Siyah 3

BÖLÜM 42

Bir gurup asker, Nora,Norman ve Sophia eski yıkık dökük binaya girmek için hazırlanıyorlardı buraya nasıl mı geldiler?

Bir gurup asker, Nora,Norman ve Sophia eski yıkık dökük binaya girmek için hazırlanıyorlardı buraya nasıl mı geldiler?

Norman kardeşi onu sorguya çektiğinde bir şey demedi. Tek dediği şey eğer onun ayarları bozulursa diğer kardeşlerin de ayarlarının bozulacağıydı. Norman onlara demese de Elizabeth'in üzerinde Willam'ınki kadar bir kontrolü olmadığını biliyordu. Yani kolay kolay ona istediği şeyleri hissettiremezdi. Onun cihazının işletim sistemi daha farklıydı. Birkaç basit kelime ile ancak kısıtlı alanının da kısıtlı bir bölümünü kontrol edebilirdi.

Bunun gibi bir çok nedenden dolayı diğer iki kardeş gelemezdi. Eğer kötü bir şey olursa onları asla kurtaramazlardı. Li ise Willam ile kalmak istedi ondan bekleneceği gibi. Anna ise... o aslında gelmek istedi ama Norman karşı çıktı. Sophia ise nedense katılmak istedi. Belki de hala şansını deniyordu. Asla pes etmeyecekti.

Nora onun yapmadığını anlasa bile bunun kimin başının altından çıktığını anlamaya çalışıyordu. İçeriye asker ile beraber girdiğinde de aynı düşünce aklındaydı. Yavaşça ilerlerken birden gelen ses ile tüm silahlar o tarafa döndü. Denek 6 herkesin üstünde uçunca planladıkları gibi asker onu oyalarken onlar yok etme bölümüne girdiler ve kapıyı arkalarından kapattılar.

Karşılarında Elizabeth kablolara bağlı bir şekilde duruyordu. Onu görünce Norman platformun üstüne çıktı. Platform onu havaya kaldırırken Sophia'nın gözü yere düşmüş olan 5 tane boş şırıngaya takıldı.

"Komut 2-5-1-8-1-1-7"Norman artık kafalarındaki cihaza uzun zaman önce böyle bir yeti ekleyerek en büyük hatayı yaptığını anlamıştı. Kabloları tuttuğu sırada Sophia ekranda olan yazıyı fark etti.

"Sabit diskteki verilerin gönderilmesi için hazırlanılıyor..." bir süre sonra yazı değişti. " İşlem başlatılıyor..."

Norman kabloyu çıkartmaya başlamadan önce Sophia bağırdı. "Ekranda bir şey yazıyor!"dedi. Nora hemen koşarak ekrana baktı. Nora ekranda yazan yazıyı görünce ona durmasını işaret etti.

"Neden durduruyorsun? Ne yazıyor orada?"dedi Norman

Nora ona döndü. "Tuzak." Dediği an herkes Elizabeth'e döndü. Kızın elindeki seğirmeyi fark edince bir şeylerin yolunda olmadığını fark etmek için çok geçti. Norman acele ile Nora'ya döndü. "O EKRANDA NE OLUYOR?!"

Nora ekrana baktı. Kızın kafasındaki cihazdan bilgiler alınıyordu. Gönderilen yer ise ana veri tabanı gibi görünüyordu. "Bu sadece denek 6'nın oyunu değil gibi duruyor."dedi. Norman bunu duyduğuna hiç şaşırmadı. Ne olabilirdi ki başka?

"Ak...tive...et.."Elizabeth'in mırıldanmasını duyunca ona döndü. Neyi aktive ediyordu?

"Aktive...aktive et... Düzenleme aktifleştirildi. Kod:8-5-6-9-4-1-4-8-6-8 değiştir. 5-6-5-8-4-6-5-1"Elizabeth delirmiş gibi sayılar sıralıyordu. Bilgisayar her ne yapıyor ise çok kapsamlı bir kodlamaydı. Kızın elindeki seğirme tüm koluna yayılmıştı.

Norman yere atladı ve bilgisayara koştu. "Buna fazla dayanamaz birazdan cihazın şalterleri atacak."dedi ve onları kenara ittirdi. "Burada durdurmak için bir şey olmalı."dedi ve deli gibi tuşlara basmaya başladı. "Sophia onun yanına çık ve kabloların sağlam olup olmadığına bak."dedi gözlerini ayırmadan. Sophia kanatlarını açıp onun yanına çıktı. Elizabeth deli gibi bir şeyler söylüyordu ama ne söylediğini anlayamıyordu.

"al...işlem...4-8-6-1-3-5-3-...d..t..a..g.h..f...e...x..e.g.s..r...f...e.h...s..h...k..p..gönder..'W-9-1-1-1-1-1-1-4'....gönder..." Norman bunu duyunca tuşlara daha da hızlı basmaya başladı. Willam'a bir şey gönderiyor olmalıydı.

Willam ve diğerleri aynı odada telaş içinde bir o yana bir bu yana yürüyorlardı. Ya onlara bir şey olursa diye inanılmaz bir endişe duymaktalardı.

Willam en sonunda dayanamadı ve kapının kolunu tuttu. Li onun dışarı çıkmasına izin vermedi. "Onlara yardıma gidemeyiz. Sadece iyi olduğunu ummaktan başka çaremiz yok."dedi

"İyi olduklarını ummaktan bıktım."dedi ve onu kenara ittirdi "Daha fazla dayanamam."dedi ve kapıyı açtı. Kapının arkasındaki koca bir koşuşturmacaya baktı. Anlaşılan denek 6 da oyunun içindeydi. Tam yürümeye başlayacaktı ki yere kapaklandı. Bunu gören Li onun yanına geldi. "WİLLAM!!"

Willam gözünü araladı ve ona şaşkınlıkla bakmakta olan Li'ye baktı. Yere çarpmış olduğu kafasınını ovarak doğruldu. Li telaşla konuştu "İyi misin?"

"Sanırım fazla telaş yapmaktandır."dedi. Gözünün önüne bir karanlık da inmemişti. Kendini nedense yerde bulmuştu. Diğerleri de onların yanına gelince onları ikna etmesinin daha da zor olacağını fark etti. "Ben iyiyim.."dedi ama kimseyi inandıramadı. En sonunda ayağa kalktı ve onların gözüne sok soka konuşmaya başladı. O sırada Anna'nın telefonu çalınca onlar fark etmeden uzaklaştı ve telefonu açtı "Her şey yolunda mı?"dedi

"Pek değil..Willam orada mı?"dedi Norman"Bir problemimiz olabilir."diye ekledi

Anna göz ucu ile ona baktı. Hala kanıtlamaya çalışıyordu. "Burada. Ama neden? Ne oldu?" Arkadan Elizbaeth'in sesi gelince Anna sordu. "O Elizabeth'in sesi miydi?"

"Evet..yani pek sayılmaz. Problem de o zaten."dedi ekrana bakarken. "Willam'ın durumu nedir?"dedi

"Daha demin fazla telaştan bayıldı ama şu an iyi."dedi "Sanırım."

"Bayıldı mı?"dediği an Nora ona baktı ama ses çıkarmadı.

"Önemli bir şeyi yok gibi."dedi telaşlandırmamak için.

"Beni iyi dinle Anna...bir yeri seğirme derecesinde titriyor mu?"dedi tane tane

Anna ona baktı. Gözündeki seğirmeyi görmesi zor değildi. "Evet..sanırım gözü seğiriyor."dedi

"Beni dinle. Elizabeth ona istemeden kodlar gönderiyor ama ne olduğunu ve ya kimin zorladığını bilmiyorum. Sistemi kapatmak için uğraşıyorum ama her an bir sıkıntı çıkabilir."dediği an ekrandan gözlerini ayırıp Elizabeth'e baktı. Her ne yapmaya zorlanıyorsa anlaşılan onu inanılmaz derecede zorluyordu. Ama hala bir şeyler gönderiyordu. Büyük ihtimalle gönderme bitince Willam için sıkıntılı olacaktı. "Dikkat et. Burada hiç iyi şeyler olmuyor."dedi ve ekrana döndü. Neredeyse tamamlanmıştı.

"İşlemi durdurmak istediğinize emin misiniz?"yazısı ekrana gelince derin bir nefes aldı. Sonunda kurtuluyordu. Elizabeth daha fazla dayanabilecek gibi durmuyordu. "işlem..s.g.gf.f.bd..aef.egs.h..t.s59.64.9.87.6..6..689.4.68.7.8..3 gönder...4..68.9..7.6......38...       W-9-1-1-1-1-1-1-4..." Norman önündeki seçeneğe baktı. Evet seçeneğine bastığı an önüne bir şifre giriş geldi. "Neredeyse bitti."dedi kendi kendine. Tam kendi şifresini yazacak iken bir el kurşun sesi duyuldu.

Kurşun sesi odada yankılanırken Norman hareketsiz kaldı. Kulağındaki telefonda Anna bir şeyler diyordu ama o çok bulanık duyuyordu. Yavaşça Nora'ya döndü. İkisi de birbirine baktı. Nora'nın üstünde sanki ketçap patlamış gibi kan vardı. Norman ateşin geldiği yöne döndü. Altemur elinde bir tabanca ile duruyordu. Tabanca da onlara doğrultulmuştu.

"Üzgünüm doktor ama yapmana izin veremem."dedi.