Jimincik

34.5K 810 301
                                    

"Sevgiyi sevdiğini belli etmek, dünyada ki en iyi armağan olur.Tabi bunu karşınızdaki kişi değerini bilirse.Sen Bay Jimin umarım,bu sana karşı olan sevgimi bana karşı mahçup düşürmezsin."

Denizin saf halinden gelen sesler eşliğinde, ayaklarımı rüzgar ne tarafa eserse o tarafa sallıyordum.Saçlarımı da rüzgara teslim ettim.Bu zaten en sevdiğim yanıydı rüzgarın.Kendimi bana özgür hissettiriyordu.Saçlarım dalgalandıkça gözlerimi, kapatıp kendimi hayallere bırakıyordum.Aslinda hayatıma ne gibi yön verirsem değişir diye düşünüp durmak...

Gözlerimi açtım,bugünden itibaren herşeye yeni baştan başlama kararı almak, sanırım hayatımda alacağım en iyi karar olacaktı.

Ellerimi yavaşça oturduğum uçurum kenarının,zemininde olan hafif topraktan kaldırdım.Tozlu olan ellerimi çarparak birbirine oluşan tozu giderdim.Şimdi iş başı yapıp, herşeye burdan başlıyacaktım.
Oda dahil herseye...

▪▫

Kapıyı açıp içeri girdim.Kapının açıldığına dair ses çıkaran sesler eşliğinde, yakın arkadaşım Jungkook, yanıma doğru yaklaşmaya başladı.

"İşte sonunda geldin, hiç gelmiceksin sandım.Nerede kaldın sen Bay park'a ne diyeceğimi düşünüp durdum.Seni sorup duruyor."

Söylediğine gülümseyip,ona kocaman bi sarıldım.
Kafamı hızla çekip yüzüne baktığımda,bu neydi şimdi der gibi bakması saniyeler sursede bu sefer,o beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Merak etme,seni yalnız bırakmam burda.Bay park zaten benim hayranım oldu son zamanlarda beni sorup durması sinir bozucu olsa'da alışmaya çalışacağım."

Konuşurken eli eliminde üstüne olan ellerini tebessüm ederken çekti Jkook.

"Haklısın,hadi iş başına bizi izliyorlardır sımdi."

Kafamı öne doğru eğerek söylediğini onaylayıp, önlüğümü belimden bağlayarak bugün ki ilk siparişimi almak için müşterilerinin yanına yaklaştım.

Burası Bay park Jimin'in Kore'de en ünlü olan yeriydi.Gunduzleri müşterilere yemek servisi için açık okurken gece 12'den sonra clup haline geliyordu.

Gülümseyerek yaklaştığım masaya,müşterilere ne alırsanız diye sorumu yönelttim.

-Ben bir özel soslu makarna alayım.

"Özel soslu makarna.Başka?

Diğer müşteri zaten geldiğimden belli tuhaf olan bakışlarıyla dikkatimi çekmişti.

-Acaba diyorum,ki sizin gibi bir bayanın burda çalışması,biraz basit değil mi.?

Kaşlarımı çatmıştım, çünkü ben sipariş vermesi için,adisyonu elimde tutarken söylediği sözler kaşlarımı çatmama neden olmuştu.

"Neden basit olsun.Para kazanıyor muyum burdan?Evet."

-Bence sen bana numaranı ver, yanımda işe alırım seni.

Daha göz kırparak telefonunun şifresini açıp,masaya koyarak numarasını yazmam için, bakışlarıyla telefonu işaret etti.

Şimdi bu telefonu alıp kırmak vardı ama sakın ol Gwen...

"Beyfendi başka isteğiniz yok sanırım,size afiyet olsun."

Daha lafımı bitirmeden,adam bakar mısınız beni siparişimi alacak kimse yok mu diye bağırması üzerine karşıdan beni izleyen Bay Park'ı görmem saniyeler sürmüştü.

İşte sımdi azarı işitmistim.

Elleri dar kot pantolonun cebine yavaşça bize yaklaşarak, geliyordu Bay park.

Bana sağ gözünü kırparak,masada ki müşteriyi işaret etti.

"Noluyor Gwen?"

Başımı mecburiyetten öne eğerek,cevap verdim.

"Bay Jimin,ben masaya sipariş için geldim fakat,beyfendi başka şeyler için yelteniyordu."

-Hayır beyfendi,benden bir arama yapmak için telefonumu istedi,bende verdim masaya bıraktım.Sanırım çalışanınız başka şeyler peşinde.

Bay Jimin kafası öne eğik kaşlarını yukarı kaldırarak,bana bakması nasıl kendimi ifade edeceğimi bilmiyordum.

"Öyle bişey olmadı,kendisi benim numaramı istedi.Oyle değil mi beyfendi amacınız nedir.Beni bu işten çıkarmak mı.?

Tabi ya beni bu işten çıkartıp kendi iş yerine almak için,yalanlar atıyordu şerefsiz.

Bay Park hızlıca kolumdan tutarak,beni arkadan çekiştirdi.

Yine başlıyorduk...

Beni hızlıca soyunma kabinine doğru, çekip arkadan aynı hızla kapıyı kitleyince yüzüme öfkeyle bakmaya başladı.

"Bana bak Gwen beni bu kıskandırma çabaların, çok olmaya başladı."

Elini çeneme koyup, kafamı geri ittirmişti.

"Çek şu elini Jimin"

Elini ittirip,hafif dağılan saçlarımı geriye atmıştım.

"Seni kıskandırma gibi bir çabam yok,sana karşı olan sevgimi bugünden itibaren vazgeçtim.Artik benim için o masada olan adamdan farksız değilsin."

Söylediklerime şaşırmış olmuştu ki Jimin gülmeye başladı.
Ellerini saçlarının arasına, atıp karıştırdıktan sonra tekrar bana döndü

"Bir daha Jimin desene"

"hea"

Neden böyle söylediğini anlamamıştım.Sanirim saygımı korumam için beni uyarıyordu.

"Demek çocukluğundan belli bana aşık olan Gwen, bugün benden vazgeçiyor öyle mi.?"

Dik şekilde karşında geçtim gözlerimiz kesintisiz,bakışmaya devam ederken evet dedim.

"Evet bugün senden vazgeçtim, çoğu şeyden,sevgiden anlamayan bir insana daha fazla sevgiyi öğretmek için peşinden koşamam."

Bir adım bana yaklaşıp,nefesini iyice dibimde hissederken,kendimi geri atma hissi uyandırdı.Ama yapmadım, çünkü ona ilk defa bu kadar yakın olduğumu soylesem inanır mıydınız.?

"Gwen"

Gözlerimi biraz yan açıdan bakan Jimine baktığımda,dudaklarıma kitlendiğini gördüm.

Daha sonra hızla eliyle kavradığı cenemi tutarak,o dolgun dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Hareketsiz kalıp, yaptığına karşılık vermedim.Şok olmuştum,hiç bir mimik yapamıyordum.
Gözlerim açık,onun gözlerinin kapatıp beni öpmesini izliyordum.

Yavaşça biraz geri çekilip, aynı yakınlıkta kulağıma doğru eğilip,fısıldamaya başladı sözcükleri.

"Bugünden itibaren benden vazgeçe bilirsin.Şimdi vazgeç vazgeçe bilirsen."

Naber Wattpad güzelleri beğendiniz mi Yeni bölümü bakım 😘😘😘😘

SMEEL / Park Jimin/+18/SmutOù les histoires vivent. Découvrez maintenant