Yaratılan en yüce nimet olan aşk, evrenin en kıymetli yeri olan, insanın kalbinde kendine bir yer buldu. Onu taşıyan insana layıkiyeti öğretti. Ve her lahza yanmayı, aynaya bakar gibi kendi özüne bakmayı, bir salisede su olup kendi tufanını hazırlamayı..
Keyifli okumalar dilerim.🙋☕🍵🍫
🎯🏰💙
Ömrün cevahir yıllarından üç koca yıl Güney Denizlerinde,
Devasa gemilerde tahkim edilmiş, bir yaprağın gölgesine hasret, kavurucu güneş altında,
Sandal ağacının kokusuna meftun, yedi düveli arşınlayan bir nakkaşım ben.
Yasak ayda bir kurşunla yaralanan çulluk gibi, acıyı gurbet sancısıyla şereflendirdim.
Hayallerimin panjuru açılmıştı bir kere, dev dalgaların koynunda,
Kayıp bir ülkenin sevdasına yelken açmış, ilerliyordum..
Muhteviyatında tek damla merhamet olmayan bu ummanın,
İnsanın direncini aşan büyük sınavları oluyordu:
Ölümcül tropikal hastalıklar kaderimize kene gibi yapışmıştı,
Aylarca kendime gelemediğim, halüsinasyonların çevresinde,
Bir çemberi tavaf ediyor, her gün ölümü diliyordum.
Eti yenilemeyen fakat kemikleri ev yapımında karkas olarak kullanılan,
Dev balıkların saldırısına uğruyorduk.
Kafeslerinde küçük böceklerle beslenen tavus kuşlarımız,
Aniden bastıran bir fırtına gibi güverteye yağan,
Kanatları çelikten, istilacı çekirge ordusuna yem oluyordu.
İkmal için uğradığımız ülkelerin birinde,
Saniyeler içerisinde kayaya dönüşebilen,
Dev kumdan adamlardan canımızı güç bela kurtarmıştık.
Semavi İmparatorluğu'ndan başlayan bu zorlu yolculuk, bana çok şey katmıştı:
Dikkatsizce devralınan bir meşale gibi, üzerime bulaşmış geçmişimi ateşe vermiştim.
Ölüm sonrası yayımlanan romanlarda yapıldığı gibi,
Sadece anlam karmaşasındaki ruhumun imla yanlışlarını düzelttim.
Kudüs'teki tahtın merdivenlerinde dizili, altından yapılmış, on iki aslan kadar hamdım artık.
Bir fıçı dolusu barut tozu kadar, küçücük bir kıvılcıma yegâne mevcudiyetimi aydınlatabilirdim.
Yazgım beni tasavvur edemediğim bir kuvvetle, kayıp bir ülkeye doğru çekiyordu..
Rüyalarımda, tarçın ağaçlarının arasında arp çalan bir peri görüyordum,
Kendimi unutacak kadar, bu melodiye yazılıyordum,
Her zerreme yayılan ıtırnak tılsımıyla, organlarım bir kayanın ruhuna bürünüyordu,
Nihayet yaşamın membaından, ölümün çığırına doğru akıyordum..
Sonra bu peri kızı, gözlerimi kör edecek kadar parlak ışığın içinde kaybolup gidiyordu.
🎯🏰💙
İlk bölümün sonuna geldik.
Umarım ruhunuzda güzel bir TARÇIN aroması bırakabilmişimdir.
Yolunuz düşerse, emsalsiz topraklarımıza mutlaka bekleriz.
Görüşmek üzere.. 🙋✌🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TARÇIN ÜLKESİ
PoetryAşılmaz sandığın duvarlarından kopan yedi parça, mahreminde büyük delikler açtı.. Yedi alemi ışıtan yedi ışık en ücra sırrını ele verdi.. Parçalanmadan, tekrar kendini inşa etmek için, kilitli kapıların yedi güvercinin kanadında nihayete açıldı..!