Ruh Öküzüm

1.Bölüm (Kafa Yerine Akşamı Dağıtmak)

AckermanBae Bu hikayeyi Sultan'ıma ithaf ediyorum, ondan esinlendiğim bir çift olan Roguvia'da yer vereceğim efenim. ♥️

Herkese iyi okumalar, umarım eğlenceli bir hikaye olur tşk djdjdjdjdjdj ♥️

LUCY

"Bence seni sevdiği için sana kıyamıyor." Göz devirdim Levy'nin Juvia'nın ilişkisiyle ilgili yaptığı yoruma.

"Kıyamıyorsa kıysın o zaman!" Hafif sitemli bir tonla "Juvia Gray-sama'nın artık onu öpmesini istiyor!" diye şikayet ettiğinde onu yeni bir şikayetle Erza izlemişti. "En azından siz kavga ediyorsunuz."

Kızıl kraliçe iç çekerek "Jellal o kadar anlayışlı ki doğru düzgün kavga bile edemiyoruz." dediğinde tek kaşımı kaldırıp "Kavga mı?" diye sordum. Omuz silkip "Evet, kavga." demişti.

"Bazen canım o kadar sıkılıyor ki onunla adam akıllı bir kavga etmek istiyorum ama ben ne kadar saçma ve haksız olduğum bir konuda ona savaş açarsam açayım her seferinde alttan alıp tüm heyecanımı söndürüyor."

Ruhsuz bir sesle "Kavga edebilmek için çırpınanını da ilk defa duydum." dediğimde "Bazen onu ben de yapıyorum." demişti Levy. "Gajeel genelde huysuzdur ve bana bu eksikliği yaşatmaz ama bazen fazla anlayışlı olası tutuyor."

Ayaklarını sallarken "Ben de huysuzluk çıkarıyorum ki biraz eğlenceli olsun." diyivermişti bu gayet sıradan bir şeymiş gibi ki diğer kızların onun onaylaması sevgilisi olanlar için bunun sıradan olduğunu düşünmeme neden oldu.

"Bu açıdan sıkıntı çekmeyen tek kişi benim sanırım." Kıkırdamıştı Mira sinsi bir gülümsemeyle. "Laxus'un şu her şeyin en iyisini ben bilirim tavrı sağolsun sürekli kavga ediyoruz."

"Aynı tavrı sende sergiliyorsun." Mira'ya yaptığım bu saldırı onun kocaman gülüp "Aynen öyle!" demesiyle geri tepmişti adeta. "Şiddetli bir kavgadan daha güzel bir şey varsa o da onun doğurduğu şiddettli bir..."

"Sevişmedir." Levy kıpkırmızı olup kafasını önüne eğmişti cevabından sonra. Juvia ise "Biz daha öpüşmedik bile..." der demez sakin ilişkisinden dolayı hüzünlenmiş olan Erza'nın göğsüne sarılıp ağlamaya başlamıştı.

Kaşlarımı çatıp "Benim sevgilim bile yok." dedim bu sızlanmalardan bıktığım için. Sürekli bir şeylere kulp bulmak zorundaydılar ve bunu dinlemesi bile bu kadar yorucuyken, böyle bir ilişkinin içinde olmayı hayal dahi edemiyordum.

Düz bir suratla "Sana diyecek bir şeyim yok." demişti Juvia ciddileşip kendi derdini unutarak, Mira ise sevimli görünen ama aslında korkunç olan bir ifadeyle "Seni anlıyorum." demişti. "Sonuçta sap öleceksin."

"Ah, teşekkürler içimi rahatlattın."

Erza durumu kurtarmak için "Tamam." demişti. "Kızlar gecesi yapalım dedik ama burası hala buram buram testesteron kokuyor." Ellerini birbirine sürttü lider edasıyla. "Bu yüzden daha fazla erkeklerden bahsetmek yok."

"Sonunda beni anlayan biri." Bu girişim beni mutlı etmişti etmesine ama tıpkı beklediğim gibi çok da uzun sürmemişti. Biraz durduktan sonra "Ama konuyu kapatmadan..." demişti Erza. "Size Jellal'in geçen yaptığı şeyi anlatmış mıydım?"

"Hayır!" Vee evet, herkes bir ses çıkardığına göre yine başlıyoruz. Asla kapanmayacak olan kutsal konuya hoş geldiniz, bundan kurtulabileceğinizi sanıyorsanız tam bir hayalperestsiniz, o yüzden arkanıza yaslanın ve tadını çıkarmaya çalışın, iyi günler dileriz.