Pembe düşler pembe şafaklara benzer

3 0 0
                                    

🌅

Bir düş kuruyorum,
Pespembe
Ve doğuyor şafak.
Düşlerimde sen varsın
Çok uzaklardasın.
Aramızdaki mesafe
Bizim diyebileceğim tek şey
Ve onu öldürmek için
Yanıp tutuşuyorum sevgilim.
Uyuşmuş ayaklarım yalvararak
Sana gelmek istiyor;
Sırasını şaşırmış soluklarım
Benden de sabırsız
Ve aklım havalarda yine.
Gözlerimin önünde
Resmettiğim her manzara
Meltemli bir bahar günü
Parmak uçlarından dökülen
Yıldızlarla süsleniyor.

En sonunda ulaşıyorum yanına
Uzaklığa dayanamadan
Dibinde bittiğimde
Bir yabani ot gibi,
Gocunmuyorum hâlimden.
Pespembe bir düş içinde
Mesafeleri katletmiş
Bir katilim artık.
İki zıt kutup olan ellerimiz
Buluşuyor tutkuyla,
Dünya ufalır sanki karşımızda.
Nahif gözler hafifçe titrer,
Oynaşır gölgesi kirpiklerin;
Dokunur dizler birbirine
Naifçe ve büyüsüyle düşlerin.

Yüksek bir tepede,
Tahta bir salıncakta,
Saçlarının arasında,
O ufak tebessümünün
Tarifsiz hazzı.
Siner dudak çukurlarıma
Yeni bir güzellik gibi,
Nefeslerimizdeki
Kafa bulandıran şelalenin
Gürültülü doygunluğu.
Tüm bu cümbüşte,
Saf bir düşte,
Toy bir gülüşte
Sen ve ben
Biz oluruz.

Bizim dediğim tek şey olan
O insafsız mesafe
Katil oluşumun şerefiyle
Ayaklarım altında çiğnenmişken şimdi,
Taze meraklar yetiştiriyoruz seninle
Bizim olacak şeyler için.
Düşler de kuruyoruz
En pembe halleriyle
Isınan yanaklarımız gibi.

Tatlı bir şafak vaktinde
Karşımızda bir söğüt ağacı
Karşılıyor bizi narin dalları
Oturuyoruz altına
Sen göğe bakıyorsun
Ben sana.
Bu söğüt bizim olsun diyorum
İsmini sen koy
Bir şekerleme durağı
Bir organik gölgelik
Bir aspirin özü
Ağrıdan kıvranan kalbim için.
İşte bu ağaç bizim olsun
Gövdesine kazıyalım
Aşkın baş harflerini.

İleride bir papatya tarlası
Baharı kutluyor gibi.
Bir coşku hakimken havaya
Yüzlercesi içinden
Yalnız biri ay gibi parlıyor,
Onu sana benzetiyorum.
Ve diyorum yine
Bu tarla bizim olsun
Bir piknik alanı
Bal arılarının durağı
Toprağın beyaz saflığı
Ne istersen onu diyelim.
Dalgalı denizleri de
Pembe şafakları da
Bizim kılalım birlikte.

Belki de tüm gezegeni
Gezmeli karış karış,
Küçük anılar edinmeli.
Sonra her birini
Bir göle çevirmeli.
Hangisinde yüzersen
Hatrına ondan
İz bırakanlardan.
Böyle böyle planlar
Zihnimden süzülür,
Uçuşur durur göğe.
Yıldızlardan bir harita
Sonsuzluk düşüne götürür
Âşıkları ve âşklarını.
Başımız bulutlarda
Bir toz taneciği kadar hafif,
Uykuda bir bebek kadar tasasız.
Yumuşacık bakan gözlerin
Beni sevdiğini söylerken
İnanmamak mümkünatsız.

Sana gelirken katettiğim mesafeyi
El ele geçiyoruz şimdi.
Yalar rüzgâr yüzlerimizi
Pastane kokuları getirir yanında.
Çilekli turtalar,
Beyaz kremalar...
Hepsinden tatlı bu hülya.
Kıvrılır dudaklar genişçe
Duru bir aşk sarhoşluğuyla.

Pembe düşler pembe şafaklara benzer.
Bir umut gizlidir gerçeğe dair,
Biçare bir umut.
İçten içe bilinse de aksi
Rengi güvenleri tazeler.
Allıklarından yayılırken özü
İnsanı kendine bağımlı eder.
Ona tabi kişiler
Bir boşlukta döner durur
İçindeki hoşlukla.
Yalancı ve aldatıcıdır.
Zehirli bir yılandan,
Kurnaz bir tilkiden
Daha fena olduğunu gizler.
Onu besledikçe beline sarılır,
Sıcak ama sahte kucaklaşma
Nefeslerin durulduğunda
Son bulur ağırca.

Şafak söker,
Dakikalar sonra çekilir pembelik geriye.
Yerine gelen çiğ dudaklar
Fısıldar sinsice;
Olmayacak der,
Düşlerin gerçek olmayacak.
Güneş ise yükselir
Tüm gerçekliğiyle.
O ılık rüzgar fırtınaya döner,
Kıvrılan dudaklar acıyla çatlar,
Mesafe artar da artar.
Katil olmanın bir bedeli olmalı bu.
Sana açlığından bitap düşen tenim
Boyanır düş rengine
Fakat artık kederli bir tonda
Ve sızlayarak sökülür yerinden.
Sana dokunamadığı her an kanar
Vahim bir pembelikte.

Ancak en acıtanı bu değil,
En acıtanı sensin.
Bana pembe düşler kurduran
Ama hepsini de solduran...
Sana tutkum
Ağzındaki sakızdır şimdi.
Tırnaklarının içi
Ölü merhametini saklar.
Dizlerinin arkası gerilir ve
Hasta ruhum sensizliği tadar.
Hayallerimde nasıl güzelsen
Nasıl seviyorsan beni,
Gerçekliğin bunun tam tersi.
Kabullenemediğim biçimde
İmkansız olan bu aşk
Beni un ufak ederken
Parmakları arasında,
Avurtlarım çökük,
Ruhum kırık.
Kalbim ise her şeyden fazla habersiz.

Nefret ve aşk pek farklı değildir.
Bu yüzden olmalı
O çiğ dudaklara kulaklarımı kapamam,
Her şafakta yeni bir pembe düş kurmam,
Tüm nefretimle,
Sonra yediğim tokatla yeniden dağılmam.
Şimdiyse,
Sonsuz pembe düşlerim hariç
Geriye kalan tek şeyim,
Ölümsüz bir mesafe
Ve bir güzel hatıran.

🌅

ölü gül(üş)lerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin