18

7.5K 577 106
                                    

Her bitiş aslında bizim yeni bir başlangıç yapmamız için iyi bir bahane değil miydi ? Ben hayatımda bir çok şeyi kendi tarafımda bitirmiş hep yeniden başlamayı seçmiştim. Şimdi ise yine o başlangıca dönmeme ramak kalmıştı.

" Şu an doktoru bulmalıyım. Sonra konuş.. "
" Şimdi konuşacağız. " dedi Özgür kelimelerin üzerine tek tek basarak. Onu ilk defa bu denli ciddi görüyordum. Göz bebekleri benimkilerine odaklanmış, sesi beynime duyulan bir intihardı.

" Biliyorsun ki halletmemiz gereken bir iş var şu doktorla konuşayım sonra.."

" Gitti. " dedi rahat bir tavırla. " Bir ameliyatı olduğunu söyledim ve onu gönderdim. Hemen geleceğini sanmıyorum. " oldukça rahat bir şekilde söyledikleri üzerine kaşlarımı çattım. Neden böyle bir şeyi yapma gereği duymuştu ? Ortadaki bir sorunu çözmek için herkes elinden geleni yaparken o neden buna engel olacak tavırlar sergiliyordu ?

" Neden yaptın bunu ? "

" Seninle konuşabilmek için. O zevzekle konuşmana ciddi anlamda ben de Gediz kadar karşıyım ama sesimi çıkarmıyorum. "

" Şu adamla ne alıp veremediğiniz olduğunu bir bilsem. "

" Bilemezsin. " dediğinde sertçe yutkundum.

" Niyeymiş o ? Bir açıklama yapsanız bilirim. "

" Konumuz o adam değil.."

" Konumuz ne Özgür ? " dediğimde gözlerini kaçırdı.

" Ne kadar uzun zaman oldu? Seninle karşılıklı konuşmayalı? Bana kıvırcık diye hitap etmeni öyle çok özledim ki.." dediğinde sertçe yutkunma sırası bendeydi.

" Eskidendi.." diye mırıldandığımda gitmek için adım attım ama beni yine engelledi. Sonra da aklina bir şey gelmiş gibi sağına ve soluna baktı. Bileğinden tutarak beni yangın merdivenlerine peşinden getirirken kaçacak yerim de zamanım da yoktu.

" Burası sakin. "

" Ne işimiz var burada ? " dediğimde bu yangın merdivenine ilk defa gelmiştim. Hastane ciddi anlamda bir labirentti. Her bloğundaki yangın merdivenlerinin de değişik dekorasyonlarının var olduğunun farkına vardım.

" Dedim ya seni özledim. "

" Bak şimdi değil. "

" Otur. " dedi sert bir şekilde. " Bir kez de sen beni dinle. Sen beni dinlemeden gittin bir kez de sen beni dinle, gitmeden.." dediğinde gözyaşlarım sanki bunu bekliyormuş gibi en uç noktaya geölmeye çalışıyordu.

" Ayda senin peşinden çıkmıştı, seni merak edebi...."

" Bırak artık başkalarını. " diyerek bağırdığında merdiven basamaklarından bir tanesine oturdum. " Bırak da biraz seninle ilgilenebileyim. "

" Bıraktım, kızma. " dediğimde bana yavru kedi bakışları atmaya başlayınca tebessüm etmeme engel olamadım. O benim çocukluğumdu. O kıvırcığımdı ve yıllar sonra işte burada yanımdaydı.

" Bir kere kıvırcığım desene..." dedi o iri gözlerini küçülterek. " Eskisi gibi.."

" Eskisi gibi mi ? " dediğimde kafasını salladı. O hiç değişmeyen küçüklüğümdeki Özgür 'dü işte.

" Hı hı, hani şu herşeye rağmen kan kardeşi kaldığımız günlerdeki gibi.." dediğinde ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bir kamçı bedenime saplanmış gibi yeryüzüne dökülen anılarımız canımı yakıyordu.

Bunları da beğenebilirsiniz

          

" Hâlâ kan kardeşi miyizdir sence ? " diye sorduğumda gülümsedi. Onun dudaklarının kıvrımı benimkilerin de kıvrılmasına sebep olduğunda gözlerimi kaçırdım. Eskileri hatırlamak toz pembe dünyama geri dönmek demekti. Her şeyin toz pembe olduğu o döneme dönmeyi becerebilecek kadar ayakta mıydım ?

" Kurallarında her sene yeniden yapın yazmıyordu, sanırım hala öyleyiz. " dedi gülümseyerek. " Hatırlıyor musun o günü? "

" Hatırlamamak o kadar zor ki.."

" Hatırlamamak mı isterdin ? " diye ciddi bir şekilde sorduğunda tebessüm ettim.

" Denedim.." dediğimde sertçe yutkundu. " Her şeyi beynimden de hayalimden de silmeyi çok denedim. "

" Bu konuda başarısız olduğuna sevindim. " dediğinde gülümsedim.

" Ya sen ? " dediğimde gözleri bana döndü. Birimiz yukarı merdivene birimiz ise aşağı merdivene oturmuştuk. Böylelikle birbirimizi rahat bir şekilde görebiliyorduk. " Sen her şeyi hatırlıyor musun ? "

" Ben hiç çabalamadım. " dediğinde kaşlarımı çattım. Ama sonraki söylediği cümle beni sarsmıştı. " Senin gibi hatıraları silmeye. Çünkü onlarda sen vardın, kan kardeşim belki de hayatımda tanışıp tanıyacağım tek gerçek arkadaşım.."

" Belki de gerçek değildim. " dediğimde güldü.

" Doğru, gerçek olamayacak kadar güzeldi. "

" Bak, öyleymişim. "

" Bunun gerçek olduğunu ikimizde biliyoruz. Bir anda ortadan kayboluşunu da. Hatta bana ilk yalanından sonra yok oluşunu.." dediğinde gözlerimi merdiven korkuluklarına sabitledim. Ona ilk kez yalan söylemiştim. Onu incitmek istemediğim için yalana başvurduğum o gün gözlerimin önünde bir tiyatro oyunu gibi geçtiğinde her şeyi en ince ayrıntısına kadar hatırladığımı fark ettim.

" Belki de en başından beri yalancıydım ama sen fark etmedin.."

" Hayır. " dedi sert bir şekilde. " O gün bana ilk defa yalan söyledin ve sonra gittin. Ben senden sonra benden her giden kisinin yalan söylediğini düşündüm. Bende bir travma gibiydin. "

" Gerçekler, acıtıyor değil mi ? " diye sorduğumda onun da gözleri tavana çevrildi. Eskisi gibi onun kıvırcık saçlarında parmaklarımı gezdirmek istiyordum ama bunu yapabilmem için tabularımı başka birine devretmem gerekiyordu.

" Hem de nasıl. " dediğinde gözlerini kapatarak başını duvara yasladı. " Senden sonra uzun bir süre kimseyle konuşmadım biliyor musun ? "

" Neden ? " diye sorduğumda yutkundu.

" Yoktun, terkedilmiştim, seni kaybetmiştim. Espiri yapmak ya da konuşmak da niyeydi ki ? Arkadaşımı kaybetmiştim ben. Bu büyük bir kayıptı benim için. "

" Kendini nasıl toparladın peki? " diye sorduğumda gülümsedi.

" Ailem orada kalmamızın bana iyi gelmediğini fark edip şehir değiştirdiğinde yeni bir başlangıç yapmam gerektiğini fark ettim. Oradan gitmek istemedim önce, direndim. Geleceksin sandım. Ama sonra annem dediki..." sertçe yutkunduğunda boğazımda oluşan düğümleri göndermeye çalışıyordum.

" Annen ne dedi ? " diye sordum merakla.

" O hasta.." dediğinde gözlerim yuvalarından çıkarcasına açıldı. " Çok hasta, bir daha gelmeyecek dedi. " dediğinde gözlerinden düşen yaşa şahit oldum. Biliyordu, hasta olduğumu biliyordu. Uzun bir süre ikimizde konuşmadık. Öğrendiğimiz gerçekleri hazmetmek öyle kolay olmuyordu. Bir umudum bile yoktu ardıma dönmeye, çok uzaklara gitmeyi kimseyle muhattap olmamaya kendimi o kadar odaklamıştım ki, gittiğimde arkamda bıraktığım enkazdan bihaberdim.

VİRÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin