22.Bölüm

375 27 14
                                    


Bu bomboş koridorda ki tek ses topuklarımdan çıkıyordu,bu da izleniyormuşum gibi hissettiriyordu.Babam yüzümden bu hisse alışsam da farklı bir auranın olduğu inkar edilemez derece de yoğundu,bu da her adımımda bir tık daha hızlanmama neden oluyordu.

Koridorun sonunda ki kapıyı açtım.Aşağı doğru uzanan merdivenlere yüzümü ekşiterek baktım,bulanıklar aşağıdaydı ve bende yeni bir büyü öğrenmek istiyordum.Aklıma onların kapılarını mühürlemek gelse de daha sonra daha eğlenceli bir şey yapmaya karar verdim.Asamı sıkıca tuttum ve merdivenlerden koşarak indim,demir parmaklıkların ardındaki bulanıklara baktım.

Çoğunluğu genç olan yaklaşık elli kişilik topluluğa gözlerimi kısarak baktım.Babamlar yeni bir bulanık derebeyliğine gitmişti ve yeni esirlerle dönecekti,yer sıkıntısı çekmiyecek kadar büyük bir malikane de yaşıyor olsakta bu onları azaltamıyacağım anlamına gelmezdi.Demir parmaklığı açtığımda ağlayan ve bağıran çocuklara döndüm.

"Yedi çocuk,on üç gence ihtiyacım var." dedim,neşeli bir sesle.

Beklendiğim gibi kimse öne çıkmayınca asamı onlara doğrulttum, "Wingardium Leviosa!" dediğimde yirmi kişi direk havalandı ve kafesten çıktı.Çocuklardan birinin annesi göz yaşları içinde öne atılınca diğer elimi yukarı kaldırdım,kadın duvara savrulunca gülümsedim.Kapı tekrar kapandığında kaçamayacaklarını anlayan çocuklar daha çok ağlamaya başladı.Bense ruhsuz bir şekilde zırlayan çocuklara baktım,siyah saçlı erkek çocuğu yakasından tuttuğum gibi merdivenden sürükleyerek çıkardım.

Diğer çocuklarsa havada süzülmeye devam ediyordu.Bazıları zindandan çıkınca kaçmaya çalışsada başarısız oldu ve en sonunda hepsini büyük salona getirmeyi başardım.Siyah saçlı çocuğu ortaya attım ve ona "Curcio!" diye bağırdım,bu sırada diğerleride ağlayarak ve bağırarak sıralarını bekliyordu.

Beş dakika aralıksız lanetin ardından çocuk sonunda sustu,gözü kapalı olan çocuğunun hemen yanına bir genci bıraktım ve ona lanet atmaya başladım.Bu böylelikle bir döngüye dönüştü,sona kahverengi gözlü bir kız kalınca gülümsedim.

Onun üstüne çuvallanınca şaşırsada saliseler içinde bu ifade yerini korkuya bıraktı.

"Adın ne?" dedim,yüzümü onun yüzüne yaklaştırınca.

"Morgana Granger-" dedi,nefes bile almadan.

"Granger,ha?Şimdi beni iyi dinle,sana kim olduğunu ilk ve son kez anlatacağım." dedim,fısıltıyla.

Asamla onun koluna "Bulanık" yazmaya başladığım çığlıklar atmaya başladı,saf ateşle yazdığım için bütün bir ömrü boyunca iz burada kalacaktı.

(Solita'yı bir Belatrix yapmadığım kalmıştı,yapıyım dedim.)

✳✳✳✳

"Solita!" ileride bana seslenen Orion'a baktım,nefes nefeseydi.

"Nerelerdeydin?" dedi,bir yandan da aramızda ki mesafeyi kapatırken.

"Sence?Okuldaydım,zindanlar-"

"Hayır,değildin.Her yere baktım,hatta Christopher'dan ortak salona bakmasını istedim."

"Kendi odamdaydım." dediğimde kaşlarını kaldırdı,inanmamıştı.

"Ne şüphecisin,odamdaydım diyorsam odamdayımdır!Bir ara iksir için bitki toplamaya Yasak Orman'a gittim.Onun da dışında bir yere çıkmadım."

"Sen beş dakika aynı yerde duramayan kişisin nasıl koca bir haftasonunu odanda geçireceksin?" dediğinde yanağımı dişledim.

"Özel günümdeydim,illa söyleteceksin,değil mi?" dediğimde yüzü kızardı.

Bunları da beğenebilirsiniz

          

"Pardon,bilmiyordum!"

"Hm,neyse çikolata yiyelim.Karnım acıktı."

"Aa,nasıl istersen." dedi,biranda onun elini çektiğim için başta söyleyeceği kelimeyi yutmuştu.

✳✳✳✳

"Olivia ile işler nasıl gidiyor?" dedi,yumuşak bir tonda.

"Ona alıştığımı söyleyebilirim ama nasıl Gryffindor olduğuna emin değilim.Ben ilk defa bu kadar silik bir tiple karşılaşmıştım,neyse ki artık o kadar da sessiz değil."

"Bunu istemediğini biliyorum,lakin yapmamız gereken şey tam olarak bu.Geri döndüğümde ona ihtiyacımız kalmıyacak.Zaten sonra da yüzüne bakmamıza bile gerek yok."

"Ne kadar kaldı?" dedi,Alexander.

"Yedinci sınıfa başladığın sene,Hogwarts kapanmadan bir ay önce gerçekleşicek."

"Hm,aslında sana söylemek istediğim bir şey daha var."

"Vee?" dedi,merakla.

"Helga,o pek iyi değil.Geçen hafta bir dersimize hastalık yüzünden katılamadı."

Aslına bakılırsa Helga uzun süredir iyi değildi.Yaklaşık beş aydır garip bir soğuk algınlığı geçiriyordu,soğuk algınlığı ilk başta fark edilmese de şimdi haraketlerini bile sınırlandırmıştı.Başta iyi gelen bu fikir artık,Alexander için,vicdanını sızlatan bir yara olmuştu.Bu konuda teredütlü yaklaşımı da geçen hafta Helga'nın derse gelmemesiyle iki katına çıkmıştı.

"Gerçekten yürek burkucu bir manzara,değil mi?Fakat,biz,buna kanmamalıyız.Geri dönmemin tek yolu bu." dedi,fısıltıyla.

"Evet ama.."

"Evet,kazanmak için bazı şeyleri feda etmek zorundayız fakat bu sadece hediyenin hazzını büyütür.Uzun zamandır silik bir ruh olmak tahmin edebileceğim bir şey değildi ama burdayım!Bedel ödemeye hazır,zihni açık bir ruhum.Bu yüzden dişlerini sık ve kafanı dik tut,unutma,sen sadece hakkını arıyorsun.Bir çocuk olarak anneyi hakkediyorsun,o zaman neden bir anneye sahip olamıyasın?"

"Haklısın,anne."

"Anneler her zaman haklıdır!" dedi ve kahkaha attı.

✳✳✳✳

"Bazı bilinmeyen yaratıkların büyücülerin beyinlerini ve hayat enerjilerini çektiğini,geceleri de yalnız büyücülerin peşinden gittiğini duydum." dedi,Olivia.

"Ne hakkında konuşuyordunuz?" dedi,Blame.

"Büyücülerin beyinlerini ve hayat enerjilerini emcükleyen bir canavar hakkında konuşuyorduk,Blame.Tabii,senin için endişelenecek bir şey yok." dedi,Dona.

Blame gözlerini devirdi.

"Espri yeteğin gözlerimi yeşertti,sevgilim."

Olivia ikimize karşı gülümsedi ve ayağa kalktı, "Sizi yanlız bırakıyım." dedi.O kütüphaneden ayrılayasaya kadar kimse bir şey söylemedi.Bu yaptıkları şey çocukca ama içlerini boşaltan bir şeydi,bu yüzden ikisi de bir süre ayrı kalmayı dert etmemişti.

"Şşht,yakışıklı," dedi,Dona.

"N'oldu,güzellik?" dedi,onu bu sarhoş hallerine gülerken.

"Kaymak birası içelim mi?Sonra da çikolata alırız!"

✳✳✳✳

Gözlerimi kapımdan gelen seslerle açtım.Hangi salak güneş doğmadan benim kapımı tıklatacak kadar cesurdu ki?Gözlerimi ovdum ve vücumu dikleştirdim,ses artınca "Geliyorum!" diye bağırdım.Ses kaybolunca yataktan kalktım ve üzerimde ki kıyafetleri umursamadan demir kapıyı kendime doğru çektim,önümde Solita'yı görünce omuzlarım düştü.Tahmin etmeliydim.

"Yakışıklı,entellektüel,güçlü,dünyanın sekizinci harikası babacağım!Konuşabilir miyiz?"

Geri çekilince içeri geçti,tahta sandelyeye oturunca bende yatağıma oturdum ve sırtımı taş duvara verdim.

"Uykunu böldüğümü biliyorum." dedi,özür diler gibi.

"Ama sana bahsedeceğim şeyler ilgini çekecektir.Biliyorsun ki biz daha önca Fransa da ki bir kütüphaneden bahsetmiştik ama bazı sorunlar nedeniyle gidememiştik,bu yüzden en uygun zamanın geldiğini düşündük." dediğinde derin bir nefes aldım,bu yüzden mi beni sabahın köründe kaldırmıştı?

"Bu yüzden mi beni sabahın köründe kaldırdın?"

"Evet,bir de uyku tutmadı.Sana sarılabileceğimi düşünmüştüm."

"Solita," dedim,ona kötü bir bakış atarken.

"Geç bunları,ben izin istemek için gelmiştim."

"Seni birkaç çocukla tek başına Fransa'ya göndermeyeceğim,Solita.Kütüphaneye gitmek iyi fikir olsa da bunu beraber yapmamız daha iyi olmaz mı?"

"Baba seninle beraber gidersem çok dikkat çekerim,ne kadar popüler olduğunun farkındasın,değil mi?Hem kehanet bizim hakkımız da,onlarında bilmeye hakkı var.Dahası artık bir çocuk değilim.Bir genç kızım ve gelmiş geçmiş en büyük büyücünün kızıyım."

Derin bir nefes aldım,yalan söylüyor sayılmazdı ama...

"Kimlerle gideceksiniz?"

"Ben,Amelia,Helena,Orion,Jason ve Christopher."

"Aileleri biliyor mu?"

"Amelia'nın annesi Helga biliyor,Chris'in ailesi biliyor.Rowena da biliyor,tabii,araştırma için gideceğimizi sanıyor.Dönüşte de çok fazla kitap getireceğimizi felan.Godric bilmiyor ve Orion da söylemeye niyetli değil ama Rowena'dan yardım aldı,biraz ısrarla o da izin verdi."

"Yolculuk en az iki gün sürecektir ve gemi yolculuğu da olucaktır,gene de emin misin?"

"Evet,baba."

"O zaman söyleyecek bir şey yok."



Biliyorum,bir süredir bölüm atmıyorum ama bunun nedeni şu:

Ben bölümleri benim emektar tabletten yazıyorum,kaç yıllık tablet bu,ara sıra bozukluk çıkartıyor.Bundan önce ki bölümden birkaç gün sonra tablet şarj etmemeye başladı.Ben bunu alışığım tabi,daha önce de bu olayı iki kez yaşamıştım.

Sokette bir sorun vardır,dedim ve en yakın zamanda pasaj da ki dükkana gideyim de düzelttireyim diye düşündüm.Tabii,yirmi yaş altı sokağa çıkamıyor.Anneme yalvardım yakardım,daha bugün götürdü.Meğersem sorun kabloydaymış,tablete uymamış!Yeni bir kablo aldık da bugün yeni bölüm atabildim.

Başka cihazdan gireyim desem şifremi hatırlamıyorum,buraya ilk kayıt olduğum zaman da e-posta'yı sallamak gibi bir aptallık yapmıştım.Bu yüzden kitlendim ve kaç gündür bölüm atmak için tırnaklarımı dişledim.

Uzun lafın kısası seviliyorsunuz.

❤❤❤

Miss Slytherin [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin