Zihinleri Körelden Eğitim Sistemi

7 0 0
                                    

Klasik bir cümle: İnsnaların önyargılarını kırmak atomu parçalamktan bile zordur. Einstein'e atfedilen bu söz kesinlikle doğrudur. 

Beynimiz herzaman kısa yolları tercih eder, mümkün olduğunca az işlem yapmak ister. Aslında her canlının doğansında bu vardır. Herkes kolay bir şekilde birşeyleri elde etmek ister. Doğadaki canlıları incelerseniz onlarında en kolay şekilde sahip olmak istediklerini görürsünüz. Kapının önüne bir mama kabı koyun, bütün kediler gelip oradan yemek isterler. Evcil olarak büyüyen hayvanlar doğada bir başlarına yaşayamaz yada büyük bir zorluk çekerler, çünkü herzaman hazır olarak önlerine konmuştur yemekleri. Bu yetenekleri körelmiştir. Hazır, önünde yenmeye hazır duran bir ceylan cesedi varken hiçbir aslan bunu yemeyi bırakıp, saatlerce sürecek olan bir av arayışına girmez. Önünde, hazır yenilmeyi bekleyen yemeğe yönelir. 

Neden çarpım tablosunu ezberlediğimizi düşünün.. 6*8 neden kimse her defasında altı tane sekizi yan yana koyupta hesap yapmaz. Bunun yerine kısa yoldan çarpım tablosunu ezberleyip 10'a kadar bütün sayıları her defasında yan yana koyup toplamaya gerek kalmaz. Kısa ve kolay olan herzaman cazip gelir. 

Bunlar elbetteki itiraz ettiğimiz şeyler değildir, kimseye çarpım tablosunu ezberlemeyin demiyorum. Ancak bu insan davranışı herzaman çarpım tablosu gibi işe yarar pratik şeyler inşa etmez. Mesela bu sebeple hiç sorgulanmadan tamamen kendine öğretilen kalıp düşünceleri ezberleyerek, bütün bir ömrümüzü yanlış ilkeler doğrultusunda yaşamamıza sebep olabilir.

Okula ilk başladığımızda bize kimi seveceğimiz öğretilir. Çocukların boş beyinleri, onların çok şey bildiğini sandıkları anne, baba ve hatta öğretmenleri tarafından doldurulmaya başlanılır. Çocuklar büyüklerin düşüncelerine çok önem verir, bir şeyi babası veya öğretmeni söylüyorsa kesin doğru gözüyle bakar. Onlar rol modeldir. 

İnsanların en temel hakları olan sevgi birileri tarafından yönlendirilir. Çocuğa kimi seveceği öğretilmeye başlanılır. Henüz birinci sınıftayken, ona bir kahraman gösterilir ve o adam sayesinde yaşadığını o adam sayesinde var olduğunu, o olmasa türlü işkencelere mağruz kalacağı söylenir. Bunun sonucunda ona adeta taparcasına sevgi beslemesi istenir kendisinden. Bu sonuçlara çocuğun düşünerek, araştırarak kendisinin varması gerekirken, doğrudan tepeden inme bir şekilde, henüz sorgulama, eleştirme, sağlıkbir şekilde muhakeme etme yeteneği gelişmemiş çocuk bunları direk olarak benimser. 

Bu söylenenlerin çoğu yanlıştır ancak kesinlike ömrünün sonuna kadar, yıllarca ona bu şekilde öğretilen bilgiler zihninde sorgulanmayı ve açılmayı bekleyen ancak anahtarı kaybolmuş bir kelepçe olarak duracaktır.


Aklını Yitirmiş Bir ToplulukWhere stories live. Discover now