İki gün sonra...
Cotswold
" Efendim, bir misafiriniz var."
Charles okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp, Kapıda duran Thomas'a baktı.
" Kim?"
Thomas hızla
" Leydi Elizabeth Cameron." dedi.
Genç adam, kulağına gelen bu isimle birlikte elindeki kitabı kapattı ve yanındaki masaya koyarak ayağa kalktı.
" Leydi Cameron mu?" diye sordu hafif bir şaşkınlıkla.
Kahya Thomas kafasını salladı ve
" Evet efendim. Onu misafir odasına götürdüm. Sizi bekliyor." dedi.
Chales kapıya doğru ilerleyince, ona doğru yürüyen efendisine yol vermek için kapının önünden çekiliverdi.
" Uzun süredir onu görmedim diyebilirim. Umarım bir sorun yoktur." diye mırıldanan Charles, sonunda kapıdan çıkıp koridora adımını attı.
Thomas da hemen arkasında hızlı bir şekilde onu takip etti.
" Bir şeyler ikram edildi mi?"
Yaşlı adam cevap verdi.
" Hayır efendim, henüz değil. "
Thomas'a doğru döndü.
" Bayan Julia' ya söyle, iki kişilik yemek hazırlasın. "
" Emredersiniz efendim"
Önüne dönerken, merdivenlerden inmeye başlamıştı.
Tabii hala konuşmaya devam ediyordu.
" Bu önemli bir konuk Thomas, hizmette bir kusurun olmaması konusunda dikkatli ol."
Yaşlı adam birden boş bulunarak
" Leydi Lucinda gibi mi efendim?" diye bir soru yöneltince, Charles bir anda basamaklardan birinde duruverdi.
Gözlerini kapattı.
Leydi Lucinda gibi mi?
Hangi kadın Leydi Lucinda gibi önemli olabilirdi ki onun için.
Gözlerini açtı.
Ancak Thomas'ın sorduğu soruya cevap vermek yerine, merdivenleri inmeye devam etti ve
" Ve misafir yatak odası hazırlansın, akşama kadar vaktiniz var." dedi.
"Evet efendim. Talimat vereceğimden emin olabilirsiniz. "
Biraz sonra Thomas, genç efendisine yetişmek için koştura koştura indiği merdivenlerin sonuna vardıkları için Tanrı'ya şükürkerini sunarken, genç adamın karşısında durdu ve
" Tüm her şey arzu ettiğiniz gibi olacak efendim. " dedi.
Charles, misafir odasının bulunduğu koridora geldikleri sırada odaya doğru dönmeden önce, son kez Thomas' a bakıp
" Misafir odasına çay ve kurabiye yollamayı unutma. " dedikten hemen sonra, sonunda misafir odasına doğru yol aldı.
Dakikalar sonra, nihayet gelebilmişti Charles Wynter.
İçeriye girdiği anda, Elizabeth Cameron'u gördü
Genç kadın ortalarında uzun ve alçak bir masanın bulunduğu, karşı karşıya duran koltuklardan birine oturmuş, arkasında perdeleri açık penreden güneşli havanın esir aldığı dışarıyı izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN SEN (TAMAMLANDI)
Historical Fiction" ... Ancak unutmaman gereken tek bir şey var, seni her daim seveceğime ve kalbimdeki yerinin hiçbir zaman dolmayacağına eminim. Sen benim hayatımın tek aşkı olarak kalacaksın. Hoşçakal... Luci...