Her bitiş aslında bizim yeni bir başlangıç yapmamız için iyi bir bahane değil miydi ? Ben hayatımda bir çok şeyi kendi tarafımda bitirmiş hep yeniden başlamayı seçmiştim. Şimdi ise yine o başlangıca dönmeme ramak kalmıştı.
" Şu an doktoru bulmalıyım. Sonra konuş.. "
" Şimdi konuşacağız. " dedi Özgür kelimelerin üzerine tek tek basarak. Onu ilk defa bu denli ciddi görüyordum. Göz bebekleri benimkilerine odaklanmış, sesi beynime duyulan bir intihardı." Biliyorsun ki halletmemiz gereken bir iş var şu doktorla konuşayım sonra.."
" Gitti. " dedi rahat bir tavırla. " Bir ameliyatı olduğunu söyledim ve onu gönderdim. Hemen geleceğini sanmıyorum. " oldukça rahat bir şekilde söyledikleri üzerine kaşlarımı çattım. Neden böyle bir şeyi yapma gereği duymuştu ? Ortadaki bir sorunu çözmek için herkes elinden geleni yaparken o neden buna engel olacak tavırlar sergiliyordu ?
" Neden yaptın bunu ? "
" Seninle konuşabilmek için. O zevzekle konuşmana ciddi anlamda ben de Gediz kadar karşıyım ama sesimi çıkarmıyorum. "
" Şu adamla ne alıp veremediğiniz olduğunu bir bilsem. "
" Bilemezsin. " dediğinde sertçe yutkundum.
" Niyeymiş o ? Bir açıklama yapsanız bilirim. "
" Konumuz o adam değil.."
" Konumuz ne Özgür ? " dediğimde gözlerini kaçırdı.
" Ne kadar uzun zaman oldu? Seninle karşılıklı konuşmayalı? Bana kıvırcık diye hitap etmeni öyle çok özledim ki.." dediğinde sertçe yutkunma sırası bendeydi.
" Eskidendi.." diye mırıldandığımda gitmek için adım attım ama beni yine engelledi. Sonra da aklina bir şey gelmiş gibi sağına ve soluna baktı. Bileğinden tutarak beni yangın merdivenlerine peşinden getirirken kaçacak yerim de zamanım da yoktu.
" Burası sakin. "
" Ne işimiz var burada ? " dediğimde bu yangın merdivenine ilk defa gelmiştim. Hastane ciddi anlamda bir labirentti. Her bloğundaki yangın merdivenlerinin de değişik dekorasyonlarının var olduğunun farkına vardım.
" Dedim ya seni özledim. "
" Bak şimdi değil. "
" Otur. " dedi sert bir şekilde. " Bir kez de sen beni dinle. Sen beni dinlemeden gittin bir kez de sen beni dinle, gitmeden.." dediğinde gözyaşlarım sanki bunu bekliyormuş gibi en uç noktaya geölmeye çalışıyordu.
" Ayda senin peşinden çıkmıştı, seni merak edebi...."
" Bırak artık başkalarını. " diyerek bağırdığında merdiven basamaklarından bir tanesine oturdum. " Bırak da biraz seninle ilgilenebileyim. "
" Bıraktım, kızma. " dediğimde bana yavru kedi bakışları atmaya başlayınca tebessüm etmeme engel olamadım. O benim çocukluğumdu. O kıvırcığımdı ve yıllar sonra işte burada yanımdaydı.
" Bir kere kıvırcığım desene..." dedi o iri gözlerini küçülterek. " Eskisi gibi.."
" Eskisi gibi mi ? " dediğimde kafasını salladı. O hiç değişmeyen küçüklüğümdeki Özgür 'dü işte.
" Hı hı, hani şu herşeye rağmen kan kardeşi kaldığımız günlerdeki gibi.." dediğinde ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bir kamçı bedenime saplanmış gibi yeryüzüne dökülen anılarımız canımı yakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRÜS
General FictionSiz hiç tanımadığınız insanlarla birlikte bir hastanede karantinaya alındınız mı ? Onlar alındı.. Hem sorun sadece karantina da değildi, hastanede başka bir olay daha vardı.. 19 Mart 2020 #4 Salgın 12 Ekim #1 Katliam 5 Kasım #1 Karantina 3 Ocak...