- Size inanamıyorum diye kükredi Bora... O kızın hiç tanımadığınız bir adamın evinde kalmasına nasıl izin verirsiniz?
- Maalesef dahası da var diye yanıt verdi Nilay.
- Dahası mı? Daha ne olabilir Nilay???
- Murat ve Mine şu anda Bitez'de ablasının arkadaşının ailesiyle tekne turundalar ve cuma günü gelecekler...
- Aferin size gerçekten aferin. Gelsinler o herifle güzel bir konuşma yapacağım.
- Kanka sakin ol diye karşılık verdi Hakan. O reşit bir kız ne isterse onu yapar.
- Ohhh bu ne rahatlık böyle Hakan bey... Kusura bakma ama benim mezhebim bu kadar geniş değil. Arasanıza şu kızı konuşmak istiyorum.
- Telefonu çekmiyor ama mesaj atmış dediğim gibi cuma günü geliyorlar. Tatildeyiz gün kavramı da kalmadı. Sahi bugün ne günlerden?
- Perşembe diye isteksizce yanıt verdi Feyza. Yükselen seslerden çocukluktan beri korkardı. Anne ve babasının boşanmadan önceki günlerini getiriyordu aklına. Konuyu uzatmayalım olan oldu geri alamayız. Mine silah zoruyla gitmedi sonuçta.
- Tamam peki siz kazandınız. Dediğiniz gibi olsun konu kapanmıştır.
- Kanka madem sinirlisin gel müstakbel kayınpederimin silahlarının bakımını yapalım. Stres atarız.
- Hadi gel Hakan bir müddet konuşmamam gerekiyor.
- Bora sence neden bu kadar tepki gösteriyor.
- Zor bir çocukluk geçirdiği için olabilir mi?
- Biliyorsun Feyza sen, ben, Mine, Hakan hiçbirimiz bir yokluk görmedik. Bora'yı annesi binbir zorlukla okuttu. Okutmuş yani bu konuda konuşmayı sevmiyor ve eğer %100 burslu kazanmasa bizimle aynı okulada gelmeyecekti.
- Eeee bunun konuyla ne alakası var. Bende dağılan bir aileden geliyorum, bende mi patlayayım herşeye?
- Bilmiyorum ben o hırçınlığını ona bağlıyorum.
Hakan içeriden olta takımı ile gelir.
- Kızlar yarın akşam Bora ile balığa gidiyoruz haberiniz olsun.
- Tamam denizci sevgilim. Nasıl içerde durumlar.
- Sakinleşti. Üzerine gitmeyin sizde.
- Yok yok tatlım gitmeyiz. Kaçta çıkacaksınız balığa?
- Akşam hava kararırken. Cumartesi sabahına kadar denizde oluruz.
- Bizde gelelim diye karşılık verdi Nilay.
- Üzgünüm küçük hanım ama maalesef gemide kadın bulunması uğursuzluk getirir.
- Oooo Jack Sparrow kılıklı sevgilim.
- Titanic'te Rose olmasa gemi hala yüzüyordu şu anda...
- Evet geri kalan kişilerin hepsi erkek zaten. Rose bindi gemi battı...
Akşam yemeğini sessizlik içinde yediler. Erkekler yarın çok yorulacağız diyerek odalarına çekilmişler, kızlar ise sabaha kadar dedikodu yapmışlardı.
Cuma sabahı radyoda akşam saatlerinde fırtına çıkabileceğini denizci ve balıkçıların dikkatli olmaları gerektiğini duymalarına rağmen Hakan ve Bora böyle havalarda daha çok balık olur zaten fırtına açıkta olur biz fazla açılmayız diyerek hazırlıklarını sürdürmüşlerdi.
- Mine'den mesaj var akşama geliyorlarmış. Ablasıda gelmiş.
- Yaa bu arada hiç Hümeyra ablayı aramadık. Ne yaptılar tadilat işini acaba?
- Akşam ben ararım. Hakan araba size lazım olur. Bende sizinle marinaya geleyim. Alacak şeylerim var. Nilay sende gelsene turlarız.
- Yok be tatlım. İyi böyle. Hem Mine'yi beklerim.
- Hadi o zaman hazırlanalım. Hava kararmadan dönmem lazım.
Nilay giden 3 arkadaşına el sallayıp eve geri dönmüştü. Erkekler telefonları ıslanmasın diye yanlarına almamışlar Feyza ise hızlı hazırlandığı için telefonu şarjda unutmuştu. Nilay gökyüzüne bakarak:
"vay be bir yaz daha bitti" diye düşünürken Feyza'nın telefonu çaldı.
Uzanıp baktığında Mine arıyordu, açtığında ise karşısında bir erkek vardı.
- Alo Feyza selam ben Murat.
- Selam Murat Nilay ben.
- Selam Nilay. Ya biz döndük ama Mine biraz üşütmüş bize geldik ablam ilaç almaya merkeze indi. Mine'nin yeni iç çamaşırı ve giysiye ihtiyacı var. Uyuyor şimdi gelemiyorum ben. Sen getirebilirmisin?
- Elbette elbette. 10 dakikaya oradayım.
Nilay Feyza'ya bir not yazarak evden ayrılırken Feyza dönüş yolunu bitirmek üzereydi.
Tık tık tık... Nilay ikinci kez kapıya vuruyordu. Arkadaşını uyandırmamak için zili çalmamıştı. Kapı açıldığında Murat o güzel gülümsemesi ile karşısındaydı.
- Mine ve deniz tutması efsane bir ikili bunu biliyormuydun Nilay.
Kendisine sarılan adama aynı sıcak sarılmayla yanıt verdi Nilay ve içeri girdi... İçeride ağır bir koku vardı. Havasız kalmış içerisi diye düşünürken Murat'ın kapıyı kitlediğini görmemiş, duymamıştı.
- Nilay tatlım ben geldim. Nilay neredesin? Diye seslenirken Feyza masa üzerindeki notu görür:
"Tatlım Murat aradı gelmişler. Mine biraz rahatsızmış orada olacağım."
- İyi bakalım bende oraya giderim diye düşünürken kapı çalmıştı. Açtığında kendisinden 5-6 yaş büyük güzel bir kadın kapıdaydı.
- Merhaba ben Melda. Hakan'ın kuzeni.
- Nihayet Melda. Feyza ben bir haftadır seni bekliyoruz.
- Nasıl yani bir hafta?
- Eeee Murat geldi seni getirdi ya arkadaşından. İnsan önce buraya gelir buradan geçer arkadaşına.
- Feyzacığım Murat bir hafta önce geldi ve ben onunla hiç konuşmadım.
- Nasıl olur Melda? Daha 2 akşam önce seninle konuştu. Selamını iletti hatta bak o geceden çekilen resim burada...
- Polisi arasan iyi olur Feyza... Bu benim kardeşim değil!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kazadan Sonra -1
HorrorBir trafik kazasında anne babasını kaybeden genç kızın başından geçen korku dolu dakikalar... ilk kitap 2006/2008 yılları arasında geçecek...