Hastane Odaları

52 2 0
                                    

Ali'nin  Ağzından ;

Peri'nin neden bu kadar sinirlendiğine anlam veremiyor istemsizce sırıtmaya başlıyordum.

-Kanka Peri fena kıskandı yanlız.

-Öylemi lan harbiden ?

-Öyle de. Sen biraz daha böyle dikilirsen burda her an ona bişey olabilir.

-Doğru ben gidip bulayım .

Alparslanla gülüşerek çıkışa doğru gittim. "Kocam" deyişi sürekli beynimin içinde yankılanıyordu.

Bu kızın her bir sözü kalbime işliyordu. Farklıydı, çok farklıydı...

Çıkışa vardığımda babam olucak pislikle karşılaştım.

-Oooo oğlum nasılsın?

-...

En iğrenç bakışlarımı ona atarak devam ettim. Ama gitmeme izin vermeyerek konuşmaya devam etti.

-Sevgili oğlum. Karını yanlız bırakmamalısın. Ben sana böyle mi öğrettim?

"Ben sana böylemi öğrettim"
Damarlarımdan akan kanın ısınmasıyla başıma öfkeyle bir ağrı girdi. Bi insan başka bir insanın hayatına katletmesiyle nasıl övünebiliyor anlamıyordum.
Konuyu sürekli anneme bağlayıp beni sinirlendirmeye çalışıyordu .

-Kes sesini Hakan!! İnan bana ben sana öyle şeyler göstericem ki o zaman öğretmek neymiş görüceksin.

-Sen göstermeden ben göstermiş olmayayımda .

-O ne demem lan ?

-...

Pis sırıtışından ve imalı sözlerimden Periye bir şey yaptığını düşünerek onu aramaya başladım. Telefonu kapalıydı ve etrafta da yoktu. Onu görememenin endişesini her zerremde hissedebiliyordum. "Nasıl onu yalnız bırakabildim" içimden tekrar ettiğim bu cümle beni her geçen dakika suçluluk duygusuna itiyor karamsarlaştırıyordu.

...

Peri SÖZLÜ ;

Vücudumun beni kurtarın haykırışlarıyla gözlerimi araladım. Ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor aynı zamanda nerde olduğumu analiz ediyordum. Parlayan ışıkların gözlerime vurmasıyla kafamı sağ tarafa yasladım. Çoğunluğu beyaz renk olan küçük bir odanın içindeydim ve koluma takılı olan serumla hastane odasında olabileceğimi düşündüm.
Yatağın tam karşısında olan kapının yavaşça aralanmasıyla merakla kafamı çevirdim. İçeriye adımlayan kişi bu aralar görmeye alıştığım simalardan biriydi.
Elimi başıma götürerek saçlarımın kapalı olup olmadığını kontrol ettim. Plastik gibi olan bir bezin başıma sarılı olduğunu fark ederek derin bir oh çektim ve meraklı gözlerle beni izleyen Burakla konuşmaya başladım.

-Burak ben nasıl buraya geldim?

-Nasıl geldiğinin bir önemi yok. Nasılsın şu an ağrın sızın var mı?

-Ağrım pek yok ama çok yorgunum.
Burak bana ne oldu?

-Bunu sana sormalı çünkü ben en son seni davet salonunun çıkışında köşede baygın halde buldum. E tabi yaralıydın da hemen kaldırım hastaneye getirdim.

Hafızamı yoklamaya koyularak neler olduğunu kafamdan geçirdim.

Hakan! Hakanın adamlarının bana saldırdığını tahmin ederek korkmaya ve endişelenmeye başlamıştım. Kızlara, anneanneme ve Ali ye de bişey yapmış olmasından korkarak tekrar Burağa döndüm.

ŞEKERPAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin