16.BÖLÜM

32 11 2
                                    

Selam herkese uzun süredir kendimde yazmaya başlamak için bir istek arıyordum o istek gelmedi ama ben yine de bir şeyler denemeye karar verdim umuyorum ki beğenirsiniz.

Keyifli okumalar.

___________________________

2 SENE ÖNCE

 Uzandığım yataktan yüzümde güller açarak kaktım.Dışarıda güneş hiçbir şeyi umursamazcasına parıldıyordu.Pencereyi açıp başımı dışarı çıkardım rüzgar usulca saçlarımı dans ettirmeye başladı,güneş sıcaklığıyla tenimi okşuyordu.

 Hayat güzel kuşlar uçuyor.

   Telefonuma gelen bildirim sesiyle hızlıca telefonumu elime aldım,mesaj Güney'den gelmişti canımdan.

"Uçurumda seni bekliyorum"

   Uzun zamandır bu anı bekliyorduk, bunun hayalini kuruyorduk zamanı gelmişti hayalleri gerçekleştirmenin.

   Her şey planladığımız gibi gidiyordu.Evin önünde beni beklemekte olan taksiye bindim.Taksici aynadan bana bir bakış attıktan sonra arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladı.

   O kadar zaman bu anı bekledikten sonra neden içimde bir huzursuzluk vardı mutlu olmam gereken yerde.O an anlamasam da daha sonra çok pişman olacaktım keşke içimdeki hissi dinleseydim diye.

  Ama zaman asla geriye akmıyor  ve geride bir avuç pişmanlıklar kalıyor,tonlarca ağırlığında.Yaşadığımız sürece peşimizde sürüklemek zorunda kaldığımız, peşimizi asla bırakmayacak olan hatta daha ileriye gidip bizimle mezara girecek.toprağa gömülüp unutulacak  olan derin pişmanlıklar.Omzumuzda ağırlığını her zaman hissedeceğimiz ve asla hafiflemeyecek olan pişmanlıklar.Bir ömrün yükü olan pişmanlıklar.

   Ormanın girişine geldiğimizde taksiden inip ilerlemeye başladım.Attığım her adımım beni nereye sürükleyeceğini düşünmeden duyarsızlıkla attığım her adımım o an sadece ona götürüyordu beni ya da ben öyle sanıyordum.Daha sonra pişmanlıkla hatırlayacaktım o anları, kendimden nefret ede ede hatırlayacaktım,  bileğimden akan koyu kanla hatırlayacaktım tenimdeki silik beyaz izlerle hatırlayacaktım kimsenin bilmediği,görmediği üstüne merhem sürmediği, kapatamadığı ruhumdaki ve soluk tenimdeki yaralarımla hatırlayacaktım.Acılar içinde kıvrana kıvrana,kabuslarla.

Ama o an bunların hiçbiri yoktu aklımda sadece o ve ben,biz.

Ama o yalnız değilmiş bunu da sonra öğrenecektim bir çok bedel ödeyerek.

Uçuruma doğru yaklaştıkça kulağıma dolan şarkı sözleriyle yüzümü asla sönmeyecek olan bir gülümseme kapladı.Bizim şarkımızdı bu:

"Başka gözlerle insanlara dokunsam, ben görünmez miyim?

Aynı dillerde konuşsam, yetmez mi?

Kendi hikayemi yazmaya çalışsam, ben yenilmez miyim?

Hiç değilse korkmam yalnızlıktan...

Kapat gözlerini

Seni görenler dağılsın

Kalmaz yalanlar kimseye

Bozmaz hayaller o zaman

Hala umudum yanımda..."

Yaklaştıkça uçurumun kenarındaki arkası bana dönük olan silüet belirginleşmeye başladı.Ayak seslerimi duyunca yüzünü bana doğru çevirdi.

Batmakta olan güneş ışığının o eşsiz tonu mavi gözlerinde hayat bulmuş gibiydi.

______________________________________

Vote vermeyi unutmayın seviliyorsunuz canlarım, öpüyorum hepinizi.

Not:Yeni bölüm +6 vote

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 09, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YOU CAN RUN *texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin