"Multimedia Emre ;) bölüm şarkısı Dua Lipa-Break My Heart ;) iyi okumalaar.."
Eve varana kadar ikimiz de tek bir kelime bile etmemiştik. En sonunda araba evin önünde durduğunda emniyet kemerimi çıkardım ve bir an önce bu gerginlikten kurtulmak için hemen kapıya yöneldim. Ki tam o anda Cem omzumdan tuttu:
"Hey?"
"Evet?"
Emniyet kemerini çıkardı:
"Görüşürüz bile demeyecek misin?"
"Üzgünüm.. Sadece biraz yorgunum işte."
Başını sallayarak:
"Seni evine geçireyim, gel hadi." Dedi ve tekrar kolunu uzatarak ona tutunmamı sağlayıp kapıya kadar yürümeme yardım etti. Henüz yeni tanıştığım bir çocuğa fazla güvenip güvenmediğimi kendi içimde biraz sorgulamaya başlamış olsam da bunu düşünmemeye çalıştım. Eve girmek isterse sokmayacaktım, bu kadar basitti. Gergin bir nefes alıp kapıyı açtım ve ona döndüm:
"O zaman.. Görüşürüz."
Aklımdan geçenleri okumuş gibi gülümseyerek iki adım geri attı:
"Kendine dikkat et. Yarın görüşürüz."
Arkasına dönüp arabasına doğru yürümeye başladığımda ona haksızlık ettiğimi düşünerek farkında olmadan o arabaya varana kadar onu izledim. Aslında gerçekten iyi bir insandı ve amacı asla o aklıma gelen pis düşünceler olmamıştı. Hafif suçlu bir şekilde ona bakmaya devam ederken Cem arabasını açıp tam içeri girecekken beni fark edip gıcık bir tavırla sırıttı:
"Derin içeri gir üşüteceksin."
Hemen kendime gelip refleks olarak üstüme başıma çeki düzen verdim ve gülümsedim:
"Evet haklısın, iyi geceler." Ve hemen kapıyı kapattım. Az önce olanlar, bu gece, gerçek miydi? Evet, ne kadar bulanık hatırlasam da bazı anları, hepsi gerçekti. Odama çıkıp ayakkabılarımı fırlatırcasına çıkardım ve kendimi direk yatağa attım.
* * *
Sabah kalkar kalkmaz duşa girmiştim. Telefondan All About That Bass şarkısını açıp uzun bir süre duşta kaldım ve sonra havluma sarınıp diğer bir havluyla saçlarımı kurulamaya başlarken odama geçtim. Hala şarkıyı mırıldanıp saçma sapan dans ediyordum ve evet hala üzerimde sadece havlu vardı. Aynanın karşısına geçip kendime baktığım sırada durdum ve gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım. Hop bir dakika.. O görüntü gerçek olamaz. Arkamda biri vardı..
-BİRİ-
-ARKAMDA-
-VE DAHA DUŞTAN YENİ ÇIKMIŞKEN?!-
Birden gelen gülme sesiyle birlikte hızla arkamı döndüm. Gerçekten oradaydı. Hemen balkonun açık olan kapısının arkasında. Elimdeki saç havlusunu refleks olarak hızla fırlatıp hemen yatağımın arkasına geçtim ve üstümdeki havluyu düzelttim. Cam tıklatılırken gülme sesi daha da artmıştı:
"Tamam tamam bir şey görmedim.."
Ve yine bir kahkaha sesi.. Belki daha da güçlü. Lanet olsun. Emre'ydi. Ve daha yeni alayla söylediği şeyi hatırladım. Odama tırmanabileceğini söylemişti.. Hadi ama..
"Defol Emre!!" Diye bağırdım. Kapı açık olduğu için birbirimizi duyabiliyorduk ve neyse ki içeri girmemişti. Yine güldü:
"Tamam tamam ya aşağıdan yüz kere kapıyı tıklattım açmadın aradım yine açmadın e bana da başka seçenek bırakmadın ne yapayım?"
YOU ARE READING
KUSURSUZDU
Teen Fiction"Bir gün gelecek ve hayatının aşkıyla tanışacaksın öyle mi? Ha! İlk bakışta aşklara inanmam ben. Gerçek aşk mı? Öyle bir şey de yok. İnsan kendini kontrol edebilir. En çok eğlenebileceğin kişiyi seçersin o kadar. Yani kimi seveceğini elbette sen seç...