13. Bölüm: Çünkü... (Part 1)

362 92 152
                                    

Nazlı'nın anlatımlarıyla:

(Önceki bölümden:)

Derken gözleri ilk defa dudaklarıma kaydı. Başını yavaşça yana eğdi ve aramızdaki mesafeyi kapatmaya başladı. Dudaklarımız arasında sadece tek nefeslik mesafe kaldığında gözlerimi dudaklarına indirdim.

Kalbim şu an delicesine onu öpmek istiyordu.

Ama...

...

Ama bir yanım buna izin vermiyordu. Sanki bir şeyler eksikti ve zamanı şimdi değildi. Bilmiyordum. Çok farklı hissediyordum. Gözleri gözlerime veya eli elime değdiğinde bile kalbim yerinden çıkacak kadar atıyorsa dudakları dudaklarımla buluştuğunda kalbim nasıl bir kriz geçirirdi tahmin edemiyordum. Buna hazır hissetmiyordum.

Dudakları ve dudaklarım arasında o kadar ez mesafe vardı ki 1 saniye sonra öpüşmüş olacaktık. Kendimi bir anda geri çektim ve "Hadi, Batu ve Demir bizi bekliyordur. Geç kalmayalım." dedim. Bunu neden ve nasıl yaptığıma dair hiçbir fikrim yoktu. Ama zamanı değildi. İkimiz de buna hazır değildik. Bunu biliyordum. Onur'un şaşırmış yüz ifadesine ve gözlerindeki hayal kırıklığına dayanamayarak arkamı döndüm ve yürümeye başladım.

Onur'un anlatımlarıyla:

Kendini bir anda geri çektiğinde şaşırmıştım. Dudaklarımız arasındaki mesafe çok azdı ve ben onu öpmeyi çok istiyordum. Beni seviyordu ki bunu her hareketinden de belli ediyordu. Öyleyse neden böyle yapmıştı?

Neden dudaklarımı dudaklarıyla, ruhumu ruhuyla bütünleştirmeme izin vermiyordu?

Beni şaşırtmıştı ve aynı zamanda hayal kırıklığına uğratmıştı.

Demir'in anlatımlarıyla:

Batu ile birlikte bir şeyler içerken Onur ve Nazlı'yı bekliyorduk. Uzaktan onları gördüğümde Batu'yu dürttüm. "Geliyorlar." dedim. O yöne baktıktan sonra "İnşallah öpüşmüşlerdir artık." dedi. Sırıtıp "İnşallah" dedim. Fakat biraz daha yaklaştıklarında fark ettim ki ortada az önce birbiriyle öpüşmüş iki insan yoktu. Nazlı önden Onur arkasından geliyordu ve ikisi de pek mutlu görünmüyordu. Batu da onları gördüğünde şaşkın bir ifadeyle bana baktı. Ona meşhur "Anlarız birazdan" bakışımı attım ve o da bana göz kırptı. Yanımıza geldiklerinde Nazlı "Şimdi ne yapıyoruz?" diye sordu.

"Valla ben çok açım. Evde de yemek yok. Yakınlarda iyi bir restoran varmış oraya gidelim bari." dedi Batu.

"Tamam. Bana uyar." diye cevapladım onu. Arabaya yaklaştığımızda Nazlı'ya döndüm ve "Nazlı sen öne binsene benim Batu'yla işim var da." dedim. Sorgulayan bir yüz ifadesiyle baktıktan sonra "Peki tamam." dedi ve ön koltuğa yöneldi.

Arabaya bindiğimizde restorana doğru giderken ben ve Batu da arka koltuklardan Onur ve Nazlı'nın hareketlerini inceliyorduk. Onur arada sırada yana dönüp Nazlı'ya bakıyordu ama göz göze geldiklerinde yeniden yola dönüyordu.

Nazlı ise gözlerini kaçırdığında cama bakıp Onur'un yansımasını izliyordu. Onun arkasında oturduğum için yan aynadan görebiliyordum bunu.

Telefonum titrediğinde cebimden çıkarıp gelen bildirime baktım.

*"Büyük İhtimalle 1 Metre Yanımdaki En Mal Kişi" kişisinden bir mesaj*

Gözlerimi devirip telefonla bekleyen Batu'ya döndüm. "Ne var?" der gibi baktı bana. Ben de gözlerimi mesaja çevirdim.

Büyük İhtimalle 1 Metre Yanımdaki En Mal Kişi:

You'll also like

          

Abi ne olmuş bunlara? Kavga falan etmemişlerdir umarım ama birbirlerinin gözüne bile bakamıyorlar ki.

Siz:

Bilmiyorum ki anlamadım gitti. Neyse birazdan vardığımızda Onur'u kenara çeker sorarım. Öğreniriz meseleyi.

Büyük İhtimalle 1 Metre Yanımdaki En Mal Kişi:

Tamam, öğrenince bana da anlatacaksın ama.

Siz:

Tamamdır

Gözlerimi telefondan ayırdım. Yeniden titrediğinde bildirime baktım. Batu öpücük emojisi atmıştı. Güldüm. Boşuna mal diye kaydetmedik herhalde.

Restorana yakın bir yere park ettikten sonra hepimiz arabadan indik. Onur restorana doğru yöneldiğinde elimi omzuna koyup onu durdurdum. Arkasını dönüp bana baktı ve "Ne oldu?" dedi. Ona anlayışla baktım:

"Biraz konuşalım mı kardeşim?"

Gözleriyle uzaklara baktı ve "Tamam" dedi. Batu'ya döndüm, "Siz Nazlı'yla içeri geçip oturun, birazdan geliyoruz biz." dedim. Batu kafasını salladı ve Nazlı ile birlikte içeri girdiler. Biz de Onur'la denizin yanındaki kaldırıma çıktık. İkimiz de kafamızda düşüncelerle dalgaları izlerken gözlerimi denizden ayırmadan sordum:

"Aranızda ne oldu?"

"Kiminle?" diye sordu.

Ona "Dalga mı geçiyorsun?" der gibi bir bakış attığımda bana baktı.

"Nazlı ile diyorum, aranızda ne oldu?"

Gözlerini yeniden denize çevirdikten sonra omuz silkip cevapladı:

"Hiçbir şey"

Gözlerimi devirdim.

"Yalan söyleme!"

"Hiçbir şey yok dedim ya."

Bu sefer daha yüksek sesle konuştum:

"Bir şey olmuş işte söylesene. Kızın gözlerine bile bakamıyorsun Onur."

"ÇÜNKÜ ONA AŞIĞIM BEN."

Aynen bu şekilde bağırdığında donup kaldım. Tam ben bir şey söyleyecekken o yine bağırmaya başlayınca sustum.

"Çünkü öpüşmek üzereydik. Çünkü öpüşmemize santimler kala kendini geri çekti. Çünkü korkuyor. Çünkü korkuyorum. KAHRETSİN! ÇÜNKÜ İKİMİZ DE KORKUYORUZ."

Ona sarılıp sırtını sıvazladım. Titriyordu. Oya'nın ölümü dışında daha önce onu hiç böyle görmemiştim. Belli ki gerçekten seviyordu.

Ayrıldığımızda dalgın gözlerle etrafa baktı. "Hadi diğerlerini bekletmeyelim Batu acıkmıştır tabak falan yemesin." dedim.

Dudağının kenarı kıvrıldığında gülümsedim. Birlikte içeri girdik. Batu ve Nazlı bir masaya karşılıklı oturmuş pek konuşmadan bekliyorlardı. Masaya yaklaştığımızda Onur duraksadı. Sonra da Batu'nun yanına, Nazlı'nın çaprazına oturdu. Ona "Malsın sen." dercesine baktıktan sonra Nazlı'nın yanına geçtim.

Biraz sonra garson geldiğinde Batu hariç hepimiz hafif bir şeyler söyledik ve sessizce beklemeye başladık. Batu kafasıyla işaret verince onu anlayıp yerimden kalktım. Batu da kalkıp "Bize müsaade gençler, birazdan geliriz bir yere kaybolmayın." dedi. Onur kafasını telefonundan kaldırmadan gözlerini kaldırıp Batu'ya baktı ve soğuk bir sesle "Tamam" dedi. Nazlı ise gözlerini telefonundan bile ayırmadan "Peki" dedi. Batu ile birlikte onlardan biraz uzaklaştık. Batu "Ee ne olmuş anlatsana." dediğinde direkt olarak konuya girmeye karar verdim.

"Öpüşmek üzerelermiş."

"E sonra ne olmuş anlatsana kuş falan mı sıçmış?"

"Yok Nazlı sıçmış."

"Nasıl yani altına mı?"

"Yok be mal mısın oğlum? Santimetreler kala kız geri çekilmiş."

"Allah belasını vermeye ya yazık olmuş."

"Uff Batu sakın gitme kızın üstüne. İkisi de korkuyor işte anlasana. İkisi için de çok yeni bu. Onur ilk defa korkularının üstüne gidip yeniden aşık oluyor. Nazlı da ilk defa birini seviyor."

"Haklısın be aslında. Ama biz ultra mükemmel ötesi çöpçatanlık yeteneklerimizle aralarını yaparız tabii ki, değil mi koçum?"

Batu'nun bu dediğinden sonra gözlerimi oturduğumuz masaya kaydırdım. Nazlı telefonuna bakarken Onur da Nazlı'ya bakıyordu. Nazlı gözlerini kaldırdığında göz göze geldiler ve gözlerini birbirinden kaçırdılar.

"Sanırım bize gerek yok Batu. Belki biraz yardım ederiz ama onlar zaten birbirlerine aşıklar."

"Sanırım haklısın." dediğinde gülümsedim. Uzaktan yine Onur'a baktım. Nazlı'dan kaçırdığı gözlerini etrafta gezdiriyordu.

Sonra birden kaskatı kesildi.

Elindeki su bardağı bir anda elinden düştü ve kırıldı.

Ve Onur korkuyla titremeye başladı.

-

-

-

-

Merhaba canlar,

Şimdi burayı Nazlı'yı sövme yeri ilan ediyorum. jhdjgkdjgdö Buradan Nazlı' ya Allah belanı vermeye dileklerimizi iletebiliriz. Küfür etmezsek sevinirim. Bu arada hepiniz Batu gelecek diye tahmin ettiniz ama bakın nasıl da şaşırttım hepinizi. Şimdi oraya da bir açıklık getireyim. Aslında geçen bölüme kadar o bölümde onları neredeyse öpüşecek duruma getirmek gibi bir planım yoktu ama sonra dedim ki "Neden olmasın?". Aslında bunu düşündüğüm gibi aklıma Nazlı'nın bozması gerektiği geldi. Hem eğer Batu bozsaydı hepiniz Batu'ya fena söverdiniz ve ben Batu aşkıma sövmenize izin veremem tamam mı? Hwgkqgıh Ve bence Nazlı'nın bozması daha iyi oldu çünkü bu hem ilişkilerini farklı bir noktaya taşımasına yani olayların daha çok karışmasına neden olacak hem de ileriki bölümleri daha etkili kılacak. Bu arada bu bölüm ve bundan sonraki tahminen 2 bölüm iyi kötü çok fazla olay olacak benden söylemesi. Neyse sizi yeterince sıktım sanırım.

Not: Bu bölümde ben de Demir'in efsane bakışları olduğunu fark etim. Çocuk resmen bakışlarıyla konuşuyor yav jhkslhhgh

Yorumlarınızı eksik etmeyin.

Part 2de görüşmek üzere. Öptüm

Oylamayı unutmayın sakın😊

KİLİTWhere stories live. Discover now