Soyeon: [hastane yatağında yatar] kafam ağrıyor... ne oldu?
Soojin: [yatağında oturup] bir şey hatırlıyor musun?
Soyeon: Ambulansı hatırlıyorum...
Soojin: Seni buraya sürdüm
Soyeon: Öyleyse peki ya sirenler?
Soojin: Minnie çığlık attı.
Minnie: [odanın diğer tarafından] üzgünüm