4🥀

4.2K 234 117
                                    

Sabah telefonumun çalması ile gözlerimi açıp telefona baktım.

Y/N: hım?

Tae: günaydınlar efendim!

Y/N: hı.

Tae: Y/N işe gelmeyi düşünüyor musun acaba?

Y/N: işe mi? Saat kaç?

Tae: 9:00!

Y/N: off kahretsin! Kapa geliyorum!

Hemen kalkıp elimi yüzümü yıkayıp üzerime mavi gömlek ve siyah pantolon giyindim ve hemen evden çıktım. Hastaneye gidip üzerime önlüğümü giyindim.

Tae: nerelerdeydiniz?

Y/N: uyuya kalmışım işte. Şanslıyım ki saat dokuza kadar hastam falan yoktu.

Tae: bileğine ne oldu?

Y/N: ha?

Ne dediğini anlayamadığım için önce ayak bileklerime sonraya ellerime bakmaya başladım. Dün gece Jungkook'un tutuğu yer hafif morarmıştı.

Y/N: ha bu mu? Bu... önemli bir şey değil ya. Bir yere çarptım.

Tae: bir yere çarptın?... yalnız o nasıl bir çarpma ya baksana parmak izine benziyor buraları... kim yaptı söyle.

Y/N: üff kimse yapmadı Taehyung.

Tae: öyle olsun bakalım. Gel bari krem sürüp saralım böyle çok kötü gözüküyor.

Bileğimi nazikçe tutup merhem sürüp sardı. İşimizin başına geçtik bileğim arada bir ağrıyordu ama yüzümü buruşturup ağrının geçmesini beklemekten başka bir çarem yoktu.

Akşam olduğunda hastane yine yerinden oynuyordu üç yaralı vardı. Hastalar geldiğinde hemen yanlarına gittim ve gördüğüm kişiler ile dona kalmıştım.

Y/N: h-hemen acile götürün!

Şu anda orada baygın bir şekilde yatan kişinin Jungkook olduğuna inanamıyorum. Jungkookun ağır yarası yoktu ama Hana ve buraya getirilen 3. Hastanın durumları ağır gözüküyordu. Jungkooku bir odaya götürdük ben eldivenlerimi giyinirken ayılmıştı.

JK: H-Hana.... Hana nede?

Y/N: ameliyata götürdüler merak etme.

JK: olmaz yanına gitmeliyim!

Y/N: Jungkook olmaz! Kıpırdama!

Beni dinlemeden yataktan kalkıp odadan göğüsünü tutarak çıkmıştı.

Y/N: yaralarına bakmam....

JK: SÖYLE HANA NEREDE?!!

Y/N: sakin ol.

JK: sakin makin olamam! Sen sevdiğini kaybetme korkusu nedir bilir misin ki?!

Y/N: bilirim... keşke bilmez olsaydım. Ameliyathane yukarıda.

Hemen yukarı kata doğru gitmeye başladı bende arkasından gidiyordum.

Hemşire: ameliyathane hazır hocam.

Y/N: tamam geliyorum. Jungkook bırakta hemşireler yaralarını pansuman etsinler.

JK: sen hala burda mısın ya?! Gidip kurtarsana Hana'yı!! Eğer ona zarar gelirse seni yaşatmam!

Dahada söyleyecek bir şeyim yoktu gerçekten. Ameliyata girdim hiç bir şey söylemeden. Yaklaşık 2 saat sonra ameliyattan çıktığımda Jungkook yanıma gelmişti.

JK: Hana nasıl?

Y/N: şimdilik iyi. Ameliyat iyi geçti ama uyandığında belden aşağısı felç olabilir.

JK: hah sen buna iyi mi diyorsun birde?!

Y/N: Jungkook daha kötüsüde olabilirdi. Başına çok sert bir darbe almış hafızasınıda kaybede bilirdi!

JK: ee şimdi nerde?

Y/N: odaya götürüyorlar.

JK: görebilir miyim.

Y/N: bu yaralı halinle odaya girmen yasak. O yüzden gelde pansuman edeyim. Bakayım kırığın falan varmı.

JK: yok kırık falan. Başım kanıyor sadece.

Y/N: kesin başında bir kırık var yoksa bir insan bu kadarda deli olamaz.

JK: efendim ne dedin?

Y/N: yok bir şey gel seni odama götüreyim.

.....

GÜVEN/JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin