Özel bölüm !
Robert Downey Jr.
***
Sıcak kahveyi muhafaza eden karton bardak pekte işe yaramıyordu . Buna rağmen parmaklarını bardağa sarmayı bırakmadın . Masanın üstüne koyduğunda ellerinin rahatladığını hissettin . Karavanın açık kapısından dışarı çıkmaya yöneldiğinde , tüm sinir bozuculuyla içeri Robert girdi.
RDJ : Kahvemi getirmişsin .
Y\N : Evet , istediğiniz gibi .
RDJ : Öyle olsa iyi olur .
Gözlerini devirmekten kendini alıkoyamazken o bunu görmüştü şaşırtıcı bir şekilde bir şey demedi bunun üzerine . Bunu fırsat bilip daha fazla onun yanında durmadın ve kendin onun karavanından dışarı attın . Güneş ışınları tenine temas ettiği anda yakıcı sıcağı hissettin . Robert karavanın küçük camından bu ana şahit olduğunda ne kadar güzel gözüktüğünü düşünmeden edemedi . Onun ilgisini çekiyordun fakat daha önce bunu sana belli etmedi .
Set çalışanlarının oturduğu masanın başındaki şemsiyenin gölgesine sığındın . Senin gidişinle Robert cam kadar küçük olan perdeyi çekerek güneşin içeri yayılmasını engelledi .
O sırada da setteki diğer ayak işlerini yapan Marry sana döndü .
M : Robert'a çalıştığın için çok şanslısın.
Y\N : Sen öyle san tam bir diva . Bir ay oldu daha ama ben şimdiden istifa etmeyi düşündüm.
M : O çok seksi !
Senin tonunu ayarlayamadığı için çok yüksek çıkmıştı . Robert perdeyi kenara çekti . O sırada senin o cevaba karşılık nasıl yüzünü buruşturduğunu gördüğünde ondan bahsedildiğini anlaması zor olmamıştı . Robert'ın bu hareketlerinin sebebi senin , onun daha çok etrafında olman ve ilgini çekebilmekti . Hem sinirlendiğindeki tavırlarını ve yüz ifaden onu eğlendiriyordu . Senin kafanda ise bunların tek sebebi onun kaprisli bir oyuncu olduğuydu .
Robert dışarı bakmaya devam ederken onu çekimlere başlamak için çağırmışlardı . Gözlerini senin üzerinden çekti ve diğerlerinin yanına gitti.
___
Sahne çekildikten sonra ara verilmişti . Robert karavanına geçip seni çağırdı . Sandalyeden kalkıp ona doğru yürüdün yine ne isteyeceğini düşünerek .
RDJ : Bana su getirsene .
Kafanı sallayıp küçük buzdolabından şişeyi çıkarıp ona verdin.
RDJ : Bu su buzlu değil .
Y\N : Çünkü öyle olmasını belirtmediniz.
RDJ : Ama ben buzlu istiyorum .
Şişeyi sana geri uzattığından elinden aldın . Buzla dolu olan şişeyi ona geri uzattığında kolayca kapağını çevirip dudaklarına götürdü . Gerçekten susamış olmalı ki suyu bir dikişte baya bir içmişti . O sıra ileri geri giden adem elmasına kaydı gözün . Karşındaki görüntünün sıcaklığı bir an olsun sana yaptıklarını unutturmuştu ama geri hatırlaman kısa sürmedi . Bu sıradaki bakışların onun gözünden kaçmamıştı . İçinde az biraz kalan su kalan şişeyi kenara koydu . Daha bir şey istemeyeceğini düşünüp yanından ayrılacaktın ama koluna koyduğu eliyle seni engelledi. Ona doğru dönerken yüzüne gelen saçların dengeni hafifçe sarsmıştı . Bir adım atarak düşmeni engellerken ona fazlaca yaklaşmıştın .
RDJ : Pardon
Dudaklarına bakarken söylediği şey seni şaşırtmıştı ilk defa ondan böyle bir şey duymuştun . Kendine geldiğinde geriye çekilerek kolunu elinden kurtardın aranıza belli bir mesafe koyduğunda boğazını temizleyip konuştun.