YENİ ŞEHRİMDEKİ ÖKÜZ

16. BÖLÜM: KEŞFEDİLMEMİŞ DUYGULAR

SEZON FİNALİ

Ertesi gün annesi ve babası acil bir işleri çıktığını söyleyerek erkenden evden ayrılmışlardı. Esma Hanım da pazar izninde olunca koca ev Bulut ve Rüya'ya kalmıştı. Bacaklarını hemen önlerindeki orta sehpaya uzatarak salondaki koca kanepeye oturmuş, kucaklarındaki dev mısır kasesiyle vizyona yeni giren bir aksiyon filmini izliyorlardı. Rüya, kaseden bir avuç mısır alacağı esnada evin içinde yankılanan kapı zili durdurdu onu.

"Tam da filmin en güzel yerinde" diye söylendi. "Her zaman böyle olur zaten. Dizilerin en heyecanlı yerinde odana biri girip tepende konuşmaya başlar, kitaplarda tam ana karakterler kavuşacak derken mutsuz sonla biter."

"Kendi kendine söylenmeyi bırakıp kapıya baksan iyi olur" diyerek daldığı düşüncelerden çıkaran Bulut'a ters bir bakış attı. "Neden her seferinde kapıya ben bakıyorum?" Kollarını göğsünün altında kavuşturdu. "Bu sefer de sen bak."

"Çünkü evin en küçüğü sensin ve kapıya küçükler bakar." Dudağın sağ tarafı keyifli bir gülümsemeyle yukarı doğru kıvrılmıştı Bulut'un.

"Filmi durdur o zaman." Burnundan sesli bir soluk vererek ayağa kalktı ve homurdana homurdana kapıya doğru yürümeye başladı.

Bulut orta sehpanın üzerindeki kumandaya uzanıp filmi durdurduğunda Rüya çoktan giriş kapısına ulaşmıştı bile. Kapının deliğinden kimin geldiğine bile bakmadan direk kapıyı açtı ama karşısında en yakın arkadaşı Ekin'i görmeyi beklemiyordu.

"Sürpriz!"

"Ekin!"

Yarı şaşkın yarı mutluk karışımı bir duyguyla dudaklarından koca bir çığlık firar etti. "Senin burada ne işin var?"

"Ne o" dedi Ekin. "Beni gördüğünde pek sevinmedin herhalde" Yalandan küskün bir ifadeyle Kollarını göğsünün altında kavuşturmuştu.

"Deli misin" dedi Rüya. "Özlemez olur muyum."

Anında kollarını iki yana açan kızın boynuna atladı. Büyük bir özlemle arkadaşına sıkı sıkıya sarılırlarken derin nefeslerle kızın kokusunu içine çekiyordu. Görüntülü konuşmak arkadaşının sesine ve yüzüne olan özlemini gidermesine bir nebze olsun yardımcı olsa da kokusuna asla...

Bir yandan da hâlâ şaşkınlığını üzerinden atabilmiş değildi. Daha bu sabah Ekin'le telefonda görüşmüşlerdi ama kız hiç buraya gelmek gibi bir planı olduğundan bahsetmemişti.

Bir süre sonra Ekin'i kendinden ayırıp kızın yüzünü dikkatle inceledi. Yanaklarındaki çıkık elmacık kemikleri; siyah renk, iri gözleri ve kahverengi, dalgalı saçlarıyla karşısındaki esmer kız gerçekten de Ekin'den başkası değildi.

Rüya'nın çığlığına koşup kapıya gelen Bulut, kapı eşiğinde dikilen kızları görünce büyük bir şaşkınlığa uğradı. "Ekin!" Gözleri kocaman ayrılırken gördüklerinin salonda izledikleri filmin devamı olup olmadığını ayırt etmeye çalışıyordu.

"Aşk olsun." Çocuğa ters ters bakıyordu. "İnsan bir hoş geldin der."

"Ah" diye inledi Bulut alnına vurarak. "Akıl mı bıraktın insanda." Şaşkınlığı yavaş yavaş üzerinden yok olurken "İstanbul'a hoş geldin" dedi ve öne atılıp sıkıca kızı kucakladı.