{11}

22 3 5
                                    

Bu aralar çok yoğundum ve bir türlü aklıma fikir gelmiyordu. Bu yüzden biraz beklettim kitabı, kusura bakmayın:)

***

Tam da 10 yıl öncesiydi. Okula başlayacağı ilk günün öncesiydi ve oldukça heyecanlıydı. Fakat aynı zamanda çok korkuyordu.

İnsanların onu dışlamasından, arkadaşsız kalmaktan, hiç sevilmemekten ve ya başarısız olmaktan çok korkuyordu. Sanki bunları yaşamış gibi korkuyordu.

Bu korkularını kimseyle paylaşmamıştı. Herkes onun sadece heyecanlı ve meraklı olduğunu sanıyordu. Korkularının olduğunu değil.

Açıkcası her zaman oldukça özgüvenli biri olmuştu. Bu gerçek hayatta, okulda, insan ilişkilerinde daha doğrusu çoğu şeyde. Bu yüzden okula başlayacağı zaman hiç bir korkusu olduğunu düşünmediler.

Okula yeni başlayacak bir çocuk ve bu konuda hiç bir korkusunun olmadığı düşünülmesi; Çok aptalca!

Belki de sorun biraz ondaydı. Bu korkularımı kimseyle paylaşmamıştı ama yine de ne olursa olsun tahmin etmeleri gerekirdi.

Bu konuda empati kurabilirlerdi belki!

Ama aynı şekilde onun da bu konuda ki korkularımı anlatması, paylaşması gerekti!

Hayır, bu konuda korkak değildi. Hiç bir zaman olmadı ve olmayacaktı ya da kendini kandırıyordu. Fakat aynı şekilde korkularım konusunda hiç bir zaman bir savaşçı kadar cesur olamayacaktı.

Savaşıcaktı ama hiç bir zaman tamamen kazanabileceğini düşünmüyordu.

Tüm gece bunları düşündü ve tahmin edilebildiği gibi kötü bir uyku geçirdi. Bu türde gerginlikler yaşadığı zaman gördüğüm
kabuslardan biriydi sadece.

Onu işaret eden parmaklar, sesli ve korkutucu olan kahkahalar, çirkef yüzler, kötü bakışlar ve onu yuhalayan bir kalabalık. O bunları görmeye alışmıştı artık.

Korkuyla açılmış gözlerimi, yan tarafta olan komidinde ki saate çevirdi.

04:43...

Yüzünde ki terleri sildi ve yatağında doğruldu. Yeni okulunun başlamasına daha vardı ve o gördüğü kabustan dolayı bir daha uyuyabileceğini sanmıyordu.

"Ooof!" Üstünde ki battaniyeyi kenara itti. Ayağa kalktı, saatin yanında ki telefonu aldı ve balkona doğru gitti.

Odada üç tane pencere ve bir balkon vardı. Pencereler yan yanalardı. Ortada ki en büyüğüydü ve kenarındakiler ondan daha küçüktü. Harika bir manzara keyfi yapmak için idealdi.

Kapı kulpunu aşağıya doğru çekti ve balkona çıktı. Kapıyı kapattı, demirliklere doğru gitti ve demirleri sıkıca sıktı.

Bazı yürüyen insanlar ve arabalar hariç neredeyse kimse yoktu. Çok sessizdi. Neredeyse sineklerin sesi duyuluyordu.

"Ölümcül sessizlik, bu iyi geldi." diye geçirdi içinden.

Yüzüne çarpan rüzgar ona ilaç gibi geliyordu. Soğuk ve yavaş bir rüzgardı bu. Gözlerini sıkıca yumdu.

"Ben bir efsane olmak istiyorum anne. Herkesin kendisinden bahsedildiği, ünlü ve zengin insanların peşinden koştuğu, yaptığı tasarımlarla ortalığı sallayan bir modacı.
"Coco Chanel'dan ya da ... daha güçlü ve harika olmak istiyorum!"

Bunları, ortaokuldayken annesiyle yaptığı konuşmalardan sadece biriydi. Küçüklüğünden beri en büyük hayali buydu; Efsanevi bir modacı olmak!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin