Yazıyı bir kaç defa okudum. Kendime gelemedim. İçeriye girdiğimde eniştemle polis biseyler konuşuyordu. "Bitti mi işiniz eve gidebilir miyiz?" dediğimde ikiside yüzüme birşey olmuş gibi baktılar. Anlaşılan yüzüm kirec gibi bembeyazdı. "Aslı bir sorun mu var?"
" Hayır enişte bir an önce eve gitmek istiyorum."diyip odadan çıktım. Onlara söylemelimiydim emin değilim.
Eve gittiğim gibi Anıla yazdım. Çevrim dışıydı.
O sırada Anıl...
Televizyonda seyredicek bişeyler araken kapı çaldı. Kapının deliğinden baktığımda dedem gelmişti. İçeri girdi. Montunu çıkarıp koltuğa oturdu bende içeri geçtim. "Aslı" dedi konuşmasına fırsat vermeden " Evet dede Aslı. Ne dersen de onunla konuşucam." diyiverdim. "Aptalsın herşeyi mahvediceksin." hiç bişey anlamamıştım "Neyden bahsediyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak. "Hazırlan göstericem." aptal gibi suratına bakıyordum. Afallamıştım neyi mahvedicektim ne göstericekti.
.................................................................
Uzunca bir orman yoluna girdik. Nereye gidiyorduk bilmiyorum. Bir dağ evinin önünde durduk. Küçük ama güzel bir evdi. Issız olması ürkütücüydü. Ne işimiz var burda? Arabadan inmemi söylediğinde indim. Kapıda 4-5 tane koruma vardı. İçeriside dışarısı gibi mükemmeldi. Ama neresiydi burası ne için geldik buraya. Korumaya benzer bir adam "Hazır efendim" dedi. Dedem başıyla içeriye girmemi işaret etti.
İçeri girdiğimde yerde oyuncak arabalar vardı. Bir yatak, çalışma masası ve dolap vardı. Burası bir çocuğun odasıydı. Yatağın hemen kenarında oturan küçük bir erkek çocuğuydu. Kafasını kaldırdığında başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Bu Aslının kardeşi Emirdi. Ama nasıl olur. Arkamı dönüp dedeme baktım "Bu ne demek oluyor?"
"Herşeyi anlatıcam, İçeri geç." diyip şaşalı bir odayı gösterdi. Oda altının tüm reklerini taşıyordu. Aşırı derece lüx eşyalarla döşenmişti. Bi çocuğu tutabilmek için fazla değilmiydi. Hem niye Aslının kardeşini burda tutuyordu sebebi neydi. Düşüncelerden arınıp dedemin gösterdiği odaya geçtim. İkili koltuklardan birine oturdum.
1-2 dakika sessiz kaldık. Dedem nasıl açıklayacağını düşünür gibiydi. Sonunda sessizliği bozanda o oldu.
"Sen 5 yaşındayken,küçük olmana rağmen babanı öldüren insanlardan büyüyünce intikam alıp onlardan üzeceğini söylemiştin hatırladın mı?"
Kafamı evet anlamında salladıktan sonra devam etti. " Şimdi büyüdün ve intikam zamanı."
Nasıl yani neden Aslının kardeşi burdayken intikam alacaktım. İntikamı kimden alacaktım. Delirmek üzereydim "kimden intikam alıcağım Aslının kardeşi ne alaka dede bana anlat. Babamı kim öldürdü."
"Babanı Aslının eniştesi öldürdü."
"O zaman Aslının ailesinin suçu ne?"
"Aslının eniştesi Halit'in bu dünyada değer verdiği tek kişi Aslının kardeşi bu yüzden şuanda burda."
"İyi ama Anne babasının suçu neydi?"
Ellerini havaya kaldırıp "Kaza!" dedi sonra "Hadi gidiyoruz bundan tek kişiye bile bahsetmiyeceksin Aslı da dahil o kızdan uzaklaşmanı kaç defa söyledim" dedi. O evden çıkarken pencereden korkmus gözlerle Emir bana bakıyordu.
Yol boyunca ne yapacağım hakkında düşündüm.
Aşkı mı seçmeliydim yoksa intikam mı?
Canlarım benim uzun zamandır yazmıyorum. Son zamanlarda dünyada çok kötü seyler oluyor ama bahanem bu degil sadece üzerimde bi sıkıntı var ve yazmak istemedim. simdi yeni bölümün birazini yazabildim biliyorum kısa oldu ama idare edin :)
