KOYU YEŞİL

DÜŞMAN

Tuncay TEKİRASLAN

Murat karnına yediği son yumrukla ağzındaki kanları yere tükürdü. Yavaş yavaş bilincini kaybettiğini hissediyordu.

Aykut katladığı gömleğinin kollarını geri indirdi ve adamının uzattığı saatini geri taktı. Üstü başı kan olmuştu. Üzerinde Murat'ın ayak izleri vardı. Bu herifi bağlıyken bile dövmek zordu! İki adamına tutturmak zorunda kalmıştı.

"Babamın sana yaptıklarından sonra sana merhamet etmiştim. Ama sen kaşındın Altın..."

Murat içinde patlayan öfke bombasına rağmen kıpırdayamadı. Gözleri kararırken tek duası o günlerin kabusu olmamasıydı...

Aykut ceketini giyerken telefonu çalmaya başladı. Önce önemsemese de ısrarla çalmaya devam edince cebinden çıkarıp ekrana baktı. Hizmetçi kadının aradığını duyunca içinden ince bir korku çizgisi geçti. Bu kadar çabuk olamazdı değil mi?

"Arzu'ya bir şey mi oldu?!"

"Efendim... efendim koşun! Adamlar geldi! Arzu hanımı aldılar! Yeşil gözlü dev gibi bir adam gel..."

Arkadan gelen erkek sesiyle kadının sözleri yarım kaldı.

"Sen ne yapıyorsun burda?! Ver şunu!"

Hışırtılardan sonra kadın çığlık attı.

"Patronunu aramış bu karı ağam!"

Tam kapatacağı zaman onun sesini duydu.

"Adamlarının son sözlerini duymak için mi açtın it?!"

Aykut öfkeyle soludu. Titreyen sağ elini tüm gücüyle yumruk yaptı. Yine krizi tutuyor bir el boğazını sıkıyordu. Gözleri sinirle anında kızardı.

"Komiser...bir daha ki sefer seni geberticem!.."

Telefonu yere fırlatmasıyla kükremesi bir oldu. Yine kaybetmişti! Yine Arzusunu koruyamamıştı... Nasıl gelmişti bu oyuna NASIL?!! Bütün hafta onun kokusunun sindiği o odaya nasıl girerdi? Kendine bu işkenceyi nasıl yapardı? Kalbi acıyla parçalanırken birden dizlerinin üstüne çöktü. Çok uzun zamandır hissetmediği o duygu son zamanlarda onu gafil avlıyordu. Çaresizlik... Evet bu aşkın bir adı olsaydı kesinlikle bu olurdu. Neden hep kötü karakter olarak görülüyordu? En çok acı çeken oydu... Aşkı için yapmadığı şey kalmamıştı bu kız kör müydü?! Sabrı artık son demlerini içiyordu. Babasının sözleri geçti aklından: '...sonunda ölüm olsa bile!' Evet bunun sonunda ölüm vardı!

#####

Hızla arabaya atlayıp tekrar villaya döndüğünde peşinde cesetleri toplaması için adamlarını da getirmişti. Bahçeye girdiğindeyse manzara bambaşkaydı. Bütün adamları elleri, ayakları ve ağızları bağlanmış yan yana sıralanmışlardı. Hizmetçi ise aynı şekilde kapı girişinde ağlıyordu. Ortaya doğru yavaş adımlarla yürüyüp adamlardan birinin ağzını açtı.

"Kaçın patron! Çabuk gidin burdan! Polisi çağırdılar!"

Aykut kaşlarını çatmış adamın ne dediğini idrak etmeye çalışırken adam daha çok bağırdı.

"Kurt dağdan indi dediler patron!"

Adamın son lafından sonra yaklaştığını bildiren polis sirenleriyle Aykut küfretti. Hızla adamlarıyla arabasına doğru koştu.

Bunu hiç beklemiyordu işte!

#####