10.bölüm

561 33 6
                                    

İçeriye girdiğimizde çok kalabalık olmadığı için sevindim. Kızlara dönüp "ee napıcaz ne alıcaksınız? "diye sordum arkadan gelen ali ve tayfasına bakarak. Aliler yanımızdan geçerken damla  beni omzuyla ittirip geçtiğinde arkasından serbest bıraktığı uzun saçlarına yapıştım. Çığlık atmaya başladığında sinirle gülümsedim. Ali ve diğerleri fark ettiğinde ayırma geldiler. Azra ve hayal onları tutarken damlayı saçlarından sürükleyip dışarı çıkardım. Biraz daha ilerleyip sakin ve görülmeyeceğimiz yere sürükledim. Onun saçlarını bırakıp duvarla kendime hapsettim. "Kızım bak beni iyi dinle . Bana böyle hareketler sökmez sen kendini ne sanıyorsun da bana bulaşıyorsun. Ali mi koruyacak seni "diyip güldüm. Baksana ali ve diğerleri daha benim kızlarımı aşıp seni kurtarmaya gelemediler. Yani sen o küçük beynine bunu sok ki bir daha bana bulaşma yoksa sonu böyle olmaz "diyip saçlarından asıldım ve kapıya doğru ittirdim. Ağlıyordu zavallı. "Bulaşırken hiç ağlamıyordun noldu canın mı acıdı"dedim sırıtarak ve onun yanından geçip içeriye girdim. Azra ve hayal geçmelerine izin vermiyordu. Ali beni görünce diğerlerinide eliyle işaret etti. Hepsi bana bakınca gülümsedim. Ali sinirle bana doğru geliyordu. Yanıma gelip kolumdan tuttu. Kolumu çekmeye çalıştıkça daha canlı tutuyordu. "Ne yaptın lan kıza" diye sordu. " Ay çok merak ediyorsan çık dışarı bak"dedim sırıtarak. Tekrar kolumu sıkıp konuşmaya başladı." Eğer ona bir şey yaptıysan seni çok kötü yaparım biliyorsun . Bugüne kadar gülüp geçtim ama içimizden birine zararın dokunursa gerisini sen düşün "dedi ve kolumu bırakıp dışarıya gitti. Ay çok korktum ali. Azra ve hayalin yanına vardığımda sırıtıp" ağladı bebeğimiz"dedim. Azra üzülmüş gibi yapıp burnunu çekti."kardeşim ya bende dövmek istiyordum."dedi. "Diğer sefere kısmet . Ama ben dövmediğim halde ağladı "dedim sırıtarak. Hayal gülerek naptın diye sordu." Konuştum kanka ama ağladı."dedim gülerek. Diğerleri kapıya doğru ilerleyince nere gittiklerine baktım. Kapıdan ağlayarak gelen damla ve ali onu kolunun altına almış sakinleştirmeye çalışıyordu. Gülerek azra ve hayale "Bakın geliyor bebeğimiz ve sakinleştirici meleğimiz"dedigimde güldüler. Onların ortasına geçip ikisini kolumun altına alıp yolumuzu devam ettirdim . Daha fazla oyalanmaya gerek yoktu. Kızlar her şeyi beğenip almak istiyorlardı . Onlar kıyafet denerlerken ben onların giydiklerini koltukta oturup puanlıyordum. Azra siyah  zincirli bir etek ve üstünede siyah bordo çizgili bir  kazak giymişti. Bana doğru gelirken gülerek ıslık çaldım. "Bu kız bir afet "dedim gülerek ve  koltuğa  daha çok yayıldım. O da güldü ve bir tane daha ıslık sesi geldiğinde yanımıza gelen kayrayı gördüm. Koltuğa benim gibi yayılarak konuşmaya başladı. "Kızıl naptın be öldürecek misin bizi "dediğinde azra gülümsedi. "Yakışmış mı "diye sordu. "Sorumu ya sana her şey yakışıyor"dediğimde kayrada başını olumluca salladı. Kayra bana dönerek " yenge senin ki kızları  kesiyor bi git gözlerini oy" dediğinde her zaman yapmak istediğim şeyi yaptım. Beline elimle hızlıca vurduğumda belini eliyle ovalamaya başladı." Naptın be yenge kimse senin kadar kötü vurmuyor "dediğinde bir tane daha geçirdim. "Ahh ölüyorum" diyip koltuğa uzanıp bayılmış  numarası yaptı. Azra yanına gelip gelmemekle kararsız kaldı. Benle göz göze geldiğinde gözümle kabini işaret ettim gitmesi için. Kabine doğru yol aldığında kayrayı kolundan tutup "siktir git hadi" dedim. "Tamam gidicem ama bir şartım var bir kere yengecim  aliye sahip çık de giderim hemen" diyip telefonunu çıkardı ve ses kaydediciye bastı." Rüyanda görürsün hadi uza"diyip ittirdim. O tekrar koltuğa oturup uzandı. Ben onu takmayıp ayağa kalktım . Gelmişken birkaç giysi bakalım. Hep siyahlara doğru gidiyordum nedense. Kayra"yenge gelsene bi "dediğinde onun yanına doğru yürümeye başladım. Sırıtarak konuşmaya başladı."yengem olduğunu kabullendin demek "dedi elimi kaldırıp vuracakken hemen geri çekildi. "Ne var noldu "diye sordum . Koltuktaki siyah gömleği bana uzattı. "Şu gömleği azraya götürecekmişsin öyle dedi kendisi.". "Niye kendi götürmedi giderken?"diye sordum. "Ya bana seç eylüle ver o getirir dedi napıyım ben."diyip ellerini iki yana açtı." Hangi kabinde "diye sordum. Eliyle en sondaki kabini gösterdi." Az önce şurdaydı ne zaman oraya girdi."diye sordum. "Orası dolmuş o yüzden oraya gitti."dediğinde başımı sallayıp gömleği elinden alıp kabine doğru ilerledim. İçeride azra olduğu için sıkıntı yapmayıp bir defa tıklatıp kapıyı açıp girdim. Ve kapıyı kapattım. Başımı kaldırdığımda şaşkın şaşkın bana bakan aliyle karşılaştım. Ve üzerinde tişörtü yoktu. Allah'ım baklavamı onlar . "Biraz daha süzersen yok olacağım" dediğinde "ne alaka "dedim. "Baksana yiyecek gibi duruyorsun. Hem senin ne işin var burda "dedi sırıtarak. Ben dışarıya çıkmak için kapıyı açacağım sırada kolumdan tutup kendine çekti ve beni duvara yaslayıp duvarla kendi arasına hapsetti. "Napıyorsun ya" dediğimde tekrar sırıtarak  konuşmaya başladı." Asıl sen napıyorsun eylül niye geldin buraya ve niye ben izin vermeden içeri girdin"dediğinde donup kaldım. Pis kayra seni şizofren manyak. Gömleği elimle havaya kaldırdım. "Ha kayra getirecekti sen niye getirdin? "diye sordu. Sonra anlamış olacak ki "Bu çocuk bana bela olarak mı geldi ya "diyerek eliyle yüzünü sıvazladı. Sonra tekrar bana dönüp beni süzerek konuştu. "Pis sapık ne bakıyorsun öyle"dediğimde güldü. "Sen bana bakarken iyi ama ben niye bakamıyorum"dedi. Ve tekrar süzmeye başladı. Sırıtarak "kırmızı yakışmış "dedi. "Bana her şey yakışır "dedim. Gülümsedi ve " Gömleği giydirsene bana "dedi. "Ben niye giydiriyorum elin kolun var giy işte kendin" dedim. O oflayıp "hadi giydir " dedi. Ben fazla uzatmamak için gömleği kolundan geçirdim. Ve diğer uzattığı kolundan da geçirip bana döndürdüm. Yakalarını düzeltip düğmelerini iliklemeye başladım. Bütün düğmelerini iliklediğimde ali "teşekkür ederim"diyip boynundaki 2 düğmeyi açıp  rahat bıraktı. "Gerek yok  teşekküre hadi artık yanlış anlaşılacağız" dedim. Ali sırıtıp tekrar beni duvarla kendi arasına hapsettiğinde sinirim bozuldu." Yanlış anlaşılsak nolur ki " diye sorduğunda sinirle güldüm." Kayranın ağzına laf olur". "Onun zaten her zaman yaptıği şey bu"dedi. "Ali çekil artık hadi çıkalım" dediğimde ali gülüp "korkuyor musun benden bu kadar "dedi. Diklenip "ne korkucam senden ya "dedim. "Baksana sana yakın olmamdan çok korkuyorsun bir şey olur nefretin son bulur diye galiba " dediğinde başımı olumsuzca sallayıp"hayır korkmuyorum sana olan nefretim son bulmayacak"dedim. O gülümseyip yavaşca yüzüme doğru yaklaşıyordu. Kaçacak yer arıyordum ama duvarın içine giremezdim herhalde. Tam dudağımın kenarını öptüğünde nefesimi tuttum. Kalbim öyle tekliyordu ki duymaması için dua ediyordum . Geri çekildiğinde "görürüz "dedi. Ve çıkardığı tişörtünü eline alıp kapıyı açtı. Bende arkasından çıktığımda karşılaştığım görüntüyle şaşırdım ali de  şaşkınca bana bakıyordu. Az önce kayranın tek başına oturduğu koltuk şuan doluydu. Azra hayal ve alinin tayfası hepsi orda merakla bize bakıyordu. Yanlarına doğru ilerlediğimizde hepsinden tek tek sorular geliyordu. Azra"eylül senin yanakların neden kırmızı olmuş böyle" dediğinde ağlamak istiyordum. Bora" siz niye aynı kabinden çıktınız ali "diye sorduğunda yerlere yatıp sürünerek ağlamak istiyordum. Kayra kendini gösterip " bu güzel görüntü benim eserim kanka"dediğinde onun saçlarından tutup yere sürterek kıvılcım çıkartıp öldürmek istedim.

NEFRETTEN DOĞAN AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin