"Bay Taehyung bugün gecikecekmiş." Başımı karalama yaptığım kağıttan kaldırıp Jungwoo'ya dikerken o ise dümdüz karşıya bakıyordu sanki ders anlatan varmış gibi. Atölyenin içinde sevimli bir gürültü vardı, hemen hemen herkes bu atölyedekilerle kaynaşmış olacak ki gruplar halinde konuşuyorlardı. Ben ve Jungwoo ise en önde kendi halinde takılanlardandık. "Neden?" Atölyenin bir tabirini yaptığım karalamada kürsüyü çizmeye devam ederken omuz silktiğini gördüm yanımda. "Yakında resim sergisi olacak, işler beklediğinden uzun sürmüş sanırım. Profesörler konuşurken duydum ben de."
Vizeler yaklaşıyordu, Bay Taehyung ile o günden sonraki derslerde hiçbir iletişimim olmamıştı, gelip dersini anlatıp gitmişti sadece. Meşgul olduğunun bütün öğrenciler farkındaydı, normalde ona soracağınız soruları dikkatle dinlerken kibarca vakti olmadığını belirtiyordu. Bu şekilde birkaç kişiyi geri çevirdiğini görmüştüm. Ayrıca ders bitiminde ya hızlıca sınıftan çıkıyor ya da kağıtlara gömülüyordu. Meşgul olmadığını anlamamak için aptal olmak gerekirdi. Vizelere de 1 aydan daha az kaldığından dersleri sıkılaştırmışlardı. Hemen hemen her derse yeterince çalışmak için uykumdan feda etmek benim için problem değildi ama tüm teknikleri ezberlemek bir yerden sonra aptal gibi etrafıma bakmama sebep oluyordu.
Biz Jungwoo ile vizyona yeni giren bir film hakkında konuşurken, arka sıralardan birinde oturan çocuk tüm sınıfa seslenerek ilgiyi topladı. Arkamı dönüp baktığımda, oldukça marjinal gözüktüğünü düşündüm. "Bu ders için bir grup oluşturmaya ne dersiniz?" Herkesin suratında soru işareti belirmiş gibi anlamsızca ona bakarken oluşan sessizliğe karşı gülüp devam etti.
"Demek istediğim, Kim Taehyung'un dersinden geçmenin çok zor olduğunu onun ağzından da duydunuz. Birbirimize yardımcı oluruz ve de neden bilmiyorum ama güzel bir çalışma grubu olabileceğimizi düşünüyorum." Sesi, görüntüsüne o kadar zıt şekilde kalındı ki konuşunca kaşlarınız kalkıyordu şaşkınlıktan istemsizce. Adının Felix olduğunu hatırladığım çocuğun fikrine hemen hemen herkes katıldığı için, bir kağıda hepimizin telefon numaralarını almaya başladı. Atölyenin en çok göze batan kişilerinden olduğunu düşündüm. Birkaç öğrenci vardı ki, göze batıyorlardı ilk bakışta. Liderlik, atılganlık gibi özelliklerle yani. Felix'in de öyle olduğunu biliyordum. Üstünde siyah bir gömlek vardı, saç rengi pembemsiydi ama aktığından dolayı olduğunu düşündüğüm şekilde çok açık renkteydi. Kulağından sarkan küpe atölyedekilerin numaralarını kağıda yazmak için eğildiği her an sallanıyordu. Şimdiden fakültedeki çoğu kızın ondan hoşlandığından adım gibi emindim. Böyle insanlar çuval giyse yakışacağı için hoşlanma ya da aşık olma kategorisinin en idealleri olurlardı, hemen hemen herkes imrenirdi. Üniversiteye geç gitmiş olabilirdim ama Felix gibi insanlar dünyanın her yerindeydiler. Çıkarım yapmak pek de zor değildi açıkçası.
Felix en arka sıralarda yüksek ihtimalle son kişilerin numarasını alırken, terler içinde Bay Taehyung atölyeye girdi. Bütün gürültü kesildi ve herkes kendi oturduğu yere kuruldu anında. Bay Taehyung ise başını kaldırıp sınıfa bile bakmamıştı, alnında birikmiş boncuk boncuk terler en arka sıradan bile seçilebilecek kadar belirgindi benim açımdan. Bugünkü havadan ötürü giydiğini düşündüğüm kahverengi kabanını çıkarıp sandalyesine astı ve üstündeki gömleğin kollarını kıvırırken derin bir nefes aldı. "Geç kaldığım için üzgünüm, bu kadar uzun süreceğini tahmin etmemiştim." Dersi anlatmak için hareket ettiği sırada yan sıradaki kız "Bay Taehyung" diye seslendi. Bay Taehyung ilk kez kafasını kaldırıp bize doğru baktı ve sesin kimden geldiğini bulması birkaç saniyeyi buldu. "Evet?"
"Dersin bitmesine 10 dakika var, bugünkü konuyu yetiştirebileceğimizi sanmıyorum." Saate doğru baktım. Gerçekten de öyleydi, ilk kez bu kadar geç kalmıştı. Bay Taehyung'un bakışları değişti, omuzlarının hafifçe düştüğünü gördüm. "Ah öyle mi?" Derken atölyenin duvarındaki saate baktı uzunca ve sonra başını salladı. "Pekala haklısın, bu ders işlenemez. Bir gün ayarlayalım vizelerden önce, herkese anlatacağıma söz veriyorum." Önüne gelen epey açık bir sarıya açtırdığını saçlarını ittirdi nazikçe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Out of the spotlight || Taekook
FanfictionBay Kim, sizi gerçekten tanıyor muyum? Bu ışıklar yokken bana gelseniz sizi tanıyabilir miyim ki?