MİNA'NIN AĞIZINDAN:
-Mina tatlım uyan.
-Efendim Nehir abla?
-Tatlım bugün dolunay var biliyorsun Mirza için zor bir gün olacak.
Doğru ya bugün dolunay vardı ve ben bir sonraki dolunay dönüşecektim. Dolunaylı günlerden nefret ediyorum dönüşmesem de etkilenmek iğrenç bir duygu. Yataktan doğrulup Nehir ablaya baktım. Dolunaydan dolayı olsa gerek kokum artmış olmalı ve Nehir abla bir hayli zorlanıyor gibi duruyordu.
-Siz gidiyor musunuz?
-Evet Can abin beni aşağıda bekliyor Akın'ı da çağırdım birazdan burada olur. Kahvaltınız da hazır mutfakta. Mirza'yı kaldırmadım zaten zor bir gece geçirecek uyusun diye düşündüm.
-Evet iyi yapmış teşekkür ederiz Nehir abla devamını ben hallederim.
-Sen nasılsın Mina?
-Şu anlık bir sıkıntım yok öğlene doğru hafiften etkisini gösterir gibime geliyor.
-Tamam canım bir şey olursa muhakkak bizi arayın telefonlarımız açık olacak biz Mirza uyanmadan gidelim.
-Dikkatli olun dışarıda fazla dolaşmamaya çalışın.
-Sen merak etme güzelim. Görüşürüz.
-Görüşürüz ablacım.
Nehir abla odamdan çıktıktan sonra üstümü değiştirip aşağı indim. Aşağı iner inmez mutfağa gittim. Acaba Akın gelmeden veya Mirza uyanmadan birkaç bir şey tırtıklasam mı diye düşünürken kapı çaldı.
-Hoş geldin.
-Hoş bulduk birtanem. Can abiler evde mi?
-Hayır onlar çıktılar malum dolunay.
-Evet evet biliyorum. Mirza ne durumda?
-Uyuyor hala uyandırmadık. Aç mısın?
-Hem de kurt gibi.
Akın'a gülümseyip mutfağa geçtik tam sofraya oturmuştuk ki yukardan gümbürtüyle birlikte Mirza'nın kükremesi duyuldu.
-Ahhhh lanet olsun bu sandalyeyi kim koydu buraya?
Ve peşinden bir gümbürtü daha?
-Sizin amacınız ne? Bunları ayağımın altına sırf beni deli etmek için mi koyuyorsunuz?
Akın'a bakıp sessizce konuştum.
-Gazabımız mübarek olsun. Zor bir gün olacak.
-Hem de çok zor.
Mirza mutfağa girdiğinde gözleri altın sarısı renkteydi ve suratı kemikleşmeye başlamıştı. İyi dee saat daha on!
-Günaydın.
-Tabi size günaydın akşama tüm kemikleri kırılacak olan benim nede olsa.
-Bir dahaki ay benimde kırılacak Mirza.
-Aman ne büyük bir olay! Bekçin yanında olacak ne kadarını hissediyorsun ki?
-Emin ol birçoğunu hissediyorum.
Burnumun dibine kadar girip dişlerini sıkarak konuşmaya başladı.
-Bense hepsini hissediyorum. Ablacım!
Akın ayağa kalktığın da onu bakışlarımla geri oturttum ve bunu maalesef ki Mirza gördü.
-Uuuuu melez bekçisini kızdırdım galiba ne dersin ablacım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK MELEZ (İntikam Ateşi)
Vampireİntikam ateşinde kavrulan genç bir kız... Kin havuzu içinde yüzen bir melez. 7 yaşından sonra kendini ailesinin intikamını almak için şartlandırırsa ne olur? "Sana yemin olsun lara. Aileme yaptıklarının cezasını sana ödeteceğim. İntikamımı alacağım...
