fromdbich :
Jimin
Sana ihtiyacım varmochim :
Bir dakika
Bu çok ani oldu
Emin misin ?fromdbich :
Neye emin miyim ?mochim :
Beni istediğine ?fromdbich :
Hayır öyle değil
Aish
Yalnızca uyuma tamam mı ?
Bir kaç dakika sonra mesaj atacağım
Kapıyı açmochim :
Hmm...
Tamam---
Yoongi hyung çevrimdışı olduğunda telefonun sesini açıp çalışma masamın üzerine bıraktım. Odamdan çıkıp merdivenlerden indiğimde ilk gördüğüm şey koltukta uzanmış ve en sevdiğimiz filmlerden birisini izlerken uyuya kalmış ailemdi. Sanki kocaman -yaş olarak,boy olarak değil- bir çocukları yokmuş gibi genç gözüken güzel yüzlerine baktım. Babamın göğüsüne kafasını sokmuş, küçücük gözüken güzeller güzeli anneme tebessüm ettikten sonra kollarını sıkıca beline dolamış, asla ayrılmak istemiyormuş gibi eşini kendine çekmiş sarılan babama baktım. Birbirlerine ilk günkü gibi aşık olduklarını bilmek beni daha da mutlu ediyordu.
Gözlerimi mükemmel ikiliden alamıyorken kapının üç kez tıklandığını işitmiştim. Annemin en ufak seslerde bile irkilerek uyandığını bildiğim için en sessiz adımlarımı atarak kapıya doğru ilerledim. Kapıyı araladığımda karşımda gördüğüm kişi kocaman gülümsememi sağlasa bile kafasını kaldırıp bana baktığında bütün neşem kaçıvermişti.
Korkarak "Yoongi hyung ?" Diye sordum. Tebessüm etmeye çalışıyordu ama yol boyunca ağlamış gibi gözüküyordu. Gözleri kıpkırmızıydı.
"Tekrar mesaj attım ama görmedin. İçeri geçebilir miyim?"
Ağladığını daha çok ortaya koyan boğuk sesi ile konuştuğunda şaşkınlık ile kafamı salladım. O çekinerek içeri girdiği sırada ben çoktan televizyonu kapatmıştım. Annem nasıl filmin sesine uyanmamıştı?
Hafifçe annemin koluna dokunduğum zaman sımsıkı yumduğu gözlerini açtı, kafasını kaldırıp başında dikilen bana baktı.Tebessüm ederek sordu.
"Meleğim, daha uyumadın mı? Saat çok geç olmadı mı?"
Kafamı hayır anlamında sallayıp bende ona tebessüm ettim. Babamı işaret ederek onu uyardım.
"Yerinize yatmanızı söyleyecektim. Babamı biliyorsun. Ne zaman koltukta uyuyakalsa sabah 'Birisi boynuma masaj yapsın !' Diye mızmızlanarak uyanıyor."
Gözlerini devirdi.
"Biliyorum. Sanırım kocaman, aptal, mızmız bir bebek ile evlendim."
Yüzünü buruşturup sevimlilik yapmasına sessizce gülüp kafamı yukarı kaldırdım. O an kafamı hiç kaldırmamış olmayı diledim çünkü ceketinin fermuarında asılı kalmış elleri, dolu gözleri, birbirine bastırdığı dudakları ve hafif yana yatırdığı kafası ile bizi izleyen Yoongi hyungu görmek canımı yakmıştı. Ona baktığımı anladığında kafasını eğmiş, ağlamamak için dudaklarını kemirmeye başlamıştı. Annem "Jimin nereye bakıyorsun?" gibi mırıltılar çıkartıp Yoongi hyunga döndüğünde şaşırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Hair | yoonmin texting |
Fanfictionfromdbich : Bugün okulda önüme atlayıp 'Bu saçlarının kendi rengi mi hyung ?' diye soran çocuk sen miydin ? mochim : Neden ? fromdbich : Çok güzelsin de. Texting + Düz # 25 - Yoonmin