Multiye bakmayı unutmayın!
Okula geldiğimde beni sınıfın kapısında bekleyen Finn endişeli adımlarla yanıma geldi. Bir şey demeden direk ona sarıldığımda o da hemen bana sarıldı. Kavga etmelerini istemezdim ve zarar görmelerini de ama ikisi de olmuştu.
"Özür dilerim." Dedim kafam Finn'nin göğsündeyken. Elleri avuturcasına sırtımda gezdi.
"Neden özür diliyorsun?" Kafamı göğsünden kaldırdım ve yüzüne baktım. Kaşının orda bir bant vardı. Elimi banta götürdüm ve hafifçe dokundum.
"Seni eve almak saçma bir fikirdi. Benim yüzünden dayak yedin."
"Saçmalama Sadie. Dayak yiyeceğimi bilsem de yine gelirdim. Seninle uyumayı çok
seviyorum. Ayrıca dayak yemiş olabilirim ama abin de yedi. O yüzden sorun yok."Sustum ve zil çalana kadar kafamı Finn'nin göğsünden kaldırmadım.
Okul sonunda Ted ile beraber kafeye gidiyorduk. Canım sütlü bir kahve çekmişti ve çalışmaya başlamadan önce kahve içmek istiyordum. O yüzden biraz erken gitmiştik.
Max ve Ted ile beraber kahvemizi hemen içip Max'le kalktık ve işe koyulduk. Neyse ki kafe sakindi. Arada sohbet ediyor, Ted ile uğraşıyor ve gülüyorduk. Telefonuma bakmak amacıyla personel odasına gittim. Finn antrenmandaydı ama mesaj atmış olabilirdi.
Tahmin ettiğim gibi mesajını gördüğümde hemen açtım.Finnie ❤️: Antrenmandan sonra eve gideceğim. Dinlenmem lazım sevgilim. Sen de eve gidince beni ara. Uyumamışsam açarım. Xx
Sadie: Tamam sevgilim ben de Xx
Diye cevap yazdım ve telefonu bırakıp odadan çıktım. Gördüğüm manzara ile kaşlarımı çattım. Shawn buradaydı. Tek başına bir masada oturmuş dışarı izliyordu. Hem siparişini almak için hem de merakıma yenik düşerek yanına gittim.
"Ne alırdınız?" Sesimle beraber bana döndü ve bakmaya başladı. Gözleri beni özenle süzdü ve suratında bir gülümseme oluştu. Gerçekten yakışıklıydı. Kahverengi gözleri ve saçları sıradan olsa bile ona hava katıyordu.
"Sıcak çikolata." Kafamı salladım ama gitmedim. Suratına öylece baktım. O da bana baktı ve sırıttı.
"Bir şey mi diyeceksin?"
"Neden buraya geldin? Daha önce seni hiç burada görmedim." Dedim kollarımı göğsümde çaprazlayarak.
"Bilmem. Güzel bir yere benziyordu ben de geleyim dedim." Omuz silkti. Kaşımı kaldırdım ama bir şey demedim ve arkamı döndüm. Malia'ya siparişi verdiğimde kısa sürede yapıp verdi. Ted bana ne olduğunu sorarcasına baktığında omuz silktim.
Shawn'ın önüne sıcak çikolatayı koydum ama gitmedim. Karşısına oturdum. Şaşırmış gibi baktı. Sonra ise güldü."Birileri fazla meraklı sanırım." Dedi sırıtarak.
"Anlatmanı istiyorum." Dedim sertçe. Bana her şeyi anlatmasını istiyordum çünkü Finn'e bunu söyleyemezdim. Zaten beni bir defa geçiştirmişti. İşin aslını öğrenmem gerekti.
"Neden sevgiline sormuyorsun? Ona güvenmiyor musun?"
"Ona güveniyorum. Sadece bana anlatmanı istiyorum. Mia'yı Finn nasıl çaldı?"
Shawn'ın gülümseyen suratı yerini ciddiyete bıraktı. Mia dediğimde kaşlarını çatmıştı.
"Bunu nereden biliyorsun?"
"Anlamamak için salak olmak gerekir." Dedim sakince. Ofladı ve sıcak çikolatasından bir yudum aldı.
"Anlatacağım. Ve şüphen olmasın anlattıklarım tamamen gerçek."