45. Ziyaret

1.8K 114 3
                                    

"Nur kendine gelmen gerekiyor. Kendini bu kadar bırakamazsın. Kalk hadi." (Candan)

"Istemiyorum beni rahat bırak." Dedim. Gözümde ki yaş damlasını sildim.

"Bak üç gündür tuvalete gitmesen yataktan kalktığın yok. Ağlayıp duruyorsun." (Candan)

"Istemiyorum." Dedim.

"Neden? Neden kendini bu kadar bıraktın? Senin kardeşlerin var. Onların sana ihtiyaçları var Nur. Ailen her gün arayıp senin hakkında bilgi istiyor. Onlara kendini bıraktığını kötü durumda olduğunu mu söyleyeyim. Bu onları üzmez mi?" (Candan)

"Candan lütfen sus artık. Bir sen bir yeni gelen! Başımın etini yediniz biraz kafamı dinlemek istiyorum. Rahat bırak beni!" Dedim.


Üzerimdeki ince örtüyü alıp kafama kadar çektim. Şuan kimseyi ne görmek ne de duymak istiyordum. Canım yanıyordu. İçimde ki boşluk geçmiyor...


"Neyin var? Neden bu şekildesin. Bak bana neler olduğunu anlatman gerekiyor. Iyileşmen için konuşman lazım." (Candan)

"Ben...... Yok bir şeyim. Yalnız bırak beni. Kendimi hazır hissedince anlatırım sonra." Dedim.

"Peki."


Bir kaç dakika sonra kapının açılıp kapanma sesi geldi. Odada ses çıkmayınca Candanın gittiğini anladım...


..

Yatakta yan dönmüşken Yeni Gelen baktığım yerin önüne geçip onu görmemi sağladı. Kulaklarımı kapatıp sesini duymayı engellemeye çalıştım.
Ama pekte başarılı olamadım. Sesi beynimin içindeymiş gibi duyuyordum.

"Beni engelleyemezsin!" Dedi yarım ağız gülerek.

"Yalnız kalmak istiyorum." Dedim.

"Sen zaten yalnızsın. Etrafında seni seven hiç kimse yok. Baksana bir aydır buradasın kimseyi görmedin."


Yataktan kalkıp onun karşısına geçtim. Benimle bu şekilde konuşması bozulan sinirlerimi iyice tavana çıkarmıştı.


"Bu senin suçun tamam mı! Sen hayatıma girince hayatımın içine ettin!"

"Senin hayatını ben değil onlar içine etti. Sinirini benden çıkarma."

"Defol git tamam mı git istemiyorum seni!"

"Gitmeyeceğimi biliyorsun."

"Lanet olsun git işte git sende git." Dedim ve yere oturarak ağlamaya başladım. Buradan da bu olardan da sıkıldım. Babamı istiyordum yanıma.
Ama artık yoktu yokluğuna alışmak istemiyordum benim babama ihtiyacım vardı. Onu yanımda istiyordum. Omzuna yaslanacağım birine ihtiyacım vardı. Beni her ne olsun bırakmayacak güvenebileceğim birine ihtiyacım vardı.

"Yalnızsın işte öyle biri yok. Etrafında sana değer veren kimse kalmadı. Buradaki insanlar işi için seninle ilgileniyor. Yalnız kaldın!"

"Sus lütfen sus artık. " dedim ve kulaklarımı kapatıp olduğum yerde ileri geri sallamaya başladım.
"Ben iyiyim. Ben iyiyim."

"Sen iyi değilsin!"

"Ben iyiyim. Iyiyim ben."

"Demiştim işte. Hiç bir şey düzelmeyecek bu şekilde yaşamaya alışmalısın."

"Aaaaaaa!"

Çığlık atmaya başladığında birilerinin kollarımdan tuttuğunu fark ettim onlara engel olmaya çalıştım ama başaramadım. Biri beni yatağa yatrıp kollarımı bağladı.

Bunları da beğenebilirsiniz

          

"Bırakın Beni!"
"Bırak."
"Dokunmayın bana!"

En son küfür etmeye bile başlamıştım ama kimseye gücüm yetmiyordu sonra gözlerim kapandı...


..


Odada dolanmaya başladım. Başımda bir ağırlık vardı. Içimde ki boşluk kendini fazlasıyla belli ediyordu.

"Neden dolanıyorsun?"

"Canım istiyor dolanıyorum. Hayırdır rahatsız mı oldun?"

"Bana fark etmez. Ben senin için söyledim." Diyerek yatağıma zıplayarak oturdu.

"Eminim öyledir!" Dedim.


Kolumdaki siyah lastik tokayı bileğimden çıkarıp öne eğilip saçlarımın sarkmasını sağladım. Toparlayıp bağladım. Doğrulduğumda son düğümüde atıp saçımı sıkıca bağladım. Elimle düzeltip odada dolanmaya devam ettim.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Rahatlamaya çalışıyorum. Denedim Oturarak yada uzanarak olmuyor."

"Bu şekilde olacak mı?"

"Deniyorum işte."

"Çok sıkıcısın!"


Olduğum yerde durup Yeni Gelene baktım. "Sen hep böyle konuşacak mısın?" Diye sordum.

"Neden rahatsiz mi oldun?"

"Evet."


Yatağımda uzanıp gülmeye başladı.
"Seni sinirlendirmek hoşuma gidiyor."

Derin bir nefes alıp dolanmaya devam ettim.


..


"Bugün nasılsın?" (Elvan)

"Her zaman ki gibi." Dedim.
Koluma iğnemi yaptı.
"Elvan Bugün buradaki kaçıncı günüm?"

"Üçüncü ayın bitecek." (Elvan)

"Çok sıkıldım. " Dedim.

"Fark ettim. İyileştiğinde buradan daha eğlenceli yerlere gidersin." Dedi ve Kolumu pamukla bastırdı.

"Ailem gelebilir mi?" Diye sordum.

"İlk defa bunu soruyorsun? Gelmelerini mi istiyorsun?"

"Evet. Özledim hepsini. Görsem iyi olurdu." Dedim.

"Candan Hanıma isteğini iletirim. Eğer izin verirse aileni arayıp haber veririm."

"Fırata da haber verir misin?"

"Fırat Beyi unutmak ne mümkün. Aileni arayıp görüştüğünüzü duyarsa bizi boğazlar kesin. Bence Sevgilininde tedavi olması gerekiyor. Çok asabi biri ve fazla inatçı."

"Fırat mı!? İnatçı olduğunu biliyorumda tedavi edilecek kadar asabi olduğunu bilmiyordum. Ne yapıyor ki?"

"Evet. Her gün arayıp neler yaptığını soruyor. Biz genel bir kaç şeyden bahsediyoruz. Senin hakkında fazla detaya girmiyoruz. Ona sinirleniyor. İki günde bir mutlaka seninle konuşmak için bize ısrar ediyor. Bizde reddedince sinirleniyor işte."

Bunu duyunca kendimi tutamayıp kıkırdamaya başlayınca Elvan kaşlarını çattı yalandan.

"Gül sen gül. Burada sevgilinle uğraşan biziz." Dedi sonra kendi de dayanamayıp hafif gülümsedi.


Aramızda sessizlik olunca
"Ailem arıyor mu?" Diye sordum.

"Evet arıyorlar. Başta herkes tek tek arıyordu ama sonra sadece Emir ve Kumruyla iletişime geçmeye başladık."

"Nasıllarmış bir şey söylediler mi?"

"Sesleri iyi geliyor. Akılları hep sende. Kardeşin Merve birde neydi adı...... Ha ! Seda. Evet Merve ve Seda üniversiteye gitmeye başladılar. Seçtikleri bölüm aklımda değil. Kumru hastanede çalışıyormuş. Diğerleride belli zaten."

SERÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin