biraz uzun bir bölüm oldu aşklarım!
içeceğinizi, atıştırmanızı alın ve bolca vaktiniz varken okuyun!👉🏻👈🏻 bölüm içinde ya da sonunda görüşlerinizi paylaşırsınız umarımm🥺❤️❤️
belki küçücük bir oy da fena olmaz 😋😛😛⚠️ Bu bölüm bolca Yoongi'nin kardeşi ve kurgu hakkında ipuçları içerir. ⚠️
⚠️ Bu bölüm Yoongi ve Hoseok'un bolca seviştiği sahneler içerir ⚠️
Tüm odayı saran ve burnuma dolan kokunun kaynağı olan adam, uyanmamakta ısrarcı bir şekilde kollarını belime sarmış ve kafasını boyun boşluğuma sokmuştu. Derin nefeslerimi onun kokusuyla güçlendiriyordum. Ellerim yumuşak saçlarında geziniyor ve uyanmaması için pozisyonumu değiştirmiyordum. Üstümüz çıplak olduğundan, üşümesinden korkup pikeyi yukarı çekiştirdim. Uyurken çok hareket ettiği için sürekli pikeyi atıyordu. Gülümseyerek alnına dudaklarımı bastırdım, çok uykucu biriydi.
Bugün günlerden ne olduğunu düşündüğüm sırada, bana bunu hatırlacak ses kısık tonda kulağıma ulaştı. Yoongi homurdanırken ben ise bıkkınlıkla kafamı yastığıma sertçe vurdurdum. Her cuma günü olan evlerin araması için verilen anonstu bu. Yarım saat önceden insaları uyarırlardı ama sokak nöbetçileri kimsenin evinden bir şey çıkarmasına müsaade etmezdi. Çöp bile atamazdın, sadece evinin için toplamalıydın. Bazen bu aramalara Kral da katılırdı ve birkaç kere sürtüşme yaşamıştık. Çenemi tutan biri değildim ve her seferinde biraz ukalalıkla onu çileden çıkarmıştım. Aramalarda gergin oluyordum çünkü Yoongi burada beklerken her an yakalanmaktan korkuyordum. Bana ne olacağı umurumda değildi ama onu bensiz bırakmaya katlanamazdım. Kral'ın iğrendiğim suratına da katlanamıyordum zaten.
"Hayatım kalkıp hazırlanmalıyız, önlemlerimizi alalım."
Yoongi uyanmamış gibi göğsümde yatmaya devam ederken dudaklarını çıplak karnıma bastırmış ve eliyle bacağımı okşamıştı.
"O dangalaklar bakar kör. Kaç haftadır beni bulamamalarından belli değil mi?"
Sesi yeni uyandığı için hırıltılı ve doygun çıkıyordu. Diliyle karnımı ıslatıp kendince öpmeye devam ederken gıdıklandığım için saçlarını çekiştirdim. "Öyle ama halıyı kaldırdıkları her sefer kalbim hızlanıyor."
diye yanıtladım onu. Yüzüne ona çok yakışacak bir sırıtış ekledi ve ukala bir tavır takındı."Sen bile bazen bu girişin yerini karıştırıyorsun bebeğim. Sıkıntı yok, rahat ol."
"Ihım," gibi bir mırıltıyla onu onayladığımda kendini yukarı çekmiş ve dudağıma asılmıştı. Ellerimi omuzlarına çıkarıp onu kendime doğru çektim. Dudaklarımın arasına inleyerek tek bacağını üstüme atmış, elleriyle sertçe bedenimi gezmeye başlamıştı. Onun için mekan ve zaman pek önemli değildi, öpüşmeye başladığımız an kendini kaptırıyordu. Bana karşı böyle istekli ve arzulu olması elbette gururumu okşuyor ve kendimi çekici bulmamı sağlıyordu.
Alt dudağıma işkence etmeyi kestiğinde, boynuma konan dudakları için alan tanımış ve kafamı geriye atmıştım. Öyle bir andaydık ki, yakalanmak bile umurumda değildi. Elimde olmadan kafasını aşağı doğru ittirdim. Sızlayan uzuvlarım ihtiyaçla sevgilime yalvarmak istiyordu. Yoongi'nin hırıltılı bir nefes vererek güldüğünü ve burnunu ince kumaş üzerinden üyeme sürttüğünü hissettim. Nefesim kesilerek belimi yukarı kaldırıp kendimden geçecektim ki, beklenmedik bir şekilde çanlar yeniden çaldı. Korkuyla gözlerim açılırken, Yoongi de yatakta oturur hale gelmiş ve olayı çözmeye çalışıyordu. Arama günleri daha önce iki kez çan çaldığını duymamıştım. Bunun yanlışlıkla olduğunu sanmıyordum da. Nefes nefese yataktan kalktım ve saçımı geriye atarken üstüme yeni bir gömlek giydim. Dünkünün aksine bu koyu yeşildi. Gömleğin üstüne sırtımı saran deri bir kemer taktığımda Yoongi kaşlarını çatmış beni izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAUX ROI -sope-
Fanfiction"Min Yoongi isimli bu şahıs, işlediği cinayetler ve Kral'ımıza attığı iftiralar sebebiyle idam cezasına çarptırılmıştır. Onu gördüğünüz yerde askerlere bildirmeniz emirdir. Min Yoongi ile ilgili en ufak bir bilgiyi saklamanız dahilinde, öldürüleceks...