Mabel' ın bakış açısı
Kaç gündür bu evde yanımdaki soğuk nevale ile kalıyordum. Hayır ben depresyonda olan bir kızçeyim (annem bana böyle seslenir temizlik yapmam için) benim garib davranışlarım doğal bulunmalıydı ama hayır hiç öyle olmadı tam aksine sürekli kavga edlyorduk.
Sanırım Dipsosuma çok alışmışım. Dipper olsa suyuma gider ve benimle ilgilenirdi ama bu kız sürekli onu yapma şunu yapma diyip beni bunaltıyo.
" Mabel şu dinlediğin şarkının sesini kıs !"
" Hayır!"
"Maybel kıs dedim ."
" Bende hayır dedim All anlıyo musun ? Hayır"
" Maybel benimle düzgün konuş senin karşında Dipper yok."
"Konuşmazsam ne olur?"
" Maybel "
" Ne olur dedim . Beni öldürür müsün?"
" Bak Mabel ben senin şu çocuk gibi olan davranışlarınla uğraşamam . Senin şu gereksiz deprosyonun mahsülleri olan göz yaşlarınıda silmem anlıyo musun? "
"Gereksiz mi? Ben aldatıldım be! Sen bunun nasıl bi duygu olduğunu biliyor musun?"
" Srn aldatılmadın sen kandırıldın ve bu senin pembe dünyanı yıktı demi . Sen kimseyi sevmedin sevemezsin de . O kadar bencilsin ki ikizini bile yarı yolda bıraktın hemde bir hiç uğruna ."
" Ben bencil değilim !!"
" Eminim değilsin."
Oturduğum yerden kalkıp Allison'un tam karşısına geçtim. O an asla yapmamam gereken şeyi yapım Allison'un yanağına en sertinden bir tokat attım.
Ah benim salak kafam karşımdaki bir şeytandı ve ben ona tokat atmıştım.
Kafamı yavaşca yere doğru eğdim ve bir kaç adım geri gittim.
"Özür di-"
Tam özür diliyordum ki göz ucuyla gördüğüm manzarayla nutkum tutuldu. Allison'ın gözleri parlıyor ve ten rengide git gide mavi rengini alıyordu . Kolların da anlamsız semboller meydana geliyordu .
Hızla ondan uzaklaştım. Tanrım onu çok fazla kızdırmıştım.
Arkam daki kapıyı açıp hızlıca odadan çıktım . Dış kapı ileride sağ taraftaydı oraya doğru yönelmiştim ki karşımda beliren Allison ' la olduğum yerde durdum.
Allison daha da yaklaştı artık nefesi bütün yüzümü kaplıyordu . Benden daha uzundu ve birde hafifce havada süzülduğü için ona başımı kaldırarak bakıyordum .
"Nereye giduyorsun?"
Aman tanrım sesi o kadar mekanikti ki hayatım boyunca bir daha duymak isteyeceğimi hiç sanmıyorum.
" Hadi ama Mabel biraz oyun oynayalım."
"Hmm peki ama ne oynicaz"dedim sesimin titremesine engel olamadan.
" Bir düşünelim . A-ha! Buldum mesela saklambaç oynayalım mı? Sen saklan ben de seni bulim ama iyi saklasan çünkü bulursam gidersin."
Bu kız psikopat oyuna bak . Hayır ben ne bekliyordum ki zaten benden nefret eden bir manyak başka ne istiyor olabilir ki.
"Peki ya seninle oyun oynamazsam ?"
Diye sordum cevabı bilmiyormuş gibi
"O zaman sen burada kalırsın ve çok üzülürsün."
" O zaman ben burada kalim."
Dedim . Eh sonuçta hiç yoktan iyidir.
All parmağını şıklattı ve bütün bir ev onun sevdiği gibi dizayn oldu . Sadece benim odamın kapısı pembe kalmıştı . Bu benim için iyi haberdi aslında sonuçta odamın içi hayla benim özel alanımdı.
"Odana git Mabel . "
"hmm. Peki All."
Garip gerçekten aşırı garip. O kadar kızmıştıki beni öldürmesi gerekirdi ama o sadece odama yolladı. Burada kalırsam üzülürmüşüm . Yesinler onun deliliğini. Diyerek kapıyı açtım . Açmaz olaydım.
O , o içeride yeni sevgilisiyle birlikte dans ediyorlar . O kız sevinç kahkaları atıyor ve ben bunu dinliyorum . Odanın içine girdim onlara dokundum ama onlar beni hissetmedi elim içlerinden geçti sadece.
Ardımdan kapanan kapıya baktım. Burada daha fazla duramazdım . Kapının yanına gittim ve açtım . Karşımda beliren daha önce hiç görmediğim odaya baktım. Bu yeni odaya girmak istemiyordum ama arkamdan gelen gülme sesleri beni buna yönlendiriyordu.
Odaya girdim. İçeride bir adet sandalye vardı ona oturdum ve bekledim . Çok değil kısa bir süre sonra Dipper'ı gördüm . Kıyamet gününü beni kurtarmak için neler yaptığını . All haklıydı ben sadece kendimi düşünmüştüm onun hayalleri benim saçmalıklarım yüzünden mahvolmuştu. Ford amcam Dipper'a çok kızmıştı.
O günleri tekrar yaşamak benim için biraz fazlaydı bu yüzden tekrar kapıya doğru gittim .kapıyı açtım .
Bu sefer karşımda Dipper'ın gidişi vardı o günkü kavgamız . Onu göndermemek için herşeyi yapan ben ve benimle gelmek için her şeyi yapıcak bir Dipper.
Yan tarafta duran farklı bir kapı vardı ona doğru gittim . Kapıyı açtım ve karşımdaki Allison'ı gördüm bana bakıyordu yanına gittim ve kapıyı kapattım .
" Kalmana değdimi prenses."
" Sen çok vicdansızsın All."
" Ben vicdansız değilim Mabel . Sen gereğinden fazla körsün. Ne yaptığını davranışlarının sonuçlarını göremicek kadar körsün hemde."
" Belki ama bu seni ilgilendirmez. "
"Haklısın bu beni ilgilendirmez ama sen bana karşı geldikçe cezanın kendin olacağını bil. O oda senin cezan . Sen kendin için en büyük cezasın Mabel"
Bu kız gereğinden fazla küstah .
Onun bu şekilde konuşmasına dayanamayım korkarakta olsa kapattığım kapıyı açtım ve içeri girdim.
Tanrım şükürler olsun kendi odam . Benim odam ve içinde kimse , hiç bir anı yok . Bu rahatlamayla birlikte yatağıma uzandım ve uykunun tatlı kollarının beni sarmasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~«Şans»~
General FictionRüyaların daki şeytanı kurtarmak için geri dönen bir çam ağacı. Biricik aşkını sonsuza kadar yanında tutabilmek için oyunlar oynayan bir Bill. Geçmişini silmek zorun da bırakılan kalbi kırık bir kuzen. Gerçek aşkı ararken kardeşini kayb eden bir kay...