7.

4K 309 693
                                    











Zaman geçiyor Jimin'in karnı daha da büyüyordu.

Şimdiye kadar seviyeli bir iletişimleri olmuştu ikilinin, sadece öğle araları ve ara ara da tenefüslerde görüşüyorlardı. Birde okul sonunda Yoongi Jimin'i evinin yakınına bırakıyordu.

Ama şimdi Jimin'in ağrıları artmış, bebeği zar zor taşır hale gelmişti çünkü küçüktü bedeni küçüktü yaşı. Yoongi daha çok ilgilenmeye başlamış her şekilde yardıma açık hale gelmişti. Jimin sadece okul için evden çıktığından Yoongi sürekli endişelenirdi. Sürekli düşünür ve bir çözüm bulmaya çalışırdı.

Yaşı küçük olduğu için Jimin'in bir türlü çözüme ulaşmıyordu Yoongi. Kafasında kurduğu birtakım çözümler vardı fakat hiç biri net ve kesin çözüm değildi. Her geçen gün daha da endişeleniyor ve eli ayağına dolaşıyordu. Bebek büyüyor ve Jimin'in ailesinin öğrenme olasılığı da büyüyordu. Artık bir şeyler olmalıydı bu şekilde devam edemezdi.

"Taehyung"

Taehyung ilgilendiği telefondan gözlerini ayırıp Yoongi'ye baktı.

"Efendim hyung?"

Yoongi düşünceli bir şekilde Taehyung a baktı.

"Benim üstümdeki her şeyi senin üstüne geçireceğiz. Bir an önce"

Şaşkınlıkla kaşları havalanmıştı.

"Neden?"
" Öyle olması gerekiyor. Hatta bir kısmını Jungkook'un üstüne geçirelim dikkat çekmeyelim borsalarda"

Nedeni için üstelemedi Taehyung , Yoongi'nin bir bildiği vardır dedi.

"Tamam hyung akşam hallederiz"

Düşünceli bir şekilde kafasını tamam anlamında salladı. Taehyung çok iyi tanıyordu Yoongi'yi.

"Hyung beni gerçekten korkutuyorsun, bir planın var öyle değil mi?"

Aynı tavırda kafasını evet anlamında salladı Yoongi. Kalktı ardından üstünü düzeltip kapıya adımladı.

"Ben bebeğimin yanına gidiyorum."
"Benim dersim yok zaten buralardayım."

Yoongi çıktı odadan yan tarafındaki sınıfa girdi. Dersleri spor etkinlikleriydi ama Jimin katılmıyordu derse. Yoongi konuşmuştu ders hocasıyla çünkü.

Jimin sırasında oturmuş kitap okuyordu. Yoongi kapıyı kapatıp yavaşça Jimin'in yanına adımladı. Jimin gelen ayak sesleriyle kafasını kaldırıp Yoongi'ye baktı. Yoongi oturdu Jimin'in yanına.

"Nasılsın Jimin?"

Jimin zorlada olsa gülümsedi çünkü çok fazla kasılıyordu kasıkları. Yürüyemiyordu düzgünce. Elini karnına götürdü okşadı yavaşça.

"Acıyor ama dayanıyorum"

Yoongi Jimin'in gözlerindeki acıyı görebiliyordu. Kendine küfür etti içinden. Elini Jimin'in minik ellerin üstüne koydu. Sıcak bir gülümsemeyle konuştu.

"Merak etme hepsi geçecek,"

İnandı Jimin başka da seçeneği yoktu zaten. Güvenmek inanmak zorundaydı.

"Senin ve bebeğim için her şeyi yapacağım. Her şeyi göze aldım, bana güven."

Gülümsedi Jimin

"Güveniyorum"

Yoongi bir elini Jimin'in yanağına çıkarıp okşadı yavaşça. Ona sonsuz güven vermek istiyordu, ona  iyi bir gelecek iyi bir sevgi sunmak istiyordu. Onun için her şeyi yapacaktı.

          

"Jimin, biliyorsun önümüzdeki iki hafta boyunca sürecek bir kamp organizasyonu var."

Jimin hafifçe kafasını evet anlamında salladı. Yanağındaki sıcak el güzel hissettiriyordu.

"Ailenden bu organizasyon için izin almanı istiyorum, sen sanki kamptaymışsın gibi olacak. Bu süreçte benimle kalmanı istiyorum. Benim evimde, hep gözümün önünde."

"Ailem izin vermeyebilir."

"İzin alabilirsin sana güveniyorum Jimin, bunu yapabilirsin"

"Deneyeceğim"

Yoongi kendine çekti Jimin'i. Jimin kafasını Yoongi'nin göğsüne yasladı. Yoongi kollarını sarıp elleriyle bebeğine sıcaklığını hissettirdi. Jimin endişeliydi çünkü bilmiyordu hiçbir şey. Yoongi ne derse onu yapıyordu. Acıları yüzünden odaklanamıyordu hiçbir şeye, dayanacak güç arıyordu ve bunu sadece Yoongi'yleyken buluyordu.

"Jimin birazdan okulun bitiş saati olacak. Lütfen öğrencilerin dışarıya çıkmasını bekle. Koridorların boş olduğuna inandığın an sınıftan çık. Seni bekliyor olacağım."
"Tamam"

Jimin kafasını kaldırdı, Yoongi Jimin'in yüzünü avuçları arasına aldı. Jimin'in çöken, solan, acı içindeki yüzü Yoongi'nin içini acıtıyordu.

"Hepsi geçecek. "

Yoongi sıcak bir gülümseme sunup kalktı. Bir kez daha Jimin'e bakıp çıktı sınıftan.

________________________

Okulun bitiş saati geldiğinde dersler sonlandı. Öğrenciler ve öğretmenler okuldan gitmeye başladı. Okul hızlıca boşaldı. Jimin emin olduğunda yavaşça kalktı sırasından çantasını sırtına geçirip bebeğini tutarak kapıya yöneldi. Ağır adımlarla dikatle yürüdü. Kapıyı açtı ve Yoongi'yi gördü. Yoongi hızlı adımlarla Jimin'e ulaştı. Kolunu Jimin'in beline sardı eliyle de kolunu tuttu. Destek olup yürümeye başladı.

Oldukça acı çekiyordu Jimin. Fazlaca. Güçlükle çıktılar okuldan. Araba yöneldiler. Yoongi Jimin in kapısını açıp binmesini sağladı. Sonra ise yerine geçip sürdü.

Ara ara Jimin'e baktı. Jimin in gözleri doluyor ve acı iniltileri çıkıyordu ağızından herne kadar kendini sıksada. Yoongi dayanamadı ve kenara çekti arabayı.

"Jimin-"
"Dayanamıyorum"

Gözyaşları süzüldü yanaklarından. Konuşmaya çalıştı.

"Bebeğime bir şey olmasından korkuyorum. Çok acıyor, dayanamıyorum"

Yoongi Jimin in ellerini tuttu. Gözlerinin içine baktı.

"Bugünün devamını benimle geçirebilmen için ne yapmalıyım? Bana bir yol göster. Ben ailen karşısında çaresizim"

Jimin düşünmeye çalıştı. Önemli bir şey olmalıydı ki annesi izin versin. Düşündü. Düşündü.

"Hyungumu aramalıyız"

Telefonunu çıkartıp hyungum yazısının üstüne bastı. Kısa süre içerisinde karşı taraf açtı telefonu.

"Jiminie"
"H-hyung-"
"Jimin sen ağlıyorsun? Ne oldu? İyi misin? Nerdesin? Bebek? Bebeğe mi bir şey oldu?-"
"Hyung dur, lütfen konuşmama izin ver."
"Dinliyorum, hemen anlat"
"Hyung çok acıyor, dayanamıyorum-"
"Bebeğinin babası olacak piç nerde?! -"
"Yanımda!"

Yoongi dayanamayıp telefonu aldı Jimin'den.

"Sakin ol genç adam, kardeşin yanımda ve güvende. Senden bir şey isteyeceğim sadece"
"Seni döveceğim"
"Jimin bugece benimle kalacak"
"Bu imkansız!"
"Jimin benim yanımda kalacak"
"Bunu nasıl imkanlı kılacaksın?!"
"Sen, sen kardeşin ve minik yeğenin için Jimin için ailenizden izin alacaksın"
" asla izin vermeyecektir"
"Eminim bir yolunu bulacaksın. Jimin'i evime götürüyorum. Senden haber bekliyor olacağız"

3G-°yoonmin°Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang