1.5

60K 4.4K 6.5K
                                    

"Namjoon'la öpüştüğün için kendini güzel mi sandın? Ezik."

Güzel giyinmek istemiştim..

Bakışlarımı o yöne çevirdiğimde kafama gelen top ile birlikte geriye sendeleyemiştim. Sabahtan beri gelen hareketler, Taehyung ve arkadaş grubunun kötü bakışları beni geriyordu, hem sinirli hem de üzgündüm. Bağırmak istiyordum ama bunu yapamayacak kadar korkaktım.

"Sakat, önce elini kullanmayı öğren."

Gözlerimi onlardan çektiğimde başım acıdığı için elimi başıma götürüp ovmuştum. Uzun saçlarım gözlerimi kapatırken yüzümdeki sargı bezi çıktığında, krem kullanamadığımdan yanağımdaki iz daha belirgindi.

Kızaran burnumu çektiğimde edilen hakaretleri duymamak için koşarak sınıfa ilerlemiştim. Sınıfa girdiğimde ön taraftaki sırama oturmuş ve kalemle defterime bir şeyler karalamaya başlamıştım. Kalemin ucu kırıldığında kalemtıraşımı almıştım, gözlerimi onun üzerinde gezdirmiş ve gördüğüm jiletle kendi kendime gülümsemiştim.

İçindeki jileti kısa süre içinde çıkarınca kendi kendime konuşmuştum.

"Nasıl olsa, hissetmiyorum."

Hızlıca ayaklanıp erkekler tuvaletine girmiştim, ders zili çalınca herkes sınıflarına dağılmışken köşeye çökmüş ve jileti elimde tutmaya devam etmiştim. Tuvaletin tamamen boşaldığını fark edince jileti kullanamadığım elime bastırıp baş parmağımın altına uzun ve derin bir çizik atmıştım. Acı hissetmiyordum, o an cidden elimi hissetmeyi istemiştim.

Elimi herkes gibi kullanmak istemiştim.

Parmaklarımın hepsinin altına derin kesikler atmışken yere damlayan kanlara baktım ve dudaklarım titrerken derince bir iç çektim. Gözyaşlarım yanaklarımdan dökülürken fısıldadım.

"Neden ağlıyorum? Acı hissetmiyorum ki.."

Kandan görünmeyen jileti yana bırakıp telefonumu aldım ve Taehyung ile olan sohbetime girip titreyen parmaklarımı umursamadan engeli kaldırmıştım.

Derste miydi? Mesaj atsam, yanıma gelir miydi?

Üzerine kan damlayan telefonumu yana bıraktım ve yere damlayan kanlara bakmaya devam ederken bacaklarımı uzatmıştım, ilk kez bu kadar rahatlamış ve mutlu hissediyordum.

Yandaki jileti yeniden elime aldığımda kendi kendime gülümsedim ve boştaki elimle gözlerimin altını silip kanlı elimin üstüne belli belirsiz şekiller çizmeye devam etmiştim, hiçbir his yoktu, sadece kan, kan ve kan.

Üzerimdeki beyaz tişörte diğer elimin yardımıyla elimi sürtmüş ve kanın temizlenip, elimi tekrardan boyamasını izlemiştim, çok hızlıydı.

Dakikalar içinde açılan kapıyla birlikte olduğum yerde doğrulamaya çalışmıştım. Gördüğüm yapılı beden titrememe sebep olurken elimi saklamayı denememiştim, yer kan doluydu.

Bana endişeyle yaklaşıp yanımda eğildiğinde gözlerimi onun üzerinde gezdirip sonrasında önüme eğmiştim bakışlarımı.

"Jeongguk, aptal mısın sen?"

Sinirle söylediği cümleden sonra kullanmadığım elimi saran geniş parmaklarla yutkunup ona bakmıştım.

"H-hyung, ben.. elimi zaten hissedemiyorum ki."

Bana bakan gözlerle birlikte kanlı elimi tutan geniş parmakların da kan olduğunu fark etmiştim. Arka cebinden çıkardığı kalın mendile bakmıştım. Onu elime dikkatlice sardığında kan kaybından dolayı mayışmıştım. Gözlerimi kapatıp başımı yana yasladığımda sesini duymuştum.

"Bunu bir daha yaparsan, seni mahvederim Jeongguk."

"Beni zaten mahvediyorsun Taehyung."

Dudaklarımdan dökülen kelimelere engel olamazken dediklerim karşısında susmuştu. Ona hyung dememiştim bu sefer. Bedenim üşüdüğü için üzerindeki ceketi omuzlarıma örtmüş ve kulağıma fısıldamıştı.

"Ben buyum, ya karşı koyarsın, yada ezilirsin.. hangisi olduğuna sen karar vereceksin Jeon Jeongguk."

Titreyen ve kan bulaşan elimi yavaşça karşımdaki bedenin ensesine çıkardım ve dudaklarımı kulağına yaklaştırdım.

"Oyun oynamayı severim, seni yeneceğim, Kim Taehyung."

Gülüşünü duymuştum.. sessizdi. Kan kokusu başımı döndürürken karşımdaki bedene ilk kez güvenmek istemiş ve kullanmadığım elimi kaldırıp boynuna sarmıştım, diğer elim de boynuna sarılırken fısıldadım.

"Midem bulanıyor ve başım dönüyor, beni buradan çıkarır mısın?"

Göğsüm göğsüne değerken ayaklandığı sırada beni kaldırmış, kan kokusu midemi bulandırırken beni götürmesini takip edememiş, başım omzuna düştüğünde, gözlerimi kapatmıştım.

--

sonunda geldim! Sanırım hoş bir bölüm oldu.

aklımdaki kötü ve iyi şeyler bir araya geldi, biraz da mutsuzum, az önce çok şey yaşadım.

her neyse, beğendiniz mi bakalım?🤧

her neyse, beğendiniz mi bakalım?🤧

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
handicapé | taeggukWhere stories live. Discover now