on sekiz

7.4K 186 692
                                    

kuzular öncelikle şunu söyleyeyim

bölümde smut var

ama smutu ben yazmadım çünkü hayatımda hiç smut yazmadım ve denemedim

kötü yazmaktan korktuğum için bu görevi iki tane arkadaşıma devrettim ve onlar yazdı

bir kısma kadar ben yazdım bölümü sonrasını onlara bıraktım çünkü cidden smut yazabileceğimi düşünmüyorum özür dilerim

intomyrainbowheart ve rainbow_queeen teşekkür ederim bebeklerim

ayrıca hepinizin ramazan bayramı mübarek olsun <33

Ne giyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Odaya birden üstünde Jigglypuff sweat'ı ile Nisa girmişti. Ona gülümsedim ama daha sonra sadece boxerlı olduğum aklıma geldi.

"İnsan bir kapıyı çalar!" dediğimde omuz silkti.

"Ne ara kas yaptın sen?" demesiyle sırıttım. Ona bir şey demeden dolaba yöneldim.

Havanın soğuk olabileceğini düşündüm bu yüzden önce üstüme bol siyah bir tişört onun üstüne de gözlerimle uyumlu yeşil bir sweat giydim. Altıma da siyah bir pantolon giydim.

Dışarı çıktığımızda Burak ve Danla bizi bekliyordu. Hepimiz lunaparkın önünde buluşma kararı almıştık.

Taksiye binip lunaparkın ismini söyledik. İndiğimizde ağzım açık kalmıştı. İlk defa buraya gelmiştim ve çok güzel görünüyordu.

Berkan, Lale, Aycan ve Barış'ı gördüğümüzde onlara doğru yürümeye başladık.

İlk olarak dönme dolaba bineceğimizi kararlaştırmıştık.

"Ben sevgilimle bineceğim." diyerek Lale'nin yanağından öpmüştü Berkan. Gülümsedim.

"Bende Aycan ile bineyim." deyip Aycan'ın omzuna kolunu attı Nisa. Tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

Satmıştı beni pislik.

"Bende Can'la bineyim." demişti Danla.

"Ben hayatta bu sırıkla aynı dönme dolaba binmem." diyerek Barış'tan uzaklaştı Burak.

"Ben sana çok meraklıydım sanki." dedi ve göz devirdi Barış.

"O zaman babakolar Danla Burak'la binsin, Cemo da Barış'la." dediğinde herkes ona katılınca itiraz etmeme rağmen Barış'la eş olmuştum.

Ayrıca ben neden dönme dolaba biniyordum ki? Korkardım böyle şeylerden.

Bindiğimizde Barış karşıma geçmiş ve dışarıyı izlemeye başlamıştı. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu? Gerçi rahatlık onun göbek adıydı.

Yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladığımızda derin derin nefesler almaya başladım. Aklımda bin tane teori dönüyordu.

En kötüsü düşüp ölebilirdik. Ve benim yanımda eskiden sevdiğim -hâlâ seviyordum orası ayrı- insanla ölmek istemiyordum.

Ben direkt ölmek istemiyordum ama ya düşersek diye düşünmeden de duramıyordum.

"Hey, sakin ol." diyerek elini bacağıma koymasıyla tüm dikkatim bacağımdaki eline kaymıştı.

"B-Ben sakinim." dememle tek kaşını kaldırdı.

"Pek öyle durmuyorsun. Dönme dolaptan korkuyor musun?" dediğinde başımla onayladım.

feel it twice | cembarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin