Eğer hala yaşıyorsam tek sebebi gözlerin,
Bağıra bağıra eşlik ederken kulaklarımda ki şarkıya
Bul bütün denizleri koy beni içine,Tüm içtenliğim saflığım ve göz yaşlarım ile
Çabaladıkça batıyorum daha da derine,
Ayağa kalkıp savsak adımlarla pencereye yaklaştım
Kaldırımlar götürmüyor artık beni evime,
Pencereden gelen rüzgarla fazlası ile kısa olan saçlarım uçmaya çalışırken gülümsedim
Söyle ne olur söyle kadın,kim gelecek yerine.
Şarkının son cümlesini fısıldarken açık pencerenin üzerine çıktım.Ölümüm bu kadar basitti,rüzgara karşı gücümü yitirdiğim an bedenim sert zeminle buluşup,beni bu hayattan soyutlayacaktı.
Ancak bu defa istediğim soyutlanmak değil; rüzgara yenilmediğimi,savaşacağımı ve hala gülümseyebildiğimi göstermekti.
Kocaman gülümserken,dengemi kaybedip düşmekten gram korkmuyordum.
Eğer düşsem bile ölemeyecektim buna şüphem yoktu.
Güveniyordum,beni koruyacağını biliyordum,gitmeme kaybetmeme asla izin vermeyecekti.Bedenimi arkaya itip yere halının üzerine uzanırken sordum
"Cennet kuşu uçmaya başladığında tanrı bile onun gideceği yerin cehennem olacağını düşünmemişti,değil mi?"
"Belki de Tanrı cennet kuşunu cehenneme gitmesi için yarattı.Cehenneme cennetten bir parça göndermek istedi"
Sorumun cevabını duvardaki gri postitlerden beklerken arkamda duyduğum ses ile adeta donmuştum.
Uzun siyah saçları,geceyi anımsatan gözleri ve simsiyah elbisesiyle arkamda oturan isimsiz post-it kız
"Gerçek olduğuna bile inanmazken geleceğini hiç düşünmemiştim.."dedim gözlerimi kapatırken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Let Me Die|
Teen Fiction"Ölme.." Tebessümüm büyüdü yalnızca ölmememi söyleyen bu feryada "Düşüyorum."