3.7

5.1K 204 59
                                    

heyy guysss çok beklediniz mi bence beklemediniz haha size bölüm bırakıp kaçıyorum baayy

Havluyu saçıma sarıp banyodan çıktım. Almas çoktan içeride olmalıydı ondan dolayı daha fazla onu bekletmemek adına aşağı indim. Üstümde yarım askılı tişört ve tayt vardı. Salona girip Almasa baktım.

Tekli koltuklardan birine oturmuş elindeki anahtatımı sallıyordu. Beni gördü ve gülümsedi.

"Selam." Yanına gidip sinirle elindeki anahtarımı aldım ve gülümsedim.

"Selam. Nasıl içersin kahveni?"

"Hemen kahve içirip göndereceksin heralde beni."

"Tam olarak öyle yapacaktım." Oturduğu koltuktan kalkıp karşıma geçti. Kollarını birbirine bağladı.

"O zaman neden çağırdın dışarıda da içebilirdik?"

"Anahtarım elime geçsin diye."

"O zaman aşağı inip alabilirdin."

"Almas ne saçmalıyorsun?İçmeyeceksen git o zaman." Karşımdan çekilip koltuğa geri oturdu. "Hayır içeceğim. 3ü 1 arada olsun." dedi sırıtarak. Ona arkamı dönüp salondan çıktım. Mutfağa geçip elimdeki anahtarı masaya bıraktım.

Tezgaha ilerleyip ketılı alıp su doldurdum ve ısınması için yerine koydum. Üstteki dolabı açıp hem kendim için hem de Almas için kahve çıkardım. Yanındaki dolaptanda iki kupa çıkardım. Kahvelerin paketlerini yırtıp kupaların içine döktüm. Karıştırmak için çekmeceden çay kaşığı çıkardım.

Ketıl ısındığını belli eden sesiyle beni uyardığında kapatıp elime aldım ve bardaklara sıcak suyu döktüm. Ketılı yerine koyup kahveleri karıştırdım. Sonunda işim bittiğinde kahveleri alıp salona döndüm.

Almas bıraktığım şekilde duruyordu değişiklik olarak gözleri ile etrafı süzüyordu.

"Gelmeyeceksin sandım." dediğinde elimdeki kahvesini sehpaya koydum kendimde koltuğa oturup bağdaş kurdum ve kahvemden bir yudum aldım. O da uzanıp kahvesini aldı ve içti.

"En fazla 5 dakika olmuştur Almas."

"Ne kadar zordu biliyor musun o 5 dakika?"

"Yoksa sıkıntıdan öldün mü?"

"Kesinlikle, az kalsın televizyonunla konuşacaktım."

"İyi arkadaş olurdunuz." dedim gülerek. Güldü ve kahvesinden bir yudum aldı, uzanıp sehpaya koydu. Sonra kollarını dizlerine dayayıp ellerini birleştirdi bana döndü.

"Ee beni neden çağırdın sadece kahve içmek için olamaz ya?" 

"Sevişmek için."

"Hadi canım ciddi olamazsın?" Kahvemi sehpaya koyup ayağa kalktım. Oluşturduğu şekli bozup dikleşti. Ona doğru yürürken gülümsedim ve konuştum "Neden olmayayım?"  Ona yaklaştığımda elimle yanağını yavaşça okşadım ve kulağına eğildim. "Siktir git Almas." Doğrulup kollarımı birbirine bağladım ve ona baktım.

Şok olmuş gibiydi. Gerçekten bir şeyler bekliyordu. Tabii ki sevişebilirdik ama şu an onunla sevişmek istediğimi düşünmüyordum. Ve bunu içten yapmalıydık sırf uçkurunu düşünmek için değil.

"Ne? Beni kavuyor musun?"

"Almas hâlâ anlamadın sanırım? Cinsel temas için yanıp tutuşuyorsun ama istemiyorum. Şimdi evimden gider misin?"

"Tamam peki. Üzgünüm." diyip ayağa kalktı ve dibimden geçip çıktı.

"Ha bu arada kahve için teşekkürler." diye bağırdı ardından kapının kapanma sesi geldi. Koltuğa oturup sinirle başımdaki havluyu fırlattım ellerimi saçlarımın arasına koyup karıştırdım.

Bilmiyordum Almas cidden sevdiğim çocuk muydu? Lisede böyle değildi, lisede çok tatlıydı. Şimdi uçkuruna düşkün pezevenk gibi davranıyordu. Sanki benimle cinsel ihtiyacını karşılamak için arkadaşlık kuruyordu. Çünkü öpüşmediğimiz zaman yoktu. Tamam öpüşmekten ilerisine gitmemiştik ama bilmiyordum. Hiçbir şey bilmiyordum!

Beni gerçekten sevmeyi düşünüyorsa onunda bir şeyler yapması gerekiyordu. Saçlarımı geriye atıp oturduğum koltuktan kalktım. Sehpanın üzerindeki kahvelere bakıp salondan çıktım. Işığı kapatıp yukarı odama çıktım.

Odama geldiğimde kendimi yatağa attım. Telefonumun ışığının yanıp söndüğünü görünce komidinin üstünden aldım ve baktım. Bir mesaj gelmişti.

P: Hey selam

Güldüm anonimlik yapanın anonimi olmuştu. Cevap vermeyip telefonu kapattım ve öylece uyudum.

ee nasıldı bence idare eder

evt oy ve yorum unutmuyoruz ve öpüyoruz ve gidiyoruz

hep alması mı seviceksiniz biraz da bu kızı sevin aa

ANONİM:ELMASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin