."

"O senin karın. Önce ona inanacaksın."

"Abi bu inanmadığın konu nedir?"

"Şimdi o..."

Kapa çeneni at başı! Elimdeki eriği Henry'nin kafasına fırlatıyorum. Ve tabiki tam isabet. Dart oynarken tahtayı vuramayan ben burada resmen Robin Hood gibiyim. Evet bebek. Bunu sen istedin. Gel hadi.

"Henry!"

"O...o neydi?"

Ve ikinci erik hedefe ayarlanıyor. Atış serbest. Okçular!

"Seni gerizekalı!"

"Eliza!"

"Ağzında bakla ıslanmıyor. Karı koca arasına göbek bile girmezken sen niye her şeyi anlatıyorsun annene kardeşine? Üstünüze alınmayın bu tamamen onun salaklığı üzerine bir konu."

"Yok kızım alınmadık."

"Şahsen ben çok eğleniyorum."

"Lily sus. Hemen in o ağaçtan. O dal seni taşımaz."

"Birde göbeğime gönderme yapıyor. Sabah yatağında kesik bir at başıyla uyanacaksın. Hem suç senin."

"Bana hakaret ederken sakin olabilir misin? Ağaç sallanıyor ve biraz daha zorlarsan düşeceksin."

"Kurtulursun işte. Bende hortlayıp peşine düşerim. "

"Benim suçum ne? Hem önce elma şimdi erik. Başka atarak kafamı kırmak istediğin meyve var mı?"

"Karpuz isterdi gönlüm ama erik ağacına karpuz çıkarmak zor yani. Azıcık makul ol."

"Sen çok makulsün çalıgülü."

"Bana bak bay hödük. Sen dua et böyle olduğuma. Yoksa bir sonraki cezam tüm vücudunu ağda yapmak olacak."

"Monica canım önce oradan insen. Sonra kocanla odanızda konuşursunuz."

DÜŞ ZAMANI (TILSIM SERİSİ 1 ) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin