"Melez derken?"
Aracı kullanan Yiğit ve benim dışımda herkes birbiriyle bakışmaya başladı. Sanırım bana açıklamaları gereken önemli bir şeyler vardı."Artık biriniz konuşabilir mi?!"
Her zaman biraz daha soğuk kanlı olmayı başarabilen Eylül gözlüğünün kenarıyla oynadıktan sonra,"Bak Raina bunu hazmetmesi biraz zor olabilir fakat melez Olimposlu Tanrılar ve insanların çocuklarıdır."
"Nasıl yani onlar gerçekmiymiş? "
Heyecandan gözleri parlayan Lale,
"Evet, ama gerçekten tanrı değiller sadece doğa üstü güçleri olan ölümsüz canlılardır."Zaten inançlı bir insan olduğum için onların gerçek Tanrı olamayacağını biliyordum.
"Peki siz hepiniz Olimposluların çocukları mı oluyorsunuz?"Bu sefer Kaan derince bir nefes alıp,
"Buradaki herkes onların melez çocuklarıdır. İkizler Apolyo'nun, Mete Ares'in, ben Poseidon'un, Lale Athena' nın ve Yiğit Zeus'un çocuklarıyız."Bu sefer oldukça şaşırmıştım. Yiğit'in o tuhaf konuşması, ve bana büyü yapan cadı aklıma geldi demek her şeyin sebebi arkadaşlarımın melez olmasıymış.
"Peki anladım, sizler melezsiniz. Ama benim burada ne işim var? Ailem insandı."
Kimseden çıt çıkmadı. Bir şey söylemeye çekiniyor olmalılardı.
Fakat en sonunda Mete sessizliği bozdu."Eğer melez olmasaydın, o büyücüyü ya da Yiğit'in Hera ile iletişimini asla göremezdin."
O halde ben evkatlıktım. Çünkü Tanrılar ölümsüz olmalıydı ama benim ailem gözlerimin önünde ölmüştü.
Bu nasıl olurdu?
"Ama bu nasıl olur?"
"Bak, pek çok melez gerçek aileleri ile yaşamaz. Tanrı olan ebevynlerimizi olağanüstü durumlar dışında hiçbir zaman göremeyiz zaten. İnsan olan da ya delirmiştir, ya da bizim sorumluluğumuzu üstüne alamamıştır. Bu yüzden çoğunlukla evlatlık alınırız."Öğrendiklerim ağır gelmişti. Mete' nin dediği gibi hiçbir normal insan bu tip şeylere tanık olamazdı. Bu yüzden gerçeği söylüyor olmalıydılar.
Annemi ve babamı düşündüm. Her ne kadar öz olmasalar da bana bunu hiç hissettirmediler. Böyle önemli bir şeyi benden sakladıkları için kırılsam bile beni kendi çocukları gibi sevdikleri için minettardım. Ömürlerinin sonuna dek beni sevmişlerdi.
"O halde ben kimin kızıyım?"
Uzun süredir susan Zeynep,
"Bu kampta belli olacaktır."Yiğit aracı sağa çekip,
"Yolun devamında biraz yürüyeceğiz."
Bunun üzerine hepimiz araçtan indik. Issız bir yoldaydık. Yolun kenarlarında yemyeşil büyük ağaçlardan oluşan ormanlar ve ancak bir kişinin geçebileceği darlıkta bir patika vardı.Tek sıra halinde patikaya girdik. En önde Ares' in oğlu olduğunu her adımıyla ispatlarcasına cesurca yürüyen Mete arkasında ise savaş tanrıçasının güzel kızı Lale vardı.
Benim önümde Eylül ardımda ise Yiğit vardı. Olabilecek tehlikelere karşı beni ortaya almışlardı.
Ormanın bitimine kadar dakikalarca yürüdük. Sonunda Zeynep hedefe varmanın mutluluğuyla,
"İşte geldik!"Ben kampı göremiyordum. Tam bunu dillendirecekken Mete' nin elini bir söğüt ağacına bastırıp açıl demesiyle ortaya çok güzel bir köy çıktı.
Her yerde melezler ve irili ufaklı kulübeler vardı. Bir kaç metre ötemizde alt tarafı at üst tarafı insan olan yaşlı bir adam bize el sallıyordu.
Daha önce mitler hakkında bir araştırma yaptığım için bu adamı görünce şaşırmadım. Onun bir sentor olduğunu biliyordum.
"Merhaba, ben de sizi bekliyordum. Bu arada ben Kheiron ve sen de Raina olmalısın."
"İsmimi nerden biliyorsun?"
Alaylı bir şekilde gülümseyip göz kırptı."Melezler ve sentorlar arasında dedikodular çabuk yayılır. Ben bu kampın şefiyim. Bir ihtiyacın olursa kampın merkezindeki yeşil konağa gelebilirsin."
"Teşekkür ederim efendim."
"Bu arada yolcuların tanrısı olan Hermes kulübesinde kalacaksın. Arkadaşların sana yolu gösterir."Bunları söyledikten sonra bana fırsat vermeyip dört nala bizden uzaklaştı.
"Umarım Hermes 'in evi güzeldir."
Bütün grup sesli bir şekilde güldü.
Yiğit,
"Emin ol çok güzel bir yerdir."
O böyle söyleyince beni kötü günlerin beklediğini anlamış oldum.Herkese merhaba! Bayram nedeniyle bu bölümü biraz kısa tuttum. Umarım beğenirsiniz.
Bu arada multimedia da kampa giden orman var.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın. ✨🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovulmuş Tanrıça
FantasyBin yıllar önce Zeus tarafından taht hakkı elinden alınmış, bir zaman döngüsüne hapsedilmiş olan Zaman ve Uzay Tanrıçası'nın yeri geldiğinde aşk ve arkadaşlıkla yeri geldiğinde macera ve savaş ile dolu olan hikayesidir. Tanrıça güçlü büyülerle ken...