[1] the dance club and kim taehee

1K 34 44
                                    

Jimin'in stüdyoda dans ederken gözlerini alamadığı tek bir kişi vardı, ve o kişi Kim Taehee'ydi.

Yeni bir kareografi öğrenecekleri zaman Jimin önde dururdu. Her zaman dururdu. Kim Taehee ise durmazdı; Kim Taahee en arkalarda dururdu, sanki 20 farklı terleyen beden onu fark edilmekten alıkoyabilecekmiş gibi.

Ama bir sebepten dolayı, bilinmeyen, rahatsız edici bir sebepten dolayı, Jimin bakışlarının her zaman stüdyoda ki duvar aynalarından Kim Taehee'ye kaydığını fark ederdi.

Kim Taehee ise genelde geri bakmazdı, ve bundan dolayı Jimin müteşekkirdi, çünkü o Jimin'in sahip olduğu umutsuz bakışlarla bakarken yakalanması, farklı katlarda utanç verici ve tuhaf olurdu.

Başka bir bilgi;

Jimin Kim Taehee'den hoşlanmıyor.

Jimin'e göre, öbür kız göstermesi gereken azmi yeterince göstermiyor. Bazen bütün grup basit bir kısmı Kim Taehee yüzünden başa sarmak zorunda kalıyor çünkü kızın aklının kareografinin ortasında birden dağılması ve boşluğa bakması gibi bir alışkanlığı vardı ve bu çok acı verici. Tam bir zaman kaybı.

Ne zaman göz göze gelseler, stüdyoya girerken veya su molasında veya yaptıklarının üzerinden geçerken, Kim Taehee ona bu stoik, senden-daha-üstünüm bakışını veriyor, keskin gözleri ile (neredeyse korkutucu, sanki Jimin görünmezmiş gibi.), dudakları hafifçe bükülerek, ifadesiz ama aynı zamanda manalı bir şekilde. Kendisi çok kendini beğenmiş birisiydi.

Jimin başka bir dünyada, başka bir evrende Kim Taehee'nin büyük ihtimal bir model veya bir idol veya bir oyuncu olabileceği gerçeğini göz ardı edemiyordu. Taştan oyulma gibi olan yüzü, koyu gözlerine odaklanılmış yoğun yer çekimi ile ve inanılmaz bir biçimde şeffaf mavi saçı kaldırabilmesi ile(cidden, nasıl mümkündü bu?)

Ama Jimin biliyordu; bu dünyada Kim Taehee'nin bir model veya bir idol veya bir oyuncu olabilmesi için fazlasıyla kusuru vardı.

Bu evrendeki Kim Taehee'nin gereğinden fazla kusuru vardı ve Jimin buna katlanamıyordu.

Yeni okul dönemi dans klübünün denemesi için yeni bir dans stili ile geliyordu. Geçen dönemi Tango'da uzmanlaşmak için harcamışlardı. Jimin'in parmak uçları bir daha asla hareket edemeyeceklermiş gibi hisset işlerdi.

Jimin dans çantasını duvarın önüne bıraktı. Sandaletlerini çantasında tuttuğı tennis oynarken eskittiği ayakkabıları ile değiştirmek için yere çömeldi. Bağcıklarını sıkılaştırmak için çekeceği zaman, bir çift ayak yanından büyük seslerle geçmişti, yanından geçtiği zaman ona doğru gelen rüzgar teninin tüylerini diken diken etmişti.

Kim Taehee'nin tam bir aurası vardı. "Affedersin." Diye mırıldandı Taehee, Jimin'in yanından geçip çantasını öbür tarafa bıraktı.

Taehee onu sinirlendirecek bir şey yapmadan önce Jimin ayakkabılarının bağcıklarını bağlamayı bitirdi ve aniden ayakta beklemeye başladı. Bu buluşmanın iyi bir şekilde başlamak istiyordu.

Hoseok odanın başka bir köşesinde duruyordu, telefonunda bir şeye bakıyordu. Bu yüzden Jimin yanına gidip çenesini omzuna koymuştu. Hoseok birden şaşkınlıkla yerinde zıplamıştı, Jimin'i sarsarak, ama yine de kız gözlerini oğlanın telefonuna sabitlemişti.

"Kiminle yazışıyorsun?" Diye sordu kız, sinsi, çünkü herhangi bir rehber ismi yoktu sadece baş harfler vardı: KSJ

i just wanna, wanna, wanna (just dance) || vmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin