Yemek

18 4 3
                                    

     Gökhan

     Bugün Gizem beni hiç aramamıştı.Ben onu aramaya karar verdim.Telefonumu alarak rehbere girdim ve Gizem'i buldum.Dördüncü çalışta açılan telefonun diğer ucundan piyano sesi geliyordu.Ama sonra ses kesildi.

     "Alo?"ses biraz tedirgin geliyordu sanki.Biraz sonra da yeniden konuştu Gizem.

     "Bugün seni arayamadım.Şu anda zaten işteyim.Bunu sana da söyleyemedim,değil mi?Çocuk bakıcılığı işim.İki tane ikiz dünya tatlısı çocuğa bakıyorum."dedi Gizem ve ben de hafifçe içime nefes çekerek konuşmaya başladım.

     "Tamam Gizem,ben seni sonra tekrar ararım.Sen işine bak,hadi görüşürüz."telefonu kapatarak sinirle yatağa fırlattım.Sanki Gizem bunu bilerek yapıyordu.Sanki...Bunu hiç söylemek istemiyorum ama gerçekten...Gizem kendi sanki kendinden soğutmak istiyordu...

     Ama Gökhan ondan hoşlanıyordu...

     Belki de hoşlanmıyordu...

     Hoşnutsuz bir şekilde kafasını salladı.Saçma düşüncelerden kurtulmalıydı...

     Tam o anda da telefonu çaldı.O da telefona doğru ilerlemeye başladı.

      Gece

     "Şey...Gökhan,ben Gizem'i aradım da o da işteymiş biz de yemek yiyecektik ama şimdi yemekler kaldı da acaba sen gelsen de birlikte mi yesek?"Gece biraz tereddütlüydü.Yoksa cidden yemekler çöpe gidecekti.Hayvanlara verecek bir yemeği de yoktu ve gerçekten yaşadığı yerde yoksul insan da yoktu.

     "Tamam Gece gelirim birazdan,"ben de sanki görüyormuş gibi başımı salladım.

     "Tamam bekliyorum,"dedikten sonra telefonu kapatıp odama doğru yürümeye başladım.Üzerime vücudumun hatlarını belli edecek şekilde bir lacivert elbise giydi.Dekoltesi olmayan güzel bir elbiseydi.Sonuçta herkes fark etmez herhangi bir erkeğe güzel gözükmek isterdi.O da böyle yapmıştı işte.Ama bir sebebi daha vardı tabii.O da sevdiği adam olmasıydı.

     O düşüncelerin içindeyken kapı çaldı ve Gece de doğal olarak kapıyı açmaya gitti.Kapıyı açtığında spor giyinmiş bir adam karşısındaydı.Üstünde beyaz bir tişört altın da ise siyah bir pantolon vardı.

     Genç kızın gözleri parlarken yükselerek genç adamın yanaklarını öptü.Sonra tekrardan ayaklarını yere koyarak gülümsedi.

    "Hoş geldin.Gel içeriye geçelim dedi ve ve kapıyı kapatarak ilerlemeye başladı.İçeriye girdiklerinde arkadaşça bir sofra onları bekliyordu.Tabii genç kız sofrasına aşkından bir parça da koymuştu.

    Çok kibarca genç kız yerine oturduktan sonra tam karşısındaki genç adama bakıyordu.Tam olarak bir sevgi ile bakıyordu.Onu o kadar seviyordu ki yerine sevecek birisini bulamazdı asla.Tam olarak yüzüne bakarak konuştu yine.

   "Yemeğe başlasana?"dedim ve o da bana bakarak karşılık verdi.

    "Neden bana öyle bakıyorsun?"






İKİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin