7-Kavuşmaya Az Kaldı

3.8K 128 32
                                    

#Kavuşacağımız güne kadar.

🍃🍃🍃

İçimden dualar ederek bir an önce eve varmaya çalışıyordum. Elimden geldiğince insanların olduğu taraflardan gidiyordum. En küçük bir seste telaşla etrafı kontrol ediyordum.

Kapşonlu adamdan ya da sapıktan gerçekten korkmaya başlamıştım. Şimdi de telefon numaramı bulmuştu. Sokak lambasının altında gördüğüm kişinin o olduğundan da emindim. Aklımda toplanan sapıkla ilgili düşünceler delice korkmama neden oluyordu.

Sokak ayrımına geldiğimde durmuştum. Eğer evime gitmek istiyorsam işlek caddeden çıkmak zorundaydım. Sakin kalmaya çalışarak düşünmeye çalıştım. Derince nefes alıp verirken kendime sağ salim eve varacağımı hatırlatıyordum.

Eve daha fazla yürümeye cesaretim olmadığı kanısı yüzüme soğuk rüzgarla vururken buraya en yakın taksi yerini hatırlamaya çalıştım. Ve o an da arkamda duyduğum bir dalın kırılma sesiyle dehşet içerisinde kalmıştım.

Nefes alış verişim hızlanırken yavaşça omzumun üzerinden arkama doğru bir bakış fırlattım. Gözlerim bir çift gözle kesişince hiç düşünmeden depar atmaya başlamıştım.

Arkama bakarak koşarken hala olduğu yerde duruyordu. Neden gelmiyordu o? Yanlış alarm mıydı?
Adımlarımı yavaşlatmayı düşündüğüm bir an da aniden bana doğru gelmeye başlamasıyla ağzımdan kaçan çığlığa engel olamamıştım.

"Bırak peşimi!"

"Ne istiyorsun benden?"

Beni duyduğunu biliyordum fakat beni kovalamaktan vazgeçmiyordu. Ayaklarıma girmeye başlayan ağrılar çok kısa bir süre içerisinde pes edeceklerinin uyarısını veriyorlardı. Gözlerimden akan yaşlara engel olmayarak dişlerimi sıktım ve koşmaya devam ettim.

Ensemde hissettiğim nesefle büyük bir çığlık atarak kendimi aniden yola fırlatmıştım. Gözüme giren far ışıkları ve duyduğum korna sesiyle gözlerimi yumarak gelecek darbelere kendimi hazırlamıştım.

Aniden yapılan frenin acı sesi kulaklarımı doldururken bedenim hala ayaktaydı. Tereddütle gözlerimi aralamıştım. Araba dibimde durmuştu. Ucuz yırtmıştım.

Endişeyle arabadan inen şoför bana ardı arkası kesilmeyen sorular sorarken onu duymuyordum. Gözlerimle hala peşimdeki adamı arıyordum.

"Evladım, öyle atlanır mı arabanın önüne?"

"Ya bir şey olsaydı sana?"

"İyi misin kızım?"

"Tamam, geçti kızım. Hadi kendine gel"

Kolumdan tutulup sarsılmamla bakışlarım karşımdaki yaşlı amcayı bulmuştu. Gözlerindeki endişe kendime gelmemi sağlarken sorularına cevap verdim.

"İ-iyim amcacım"

Sesimin titremesine engel olamamıştım.

"İyi değil gibisin sen kızım. Hadi gel seni bir hastaneye falan getireyim"

Kolumu tutan elini tutup sıkmıştım.

"Gerçekten iyiyim ben amcacım. Hastaneye falan gerek yok. Sizi de telaşlandırdım kusura bakmayın"

Gözlerindeki endişe giderken yerini rahatlamaya vermişti.

"Evine bırakmamı ister misin? Gencecik kızsın bu saatte başına bir şey gelir"

Yaşlı amcayı onaylayarak arabasıyla beni bırakmasına izin vermiştim. Kendimi bilerek yola atmadığıma emin olmak için sorduğu sorulardan sonra şimdi de daha dikkatli olmam için bir nutuk çekiyordu ki olayın gerekli kısmını sakince anlattım. Yüzünü tekradan bir endişe esir almıştı.

Yaralı KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin