Orkun beyle birlikte şehir dışındaki köy kahvaltısı olan yere gelip masaya oturduk beni düşünüp buraya kadar kahvaltı etmek için getirdiği için çok fazla şaşkınım dirseğimi masaya koyup elimin içine de yüzümü koyup orkunu izlemeye başladım, pürüssüz yüzünde biçimli kaşları biraz dolgun dudakları mavi gözleri biçimli vücudu uzun boyu gerçekten çok yakışıklı bir insandı ve sanırım kendimi ona çekiliyormuş gibi hissediyorum. Düşüncelerimden sıyrılıp orkunun gözlerine baktığımda bana bakıyordu
"Kahvaltı için buraya kadar gelmeye gerek yoktu aslında"
Orkun bey susup gözlerime bakmaya devam etti birşey demeyeceğini anladığım da tekrar söze girdim
"Çizimler için bana yetecek kadar taslaklar aldım"
Hâlâ hiç konuşmuyordu öyle durmuş gözlerimin içine bakıyordu konuşmayacağını anladığım da bende susup arkama yaslandım, garson gelip tabakları yerleştirirken yüzüme çok fazla yakındı ve omzu omzuma değiyordu kendimi biraz geri çekerken
"Uzaklaş lan ne yaptığını sanıyorsun sen!!!!"
Şaşkınlıkla ayağa kalkan orkuna baktım tam garsona doğru atak yaptığında bileğinden tutup
"Orkun bey lütfen"
Önce elime sonra gözlerime baktı daha sonra hiç birşey demeden yerine geçip oturdu bende rahatsız bir şekilde arkama yaslandım beni düşünmesi beni kıskanması gözlerime çok içten bakması beni çok farklı diyarlara götürüyordu. Tam orkuna birşey diyeceğim sıra arkadan gelen sesle yine içim hüsranla doldu
"Off baba tamam geliyorum"
Kimse ailesinin değerini bilmiyordu benim babam olsa ona asla of demezdim annem beni bırakmamış olsa onun dediklerini hep yapardım belki bir kardeşim daha olurdu,
"Evet nil şimdi gelelim sorularıma, neden yemek yemedin?"
Orkuna gerçekleri anlatma hissi duyarak
"Sabah kızlarla kavga ettiğim için yemedim"
"Neden?"
Gülümseyerek
"Aslında çocukça ama ilk iş günlerimizi kutlamak için bara gittik ve ben gazoz söylemiştim ama kızlar içeceğimi değiştirmiş ve sarhoş olmuşum o yüzden"
Anlattığım şeye orkun da gülümserken çayından bir yudum daha aldı
"Evde kaç kişi yaşıyorsunuz"
"3, iki kız arkadaşımla yaşıyorum"
Kaşları şaşkınlıkla havalandı
"Neden? Ailen başka şehirdemi"
Kafamı olumlu anlamda salladım ve gökyüzüne bakarak konuştum
"Bam başka bir şehirde"
"Nasıl yani"
"Uzaktalar yani öyle demek istedim"
Tabikide oturup babamın ölümünden sonra annemin bana bakamadığı için yurda bıraktığını anlatacak değilim.
Kahvaltı masasında kuş sütü eksikti neredeyse, herşey bir harikaydı ama neden orkun benimle bu kadar çok ilgilenmişti tamam iş sırasında bayıldım ama şimdi iyiyim neden hala benimle ilgileniyor. Ben düşünürken orkun beyin telefonu çaldı eliyle bana 1 dakika yapıp masadan kalktı bende etrafımı izlemeye başladım. Ağaçların orada kedi sesi geliyrodu ve bu ses ağlama sesiydi yerimden kalkıp ağaca yaklaştığımda yavru kedinin ayağı büyük taşın altında kaldığını gördüm hızla yanına giderek önce kedi kaçmasın diye nazikçe tuttum daha sonra taşı kaldırdım bacağında ciddi bir yara açılmıştı hemen tedavi edilmesi gerekiyordu kucağıma alıp görevlinin yanına ilerledim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biri Aşk'mı Dedi..
Teen FictionAşk, ne kadar da kısa bir kelime ama kendisi o kadar büyük birşey ki bazen gerçekten aşık olmaktan kokuyorum, getireceği acı günler için de korkuyorum diyebilirim. Evet aşkın çok güzel günleri de oluyor eğleniyorsun gülüyorsun ama ya bir anda herşey...